Türkiye’de boşanma oranlarında hızlı bir artış var, daha özgür bir yaşam tarzı, modern kent yaşamı yaşam biçimlerinin değişmesi sorumluluktan kaçınma, insanları yalnızlaştırdı.
Ülkemizde boşanmalar neden artıyor? gençler neden evlenmek istemiyor ? gibi soruları sorduğumuzda bunların bir çok farklı sebebi var diyebiliriz. Ancak bunların başında yalnız yaşamak var, belki bu gençler için bilinçli bir tercih de olabilir ama, rakamlar bundan çok farklı şeyler söylüyor.
Peki, gençler neden evlenmek istemiyor?
Gençlerin gelecek kaygıları var,
Evlilik, ciddi bir iştir maddi sorumlulukları beraberinde getirir.
Bugün gençler, işsizlik ve düşük maaşlar gibi maddi zorluklar nedeniyle evlenmenin, daha fazla borçlanma ve geçim sıkıntısı demek olduğunu düşünüyorlar.
Bugün Türkiyede evlilik için adım atmayı zorlaştıran en büyük engellerden biri ekonomik şartlardır.
Gençlerde artık yeni trend, kariyer yapmak, bu ise evlilik sürecini yavaşlatan bir unsur olarak görülüyor.
Evlenemeyen gençler ise çareyi, yalnız yaşamakta buluyorlar, hayat daha kolay sorululuk yok, özgür birey olarak istediği şekilde hayatını dizayn edebiliyor. Buda gençlerimizi yalnız yaşama sürüklüyor.
Toplum olarak bizi yalnızlığa sürükleyecek ortamlar önceden hazırlanıyor, mesela dikkat edin evlerde bile artık 1 + diye bir sistem çıktı, eskiden böyle bir şey yoktu, yani sürekli sizi yalnızlaştırmak ve bireysel hayata yönlendirmek üzere bir algı yapılıyor.
Batıda olduğu gibi, bizim insanımızda kendini böyle bir girdabın içinde buldu. Günümüzde insanların yaşam tercihi değişiyor, değişen toplumsal normlar nedeniyle, birlikte yaşama diye bir şey çıkardılar, bu ise evliliği erozyona uğrattı.
Eskiden bizim toplumumuzda eşlerin birbirine tahammülü, kanaatkarlığı, sorumluluğu vardı. Birlikte paylaşmak, evliliğin temelindeki, üç S kuralı denilen sevgi, saygı ve sorumluluk vardı. Şimdilerde eşler arasında kanaatkarlık, birbirine tahammül etme, sevgi, saygı ve sorumluluk pamuk ipliğine bağlı artık.
Yalnızlıkla ilgili yapılan sosyolojik araştırmalarda; yalnızlığa itilen insanların, instagram, facebook vb. sosyal mecralarda sanal bir hayat kurdukları bilinen bir gerçek. Eskiden arkadaşlık, komşuluk, akrabalık ilişkileri meslektaşlarıyla yüz yüze ilişkiler kurulurken, bugün ise artık bu sosyal mecralarda internet üstünden bu arkadaşlıklar sanal olarak kuruluyor.
Aslında bunlar sahte ilişkiler, fakat insanlar kendilerini bu sahte ilişkilere hapsetmeye başladı. Modern kentlerde kalabalıklar arasında yalnız yaşayan insanlar, bu yalnızlık yüzünden bunalımdadır.
Kentleşme, endüstrileşme ve dijitalleşme derken, bunun sonucunda insanların tercihi yalnız yaşamak oldu. Evlilik sorumluluk ister, günümüzde yalnız kalan insanlar sorumluluk almak istemiyorlar artık, sadece kendilerinden sorumlu olmak istiyorlar. Çünkü evlilik birlikte bir yaşam tarzı, yani ben değil biz olmak demek. Ne mutlu yaşam tarzını biz olarak sürdürebilenlere.