Yavuz Abi'nin A'sı…
Yavuz
Abi’nin ‘A’sı, başka harflere kök
söktürüyor…
Ne ararsan içinde…
Yavuz Bey, A
Parti’nin A’sıyla alfabenin öteki harflerine adeta meydan okuyor…
Destan
yazıyor A; sıra B’ye, heyecanla bekleyen C’ye gelemiyor…
“Niye Anahtar, niye A Parti?” sorusuna verdiği cevaptan alıyorum;
“…Anahtar
hayatımızın içinde ampulden daha fazla değebildiğimiz şey… Alfabenin ilk
harfinden başlayalım dedim.
A’nın tedai
ettirdiği şeyler güzeldir;
Alparslan’la
Anadolu’a girişimizi resmeder, Allah’tan
gayrısına eyvallah etmemişliğimizi, Diyarı Rum’u Anadolu’ya
dönüştürdüğümüzü resmeder; Anadolu’nun A’sı, Alparslan’ın A’sı, Ahlakla,
Adaletle, Azimle, Akılla yükselişimizi resmeder.
Azametle
çalıştığımız, kudretle yaşadığımız zamanları resmeder.
Atatürk’le bu topraklarda ebedi
kalışımızı mühürlediğimiz mücadeleyi resmeder.
Sözümüze
sadık kalırsak, ‘Allah razı olsun’un A’sı, tutturamaz, mahcup olursak, ‘Allah ıslah etsin’in A’sıdır.
A, siyasetin
bize düşünmüş olduğu mesuliyetten utanmamızın, arının da A’sıdır.
Türklerde
eski gelenektir kahramanlık yapınca isim konuluyor. Biz kendimize güzel isim
koyup, berbat sonuçlarla vebal almaktansa, iyi yaparsak ismimizi millet koysun;
akıllılar partisi, adaletliler partisi, ahlaklılar partisi desinler bize…”
Kılıçdaroğlu,
‘Bozkurt işareti’ yapınca bazı
gazeteler, ‘Bütün Tuşlara Basıyor’
manşeti atmışlardı…
Yavuz Bey’in
klavyesinde A’dan gayrı harf yok; bütün tuşlar A’ya basıyor…
Şapkadan
çıkan tavşan misali, A Parti’nin A’sına neler neler sığdırıyor;
Allah, Alparslan, Anadolu, ahlak, adalet,
azim, akıl, azamet, ar, arınma, Atatürk, Nihal Atsız, Atam
Korkut…
Demli çay, hakiki
tereyağı, tağşişsiz sucuk, gezen tavuk K.Ö.Y yumurtası, taze süt eksik…
Edip
Cansever’in ‘Masa da masaymış ha’
şiiri gelmesin mi şimdi;
“Adam yaşama
sevinci içinde, masaya anahtarlarını koydu, bakır kâseye çiçekleri koydu, sütünü
yumurtasını koydu, pencereden gelen ışığı koydu, bisiklet sesini, çıkrık sesini,
ekmeğin, havanın, yumuşaklığını koydu, adam masaya, aklında olup bitenleri
koydu, ne yapmak istiyordu hayatta işte onu koydu… Masa da masaymış ha, bana
mısın demedi…”
Adam masaya A
harfinden daha fazlasını koydu…
A Harfi,
Fihi ma fih; siyasetin kutbu, adaletin mihenk taşı, azizliğin şifresi, yüzyılın
mitolojik mücadele simgesi…
Ağırlığı
ziyadesiyle büyük; gelecekte adı değişir, Yavuz Bey’in soy ismiyle müsemma ‘Ağır Parti’ olarak kayıtlara geçerse
şaşırmam…
Kurucular
Kurulunda arkadaşımıza;
“Akşener’in
düştüğü hataya düşmeyin; Atatürk vurgusuyla CHP oylarının size geleceği
hevesine kapılmayın, CHP’den gram oy alamazsınız…”
Hemen
savunmaya geçti, vay, “Sen Cumhuriyet
düşmanı mısın?”
Niye
Cumhuriyet düşmanı oluyormuşum, neticede Cumhuriyet, Cumhurun C’si…
Katkım olsun;
A, merdivene
benzeyen harf;
İki beşonu çapraz
çakıp, ortasını üç kılapayla sağlamlaştırdın mı, alın size merdiven;
Dayayın
duvara, çıkıverin dama…
Dama
çıktıktan sonra merdiveni çekip atanlardan,
Merdiveni damda
bırakanlardan olmayın sakın…