Dünyanın boğuşmakta olduğu buhranları, savaşları, ekonomik krizleri, yeni göç dalgalarıyla beraber kendisine ‘kasabanın şerifi’ yakıştırması yapan Trump’ın öngörülemez çıkışlarını göz önüne aldığımızda, Türkiye’nin kaos ortamından güçlenerek çıkma gayretlerinin, içimizdeki aymazların üç günlük heveslerine kurban edilemeyecek kadar önemli olduğu ortaya çıkmış oluyor.

Türkiye’nin etkin siyasi, askeri, ekonomik güç olma mücadelesi bazen FETÖ - CHP, bazen KETÖ - CHP, bazen PKK - CHP uzantıları eliyle akamete uğratılıyor.

Memlekete şehit cenazeleri geliyorken mesuliyetin tamamını iktidara yükleyenler, ülkemiz terörden temizlendiğinde ayrı panik havasıyla neden acaba yine iktidara yükleniyorlar?

‘Terörün temizlenmesi yetmez, sınır bölgelerini bütünüyle güvenli hale getirmek, terörün fiziki varlığının yanı sıra ekonomik külfetlerini ortadan kaldırılmak elzem...’ dendiğinde aynı güruh bazen legal, bazen illegal, farklı farklı kimliklerle yine iktidarı hedef alıyor.

Ne istiyorsunuz kardeşim siz?

Devam etmesi, sürdürülebilmesi imkânsız, kaprislerinize, şımarıklıklarınıza göz yumalım, bin yıllık devleti zora sokacak demokrasicilik oyunlarınıza teslim mi olalım?

Görüyoruz…

Memlekete üç kuruşluk faydası olmayan, fakat memleketin güzide yerlerine çökmüş, montaj sanayi düzeneğiyle büyüdükçe büyümüş, Türkiye’yi batının ürün pazarı haline getirmiş Cumhuriyet zenginlerinin kalkınmadan, adaletli bölüşümden anladıkları, kendilerinin, eş dost akrabalarının, çevrelerinin refahını sağlayarak, yedi sülalesinin geleceğini garanti altına almaktan gayrısı değil.

Bütün dertleri, tasaları müesses nizamları bozulmasın; yedikçe yesin, çaldıkça çalsın, büyüdükçe büyüsünler…

Kardeşim…

Millet size koca koca şehirleri teslim etmiş yönetememişsiniz; hırsızlıklar, yolsuzluklar, yalanlar, talanlar, lağım kokuları almış başını gitmiş, sıra Türkiye’yi yönetmeye mi gelmiş?

Düşünün…

Dünyanın neresinde üretmeden, alın teri dökmeden, faiz gelirleriyle, yan gelip yatarak Türkiye’de olduğu kadar zengin yaşayabilirsiniz?

Düşünün…

Dünyanın neresinde Anadolu seçmeni kadar saf, temiz, merhametlisini bulabilirsiniz?

Düşünün…

Size başka hangi ülkede diplomasız, vizyonsuz, ufuksuz, projesiz, çivi dahi çakmadan, ‘temel atmama törenleriyle’ dalga geçerek yönetmek üzere metropoller teslim ederlerdi?

Dünya değişiyor…

Dünya değişirken Türkiye’nin yerinde durmadığını, geleceğe, Türkiye Yüzyılına hazırlık yaptığını, hızını kesen ağırlıklardan, safralarından kurtulmak üzere yeni döneme geçildiğini fark edin.

Yolsuzluklara, hırsızlıklara demokrasi kılıfı uydurmayın…

Küresel güçlerin, sermaye baronlarının oyuncağı olmayın…

Üreten Türkiye’nin, savunma sanayi güçlü Türkiye’nin, dünyada aktif, bölgede etkin Türkiye’nin yanında durun… 

Manifestosu, ‘Yerli değil montaj, orijinal değil yan sanayi, alın teri değil faiz...’ olan, Anadolu’nun kanını emen, millet fakirleştikçe zenginleşen çapulcu Boyner’lerin, komprador TÜSİAD’çıların değil, işçinin, emekçinin, üretimin yanında…

Güçlü Türkiye’nin yanında durun…