İnsan hayatında kritik ve analitik düşünme önemli bir yer tutmaktadır. Kritik düşünme becerisi, kısaca analiz etme, akıl yürütme ve değerlendirme gibi süreçlerden oluşan bir düşünme biçimi olarak tanımlanabilir. Kritik becerisi olan bireyler, ön yargılardan uzak durmayı çok iyi bilirler.

Hayatımızda yapacağımız iş, eş, arkadaş seçimimizde, tercihlerimizin belirlenmesinde karşılaştığımız, olayları yorumlamada, kendimize doğru soruları sorup bu soruların doğru cevaplarını bulabilmek için kritik ve analitik düşünmeye ihtiyaç duyarız.  Karşılaştığımız olayların neden-sonuç ilişkisini değerlendirmede, sağlıklı öngörülerde bulunmada kritik ve analitik düşünmeye her zaman ihtiyaç duyarız.

Kritik ve analitik düşünmeye bir hikâye ile başlayalım.  Bizim kültür ve medeniyetimizde yer etmiş Nasreddin Hoca`ya atfedilen bir fıkrayı ele alalım:
Nasreddin Hoca`ya bir davacı ve bir davalı başvurur.

Nasreddin Hoca önce davacıyı dinler. Sonunda davacının ortaya koyduğu delillerii yeterli bularak davacıya “haklısın” der.

Duruşma kâtibi, araya girerek: “Hocam! Bir karar vermeden önce iki tarafı da dinlemelisiniz” der.

Bunun üzerine davalıyı dinleyen Hoca davalının gerekçelerini de haklı bulur ve ona da “haklısın” der.

Kâtip tekrar araya girer ve “bu tur konularda iki taraf da aynı anda haklı olmaz hocam!” der.Sonunda Hoca pratik zekasını konuşturur ve   kâtibe dönerek “sen de haklısın” der.

          Afet ve acil durumlarında kritik ve analitik düşünme, hızlı ve etkili kararlar verebilmek için, eldeki mevcut kaynakları en iyi şekilde kullanmak ve riskleri minimize etmek hayati  bir önem taşır.Ülkemizde yaşadığımız  deprem, sel veya yangın vb. afetlerde, farklı medya kanallarından gelen haberleri dikkatlice değerlendirmek, kaynakların güvenilirliğini sorgulamak ve doğru bilgilere dayalı kararlar almak analitik düşünmenin en etkili yoludur, çünkü haberi doğru kanaldan alırsak afeti yönetmede o kadar başarılı oluruz.

Yine analitik düşünmeye örnek olarak afet öncesi ve sonrası, yerleşim yerlerinde risk analizini yapmak, sel riskinin yüksek olduğu  bölgelerde  alt yapının ve evlerin daha çok zarar göreceğini tahmin etmek ve buna göre hazırlık yapmak kritik ve analitik düşünmeyi gerekli kılmaktadır.
          Afet ve acil durumlar açısından ele almaya çalıştığım kritik ve analitik düşünebilme konusu, aslında doğru soruları sormak?   Ve   doğru cevapları almak diyebiliriz bunun adına. Kritik ve analitik düşünebilme kişinin sorgulama yeteneğini geliştiren ve artıran bir süreçtir.

Sonuç olarak; kritik ve analitik düşünme afetlerde çalışanların işlerini kolaylaştıracak bir süreçtir. Her insanın hayatta karşılaştığı olayları neden-sonuç ilişkisine dayandırarak  geçmişte olan olaylar, ile bugün karşı karşıya kaldığı olaylar ve gelecekte olabilecek olaylar  arasında, olayları doğru bir şekilde okumamızı ve doğru yorumlamamızı sağlayan yol gösterici ve işe yarayan zihinsel bir düşünce pratiğidir.