Değerli okurlarım bugün arefe yarın Ramazan bayramı. Ramazan yine göz açıp kapayınca bitti. Allah nasip ederse bayrama erişmenin sevincini yarın yaşayacağız. Büyük şehirlerde yaşayan vatandaşlarımızın bir kısmı bayram vesilesiyle, memleketlerine eş, dost ve akrabalarıyla biraraya gelmek için yollara çıktılar. Bayram vesilesiyle yola çıkan kardeşlerimizin trafik kurallarına uymalarını ve kazaya sebebiyet vermemek için, aşırı hızdan kaçınmalarını tavsiye ediyorum.
Bakalım geçmiş bayramlardan zihinlerinizde neler kalmış. Evet, bayram denince hepimiz çocukluğumuza gideriz... Ve her bayram sabahı, neredeyse her evde istinasız eski bayramlar konuşulur, anılara, geçmişe yolculuk edilir.
Türk Milleti olarak bizler geleneklerine bağlı yaşamayı severiz ancak günün şartlarında tüm geleneklerimizi hakkıyla yerine getiremiyoruz.
Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir hadisinde: “Rızkının bol, ömrünün bereketli olmasını arzu eden, akrabalık bağını devam ettirsin.’’ Buyuruyor.
Büyüklerimiz hep söyler nerde o eski bayramlar diye gerçektende eski bayramlardan eser yok artık. Teknolojinin bu kadar gelişmediği, dijital dünyanın hayatımızın her alanına sirayet etmediği, her köşe başında büyük alışveriş merkezlerinin olmadığı o eski günlerde bayramlar, günümüz bayramlarından çok daha anlamlıydı. Şimdilerde unutulmaya yüz tutmuş olan, kültürümüzde yer etmiş eski bayram geleneklerine bir bakalım.
Halen Anadolu’da bayram öncesi birtakım hazırlıklar yapılır. Bayram öncesi misafirler geleceği için evdeki her yer dip köşe temizlenir. Eski bayramlarda bayram öncesinde gelenek haline gelen alışverişler yapılır, herkesi tatlı bir telaş kaplardı. Aileler çarşılara akın eder, önce çocuklara, sonra da yetişkinlere baştan ayağa, yepyeni bayramlıklar alınırdı. Daha eski dönemlerde, günümüzdeki gibi hazır kıyafetler olmadığı için terzilere ölçüler ve siparişler verilirdi. Çarşılarda büyük bir bayram alışverişi kalabalığı olurdu. Evlerde cevizli baklavalar şerbeti dökülerek misafirlere ikram edilmek için hazırlanırdı.
Anadolu’da hala bu bayram gelenekleri yaşatılmakta, arefe günü veya bayram sabahı kabirler ziyaret edilir. Bayram namazından çıkan cemaat cami içi veya avlusunda halka olur ve herkes birbiriyle bayramlaşır.Çocuklar bayram namazına yeni alınan kıyafetleri ile gelirler.
Bu bayramlaşmalar da birlik beraberlik, dostluk, sevgi ve kardeşlik bağları bir kat daha kuvvetlenir. Büyüklerin elleri öpülür, hal hatır sorulur, çocuklara harçlıklar verilerek sevindirilir. Bayram bayram tadında yaşanır biran olsun dertler, sıkıntılar unutulur, eski günler yadedilir.
Şimdilerde şehir hayatının koşturması, aralıksız uzun çalışma temposu bayramları tatile döndürüyor. Metropolde yaşam zor, hayat da çok stresli...
Değerli okuyucularım tatil, dinlenmek hakkınız ancak ; aile büyüklerimiz, bizim baş tacımız, eğer bayramda gidemeyecekseniz, bile öncesinde aile büyükleinizin gönüllerini alın, ellerini öpüp hayır dualarını alın. Ramazan Bayramınız mübarek olsun.