Milli Bilinç Seferberliği Şarttır.
Bölgesel dengelerin
hızla değiştiği, küresel güçlerin yeniden paylaşım kavgasına doğru sürüklendiği
bir dönemden geçiyoruz. Böyle bir süreçten geçerken, milli bir bilince ve bu bilinci topluma yayacak güçlü
bir seferberlik anlayışına ihtiyacımız var.
Zira küresel güçler,
çıkarlarına hizmet etmeyen iktidarları değiştirip yerine amaçlarına hizmet
edecek kadroları işbaşına getirmeye çalışırlar. Bunun için bazen askeri
darbelere, bazen yalan haber ve yorumlara, bazen ekonomik yaptırımlara
başvurdukları bilinen yöntemlerdir.
Esas vurgulamak
istediğim husus, bu yöntemleri boşa çıkartmanın yolu milli bilincin gelişmesiyle mümkündür. Çünkü bilinç: İnsanda farkındalığın, duygunun, algı ve bilginin merkezidir.
Toplumu oluşturan fertlerin siyasi bilinci yüksek olduğunda, onların
ürettikleri her yalan haber ve yorum milli bilincin duvarına toslar.
Ancak milli
bilincin gelişmesi milli kültür ve değerlerini korumakla mümkün olur. Çok açık
ifade etmek gerekirse milli olunmadan medeni olunamaz. Kökünden kopmuş,
geçmişini unutmuş bir toplumda milli bilinç gelişmez. Milli bilincin gelişmediği
bir toplumun fertleri arasında amaç birliği de sağlanamaz.
Amaç birliğinin
sağlanmadığı bir toplumda da zayıf karakterli kişiler başka toplumların veya
istihbaratlarının oyuncağı hâline gelirler. Toplumları oluşturan bireylerin
kişisel davranışları, alışkanlıkları özellikleri farklı nitelikte olabilir.
Ancak bir dış tehdide muhatap kalınması durumunda her türlü fedakârlığa katlanabilmesi
için milli bilincin gelişmiş olması
gerekir.
Milli bilinç,
günlük siyasetin ötesinde toplumu oluşturan bireylerin arasındaki siyasi
farklılıklara rağmen, gerektiğinde bir araya gelebilme yeteneğidir. Mesela
ülkenin savunulması söz konusu olduğunda ‘’bir binanın tuğlaları gibi birbirine
kenetlenmiş’’ omuz omuza, yürek yüreğe mücadele etmektir.
Birbirimizin
düşüncelerine saygılı bir şekilde varlığımızı sürdürdüğümüz takdirde milli
bilince sahip Türkiye ailesinin onurlu birer ferdi oluruz. İşte o zaman ne dış
güçler ne de onların içimizdeki taşeronları aracılığıyla servis edilen bir
takım videolarla ülkemize operasyon çekebilirler.
Bu bakımdan milli
bilinci geliştirmek için özellikle gençlerimizle birlikte milli bir seferberlik
başlatmalıyız. Seferberlik ise: Bütün
güçlerin bir sonuca varmak için harekete geçirilmesidir. (D. Mehmet Doğan)
Peki, bütün güçlerimizi hangi sonuca varmak
için seferber etmeliyiz?
Aklın ve vicdanın
rehberliğinde hem bölgemizde hem dünyada barış ve adaleti sağlamak için
seferber olmalıyız. Bunun için üretime dayalı değer eksenli güçlü bir iktisada,
güvenliğimizi ve barışı sağlayan güçlü bir orduya, bilim üreten güçlü
üniversitelere, dünyaya değerlerimizi iyi anlatacak güçlü bir iletişim
stratejisine ihtiyacımız var.
Sonuç
Ülkemiz üç kıtanın kesiştiği bir coğrafyada varlığını sürdürme mücadelesi vermektedir. Türkiye milli güç seviyesine sahip olduğu takdirde Suriye’de, Libya’da, Karabağ’da, Doğu Akdeniz’de dengeleri değiştirebildiğini tüm dünyaya göstermiştir.
Şimdi bundan rahatsız olanlar, titizlikle korunması gereken milli gücün örgütleyicisi olan siyasi gücü zayıflatmak için yeni tetikçi bulduklarını görüyoruz. Bu nedenle diyoruz ki, küresel güçlerin bu tür operasyonlarına karşı milli bilinç seferberliği şarttır.