İsrail'in Etiyopya'daki Büyükelçisi Avraham Neguise, başkent Addis Ababa'da düzenlenen 1994 Ruanda Soykırımı'nı Anma Konferansı'ndan Afrika Birliği üyesi bazı ülkelerin tepkisi üzerine salondan kovuldu. Uluslararası medyaya yansıyan bu haberi, İsrail Dışişleri Bakanlığı da doğruladı.
İnsanlığın ortak değerlerine hiç saygı duymayan İsrail’e karşı Afrika Birliği’nin ortaya koyduğu onurlu bu tavır, umarım batılı ülkelere örnek olur. Filistinliler, İsrail zulmü altında aşağılandığı sürece, batılı devletlerin demokrasinin erdemlerine dair vaazları, dünyada samimi görülmemektedir.
Çünkü bir devletin dünyadaki saygınlığı ve etkisi, insanlığın ortak değerlerine duyduğu saygı kadardır. İsrail’in Filistin’de işlediği vahşette tepki göstermek insanlığın bir gereğidir. Aynı şekilde her devlet, hukuka ve insanlığın ortak değerleriyle uyumlu bir tavır ortaya koydukları ölçüde saygınlık kazanacaktır.
Afrika Birliği’nin tavırı, sadece batılı devletlere değil, bazı Arap ülke liderlerine de umarım örnek olur. Zira Filistin’de yaşanan bonca vahşet karşısında hâlâ İsrail ile bağlarını kesmeyen Arap liderlerinin Filistin’den sonra, sıranın kendilerine geleceğini bilmeleri gerekir.
Bu bizim bir öngörümüz değil, bizzat Netanyahu’nun 1993’te yazdığı ‘’İsrail’in dünyadaki yeri’’ adlı kitabında çıkardığımız bir sonuçtur. Netanyahu’ya göre, Arapların varlığı ‘’İsrail’in dünyadaki varlığı için’’ tehdittir. Dolayısıyla İsrail, durdurulmazsa bölgedeki hiçbir ülke kendini güvende hissetmemelidir.
İsrail’i durudurmak için Arapların elinde iki önemli imkân vardır. Bu imkânları şimdi kullanmazlarsa daha sonra, kullanmak isteseler bile hiçbir işe yaramayabilir. Zira İsrail’in bölgede istikrarı ve barışı bozan saldırıları tüm ülkeleri olumsuz etkilemektedir.
Bu imkânlardan birincisi, Araplar, Filistin’de vahşet duruncaya kadar ‘’İbrahim Anlaşmalarından’’ derhal çekilmeleri gerekir. İkincisi, İsrail vahşeti duruduruluncaya kadar batıya akan enerji sevkiyatını acilen durdurmaları gerekir. Bu onurlu tavrı göstermeleri, sadece Filistinlilerin güvenliği için değil, kendi güvenlikleri için yapmaları zaruridir.
Afrika Birliği Örgütü’nün bu örnek tavrı, Türk Devletler Teşkilatına da örnek olmalıdır. Zira Kafkaslar üzerinde etkili olmaya çalışan güçlerden biri de İsrail’dir. İsrail’in gerek Kafkaslar gerekse Orta Asya ülkelerinde ekonomik alanda etkili olmaya çalıştığını biliyoruz. Bu bakımdan Türk Devletler Teşkilatı’nın geleceği için, İsrail’in çabalarını oldukça tehlikeli olduğunu düşünüyorum.
İsrail, İran’ın nükleer bir güç olma ihtimaline karşı, Azerbaycan ve Orta Asya ülkeleriyle ilişkilerini geliştirerek dengelemeye çalışmaktadır. İsrail, bölgedeki etkinliğini şimdiye kadar Türkiye’nin çıkarları ile âhenkli yürüttü. Ancak bunun önüne geçilmezse iler de hem bu ülkeler için hem de Türkiye’nin bu ülkelerle ilişkilerini geliştirmesini engellemek için manipüle edebilir.
Toparlayacak olursak, Afrika Birliğ, insanlığın ortak değerlerine saldıran İsrail’e karşı onurlu bir tavır ortaya koydu. Bu asil tavır, Afrika Birliği’nin saygınlığını artıracaktır. Umarım diğer birliklere ve tüm devletlere örnek olur ve İsrail her yerden kovulur. Böylece belki İsrail, insan haklarına, uluslararası hukuka saygı göstermek zorunda kalır.