Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
13 Aralık 2024

Bir tiranın düşüşünün düşündürdükleri

27 Kasımda HTŞ liderliğindeki silahlı grupların saldırısı sonucu Beşar Esad rejimi, Suriye’de yıkıldı. Hafız Esad ve Beşar Esad, elli yıldır Suriye’ye diktatör ve tiran olarak hükmediyorlardı. Esad rejiminin on beş gün gibi çok kısa bir süre içinde nasıl olup da yıkıldığı sorusu çokça sorulmaktadır. Bu sorunun cevabını, Amerika-İsrail planlarında, Rusya-İran’ın müdahale etmemesinde, HTŞ’nin iyi hazırlanmasında aramaya gerek yoktur. Esad rejimi, tam bir kokuşmuş, kirli, karanlık ve kanlı sistem kurmuştu. Esad ailesinin, istihbarat baronlarının, ordunun komuta kademesinin ve Baas Partisi yöneticilerinin, uyuşturucu dahil her türlü yolsuzluk, hukuksuzluk ve yozlaşmaya battığı Suriye’de rejimin çökmesi artık kaçınılmazdı. Esad diktatörlüğünün Suriye’de meydana getirdiği ağır tablo, yıllarca Suriye ve Ortadoğu halklarının sırtını bükmeye devam edecektir.

Yönetimi ele geçiren bütün diktatörlerin ortak özelliği, sonsuza kadar iktidarı ve gücü ellerinde bulundurma arzusu ve hırsıdır. Hiçbir diktatörün ülkesine hizmek gibi iyi bir niyeti, amacı, politikası ve programı yoktur. Diktatörlerin, başından itibaren hep karanlık, kirli ve kanlı amaçları ve arzuları vardır. Diktatörler, kanlı ve karanlık tiranlar olarak iktidarda kalmak için toplumları baskıyla ve korkuyla sindirirler. Diktatörler, başından itibaren yozlaşmış, çürümüş, aşağılık ve kirli kişilerdir.Diktatörler, zaman içinde bozulan ve yozlaşan kişiler değillerdir.Hafız Esad ve Beşar Esad, başından itibaren iktidar için her türlü kötülüğü yapan tiranlardı. Beşar Esad’ın doktor olması, hiçbir şekilde onu tiranlıktan alıkoymamıştır. Mahir Esad, Rifat Esad gibi aile üyelerinin uyuşturucu ticareti ve katliam gibi icraatları, Esad ailesi özelinde tiranlığın aile düzeyinde kurumsallaştığını göstermektedir. Diktatörler, sadece kendilerini değil, ailelerini de tiranlaştırmaktadırlar.

Diktatörler ve tiranlar, hiçbir zaman yaptıklarının vahşet, kötülük, baskı ve barbarlık olduğunu düşünmezler. Tiranlar, yaptıklarının her zaman en iyi şeyler olduğunu vehmederler. Tiranların iktidarlarından beslenen askeri, istihbari ve idari klikler, tiranlara hep duymak istedikleri şeyleri söylerler. Diktatörleri ve tiranları, ülkelerinin idari, askeri, siyasal ve sosyal sistemlerinde reform yapmaya ikna etmek veya onları reform ihtiyacının farkına vardırmak imkansızlık derecesinde zordur. Yaşanan kanlı ve kirli savaşa rağmen Esad, Suriye’de orduyu, idareyi, istihbaratı, anayasayı, yargıyı reform etmeye kalkmadı. Ülke idare etmenin tek yolunun baskı, korku, şiddet ve silah olduğu konusundaki düşüncesini ve uygulamasını hiç değiştirmedi. Zulüm, baskı ve şiddet, ülke yönetme biçimi değildir. Zulüm, baskı ve şiddet, yozlaşmış, çürümüş ve çökmüş devlet (failed state) meydana getirmenin yoludur. Esad rejimi altındaki Suriye, bir çökmüş başarısız devlet örneğiydi. 27 Kasımdan itibaren olup bitenler, çökmüş ve başarısız olan Suriye devletinin cenazesinin kaldırılmasından başka bir şey değildir.

Diktaörler ve tiranlar, hiçbir zaman iktidarı gönüllü bir şekilde bırakmayı düşünmezler. Diktatörler ve tiranlar, sürekli olarak daha uzun süre iktidarda kalmak için nedenler bulurlar. Onlara göre, ülkenin ve milletin, her zaman onlara ve hizmetlerine ihtiyacı vardır. Gönüllü bir şekilde iktidarı terk etmeyen tiranları ve diktatörleri, zorla ve silahla iktidardan alaşağı edilme gibi bir son beklemektedir. Kaddafi, Saddam ve Esad tiranlıklarının yaşadıkları, diktatörlerin kendi sonlarını kendilerinin hazırladığını göstermektedir.

Diktatörler ve tiranlar, iktidarları boyunca sayısız suç işlerler. Onlar, iktidarı kaybettikleri takdirde cezalandırılacaklarını iyi bilirler. Cezalandırılma korkusu, diktatörleri ve tiranları ömür boyu iktidarda kalmaya mecbur eder. Esad, son güne kadar iktidarı terk etmemiştir. Ordunun savaşmayacağını ve herkesin kendisini terk ettiğini fark ettiği anda iktidarın, kademeli ve kontrollü bir şekilde HTŞ’ye devredilmesi için Rusya’dan yardım istemiş ve Rusya’ya sığınmıştır. Rusya’ya sığınan Esad, işlediği suçlar yüzünden kendisinden hesap sorulmasından korkmaktadır ve Şili diktatörü Pinochet’in ileri yaşta yaşadıklarının başına da gelmesinden endişe etmektedir.

Yıllarca iktidarda kalma ve güce sahip olma, diktatörlerin ve tiranların akıllarını yitirmelerine neden olmaktadır. Güç ve iktidar zehirlenmesi yaşayan diktatörlerin ve tiranların, kendilerini rehabilite etmeleri imkansızlık derecesinde zordur. Güç sarhoşluğu ve zehirlenmesi yaşayan diktatörler ve tiranlar, kendileri ve toplumları için altından kalkılmaz felaketler hazırlamaktadırlar. Güç zehirlenmesine karşı kim olursa olsun bütün yöneticilerin döert yıldan fazla görevde kalmaması gerekmektedir. Esad ailesi gibi elli yıldan fazla ülkeyi idare eden hanedanlar, güç zehirlenmesi yaşamakta, güçlerini korumak uğruna Suriye’yi ve Ortadoğu’yu ateşe vermekten çekinmemektedir. Diktatörlük yozlaştırır, tiranlık, yozlaştırır, güç yozlaştırır.