Dolar (USD)
34.62
Euro (EUR)
36.32
Gram Altın
2927.48
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
09 Mart 2021

İmamoğlu'nun 8 Mart Mesajı, "Basit" Bir Mesaj Değil!..

Çok dikkat çekici çok.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle öyle bir twit attı ki Ekrem İmamoğlu

Binlerce mesaj var…

İmamoğlu’nun yazdıklarını görmüşsünüzdür:

“İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener ve HDP Eş Genel Başkanı Sayın Pervin Buldan’ın nezdinde tüm kadın siyasetçilerin ve Türkiye genelindeki kadın belediye başkanı mevkidaşlarımın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlarım.”

*

İşte böyle..

Sayın Meral Akşener ile Pervin Buldan’ı “bir kaba” yerleştirivermiş Ekrem İmamoğlu!

“Basit” değil, çok ağır mevzu...

Çok!

Hiç şüphe etmem ki, Sayın Meral Akşener, bu mesajı görünce…

“Bu ne münasebetsizlik!” kıvamında bir şeyler söylemiştir.

Bizim, “dost serzenişi” niteliğindeki bir yazımıza ne denli tepki gösterdiğini bildiğimizden…

Bu “acayip” mesajı “sessizlikle” karşılayacağını hiç ama hiç sanmayız!..

*

Bunca yıldır “politikacıları” takip eden bir gazeteci olarak,

hangi mesajın ne anlama geldiğini “birazcık” biliriz.

Hoş, bu mesajla aslında ne demek istendiğini “çakmak” için büyük tecrübelerden geçmiş olmaya da gerek yok.

Mesele apaçık ortada.

Ekrem İmamoğlu, Sayın Meral Akşener’e,

“Lütfen, bir yere gitmeyiniz!” mesajını veriyor düpedüz!..

İkaz ediyor!..

*

Bu mesajın fırlatılmasından kısa süre evvel, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sırtını PKK terör örgütüne dayadığını ilân eden HDP’nin kapatılmasına…

Nerede hazırlandığını herkesin bildiği listelerde yer almak suretiyle Meclis’e gelen vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına kesin dille karşı çıkmış…

Dahası…

Cumhur İttifakı’nın “dokunulmazlıkların kaldırılması” teşebbüsünü, Sayın Meral Akşener’i “Millet İttifakı”ndan kopartma çabası”na bağlamıştı.

Bundan birkaç gün önce de…

İyi Parti’nin önde gelen isimlerinden, Eski Bakan Ahat Andican’ın “HDP’li vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına dair” sözleri dikkatimizi çekmişti.

Demişti ki özetle Sayın Andican:

“Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı arasında çok önemli farklar var. Cumhur İttifakı adeta, ‘bir parti’ gibi hareket eden partilerden oluşuyor.

Millet İttifakı için böyle bir durum yok.

Biz bazı konularda çok farklı düşünebiliriz.

Mesela, bu dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda…

Ben, şahsen, oylama olduğu takdirde dokunulmazlıkların kaldırılması yönünde oy kullanacağım.

*

Sayın Andican, sözlerinin “şahsını” bağladığının altını çizmiş olsa da, konuşmasının İYİ Parti tabanındaki “genel hissiyata” tercümanlık etmediği söylenemez.

İyi Parti nasıl bir parti?

MHP’den kopmuş…

Ülkücülerin “bir kısmından” oy almayı başarmış, oylarının çok büyük bir bölümünü ise “Sağ Kemalist” diyerek işaret edebileceğimiz kesimden almış bir parti.

Muharrem İnce, CHP’deki “Sol Kemalistlerin” hissiyatını, Atatürk’ün kurduğu partinin, HDP’yle bu kadar içli dışlı olmasına gösterdiği tepkilerle ortaya koymuştu malûm…

CHP tabanında büyük rahatsızlık var ve bu rahatsızlık her geçen gün artacaktır.

HDP’liler, başta İstanbul olmak üzere, CHP’nin kazanmasını sağladıkları yerlerde bu katkılarının karşılığını talep ediyorlar hâliyle!..

Öte yandan;

Uzun yıllardır “iktidar” özlemiyle yanıp tutuşan CHP’liler de, “yerel yönetim iktidarı”nın sağladığı avantajlara tâlipler!..

“Millet İttifakı”na doğrudan ya da dolaylı olarak katılanların taleplerinin tamamını hiçbir yerel yönetim karşılayamaz!..

Gaz birikir birikir ve sonunda, olacak olan olur!..

Önce yerel sonra da genel iktidara sahip olmak için girilen “işbirliği”nin yan etkileri gittikçe artan dozda hissediliyor.

“İttifakların”, hele hele böylesine “benzemezler ittifakları”nın mensupları günün birinde mutlaka birbirlerine düşerler.

“Eşyanın tabiatına aykırı” birliktelikleri devam ettirmeye çalışan partiler, eninde sonunda kaybederler.

Bu ittifakta kaybetmeyecek olan tek parti “HDP”dir…

Zira, HDP, kaybedecek bir şeyi olmayan bir yapıdır!..

*

İmamoğlu’nun, Kemal Kılıçdaroğlu’nun “İyi Parti’yi bizden kopartmak istiyorlar!” yollu çıkışının ardından gelen “ilginç” ve yüzde yüz “ikaz” niteliğindeki 8 Mart Dünya Kadınlar Günü mesajı şimdi Sayın Akşener’in önünde.

“Ontolojik” gerçekliğini arayan İyi Parti’nin işi hiç de kolay değil.

Geçtiğimiz günlerde, zehir zemberek bir açıklamayla İyi Parti’den istifa eden Ümit Özdağ’ın tepkisi, “zamanlama manidar”a bağlandı ama…

Mesele o kadar da “basit” değil.

Bir yerlerde bir şeyler oluyorsa, başka yerlerde de bir şeyler oluyordur yani…

Sayın Meral Akşener, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde, PKK terörünün evlâtlarını ellerinden aldığı “Şehit Anneleri”nin feryatlarını kalbinin bir yerinde hissetmiştir mutlaka.

Anadolu’nun bağrından yükselen bu feryatların İyi Parti’ye ulaşmaması düşünülemez.

*

Siyasetin böylesine “sert üsluplarla” yürütüldüğü ortamlarda herkes herkes için her şeyi söyler.

Sonra da..

Bir bakarsınız, bambaşka şeyler olur.

Bugünkü söylemlere bakarak yarını yorumlamaya kalkışanlar da çoğu vakit yanılır.

Ha bu arada…

Sayın Akşener’in “Abdullah Gül’ün çatı adaylığına hayır!” tavrının sebepleri üzerinde düşünmekte de fayda var.

İyi Parti’nin Meclis Grup Başkan Vekili Sayın Müsavat Dervişoğlu, konu, geçen Cumhurbaşkanlığı Seçimi’ne geldiğinde, “o günlerde büyük fedakârlık yaptıklarını” söylemişti.

Yani dostlar…

Çoğu şey ilk bakışta göründüğü gibi değildir siyasette!..

*

Efendim;

İstanbul’u “tuhaf ittifakla” kazanan Ekrem İmamoğlu’nun son derece “manidar” mesajını alanlar aldı.

Bu öylesine bir “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” mesajı değil elbette.

İçinde ne mesajlar barındırıyor.

En önemlisi de, “bir ikaz”ı barındırıyor!..

“Basit” bir mesaj olarak görmek hata olur!