“Ilımlı İslam…”

“Radikal İslam…”

“Dinci…”

Kavramlarla iğdiş edildi dimağlar…

Sinsice…

“Biz nasıl bir yanlıştayız ki 18 bin çocuğu katleden korsan devlete Kâbe önünde “Katil!” diyemiyoruz?” (Ahmet AY, Milat, 11 Nisan 2025)

Kâbe’nin eski imamı “İsrail ile savaşmak caiz değildir.” diyor.

Mahmut ABBAS, İsrail aleyhine olan her şeyi yasaklıyor.

İslam İş Birliği Teşkilatı, Gazze katliamıyla ilgili kör ve sağıra yatıyor.

Katil İsrail: “Kesin sesinizi oturun.” diyor; anlı şanlı krallar, kıçları üstünde kıvrılıveriyorlar.

Terk edilmişlik hissine kapılmaktan korkanlar “Sizi ben de kurtaramam” çıkışlarıyla köleliği haykırıyorlar, eli bayraklı Ebu Cehil müntesibi “ablak mübarekler”, hırsız kurtarma ayinlerine salya sümük hatim indiriyorlar.

Gündemlerinde İsrail’in soykırımı yok…

Gazze…

Ümmetin imtihanıdır.

***

 “Ailemi ve evdeki kuşları özlüyorum"

Adı: Ahmet Manasra…

Kudüslü…

İTÖ, 13 yaşında rehin aldı. 9 yıl sonra serbest bıraktı. Bunun 1 yıla yakını hücrede geçti.

Terör örgütü İsrail, Kudüslü Ahmed Manasra'nın "kendi yaşındaki Yahudi çocukları öldürmeye çalıştığı" iftirasını atıyor.

Siyonist algı faaliyetine ibretlik bir örnek; “Yahudi çocukları öldürmeye” ibaresiyle sanki Yahudi çocuğunu öldürmüş anlamı oluşturulmaya çalışılıyor. 13 yaşındaki bir çocuğa Anti semitik yafta vuruluyor.

Nazi zulmünü kâra tebdil eden tam bir Siyonist kafa…

Çocuk hakları savunucuları nerede?

Kadın hakları savunucuları nerede?

Türkiye’de hırsız gizleme etkinliğinin medyası “Gazzelilerin Türkiye’ye gelebileceği endişesi içinde olduğunu ima ederek sığınmacı kışkırtıcılığına devam ediyor.

Ensar-muhacir kardeşliği yok ediliyor.

İslam düşmanlığının bir başka versiyonudur, sığınmacı düşmanlığı…

Soykırım ortaklığı…

İsrail’e hiçbir kural, kanun işlemiyor; tam bir TEPEGÖZ…

***

Gazze’ye lüks oteller, kumarhaneler yapmayı planlayanlara karşı İİT, Arap Birliği, BM eli kolu bağlı…

Taşlar bağlı, köpekler serbest…

BM Genel Kurulu 11 Aralık 1948 tarihli ve 194 (III) sayılı kararda Filistinlilerin ülkelerine geri dönüş hakkını teyit ediyor.

“… evlerine geri dönmek ve komşularıyla barış içinde yaşamak isteyen mültecilerin mümkün olan en kısa zamanda bunu gerçekleştirmelerine izin verilmeli; geri dönmeyi tercih etmeyenlerin mülkleri için tazminat ödenmeli ve ayrıca mülk kaybı veya hasarı sorumlu hükümetler ya da yetkili makamlar tarafından uluslararası hukuk ve hakkaniyet ilkeleri doğrultusunda tazmin edilmelidir.”

Ama?..

Türkiye’de Siyokemalist yapı, İsrail’in tetikçiliğini yapmakta.

Terörsüz Türkiye’den fevkalade korkmaktalar. Çünkü barış onlar için en büyük tehdittir.

Osmanlı’nın mirasından endişeliler.

Oysa…

Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto, TBMM’deki konuşmasında: “Biz Türkiye'yle, belirsizlikler dolu bu dünyada adaletin ve doğruluğun savunulması için yan yana durmak istiyoruz.

Endonezyalılar için Türkiye, en büyük Müslüman medeniyet.

Burayı görmüş, buranın tarihini ve buradaki insanların verdiği mücadeleyi hissetmiş biri olarak Türkiye'nin, Endonezyalıların kalbinde çok farklı bir yeri olduğunu söylemek isterim. Çünkü Endonezyalılar için Türkiye, en büyük Müslüman medeniyet. Bizler için Türkiye, aslında Osmanlı İmparatorluğu'nun, Osmanlı medeniyetinin de bir devamı ve biz aramızdaki tarihi ilişkileri hatırlıyoruz."

Müslüman Alimler Birliğinin cihat çağrısı Kâbe’de okunabilir mi?