Türkiye geçmişi kahramanlıklarla ve dünya hakimiyetini sağlayan imparatorluklarla dolu kadim bir devlettir.
Türk devletleri tarih boyunca “Devlet Ebet Müddet” saikiyle hareket etmiş,
Evlat ve kardeş katline devletin devamı için fetva vermiştir.
Daha dün kendisine darbe yapan kansızlara karşı “Ordu müdahale etsin hünkarım.” diyen kahramanlara;
“Biz iktidarımız için kardeş kanı döktürmeyiz!” Diyen bir davranışı sergilemedi mi Ulu Kağan Abdulhamit Han!
Aynen onun gibi devlet ülkesini batıya peşkeş çekmek isteyen,
Batı menfaatini milletinin menfaatinden üstün gören,
Gazze’nin kurtuluş umudu, Suriye’nin gelecek hayalini işgal eden Türkiye’nin ayağına pranga vurmak isteyen Türk Zelensky’nin yaptıkları yolsuzlukların hesabını sormak için adım atan devlet aklı son derece kritik ve zeki bir planı devreye almıştır.
Lideri tutuklamayıp emrindeki yöneticileri tutuklayan devlet aklı,
Daha soruşturma esnasında sokakta “GEZİ” misali eylemler için prova yapan DHKP-c, TİKO, PKK/KCK gibi terör yandaşlarının İBB’ye kayyum atanması durumunda sokakları çevirecekleri yangın halini varın siz düşünün.
Ağzından tükürükler fışkırarak Cumhurbaşkanını ve devleti tehdit eden CHP vekili Özgür Özel, İmamoğlu’nun mahkemeye sevki sırasında soluğu çağlayanda almış ve buradan,
“Ekrem Başkan’ın tutuklanma ihtimalini asla düşünmediğimiz gibi alıp Saraçhanede ki miting alanına gideceğiz.” derken aklında bir plan vardı aslında…
İşte devlet aklı o planı gördü, hissetti ve okudu.
İmamoğlu’nu terör suçlaması ile tutuklamadı.
Kayyum atayarak CHP’nin en büyük para kaynağı ve prestij merkezi İstanbul’u CHP’nin elinden almadı.
Sadece yolsuzluktan tutuklayan devlet aklı mesaj vermeyi de unutmadı;
Teamüllerde olmayan bir şekilde yolsuzluk davasından tutuklu olmasını gerekçe gösterip terörden tutuklamayan devlet;
“Sizi para kuleleriyle, kurultayda dolar skandalıyla, Cumhurbaşkanlığı adaylığında kaosla itibarınızı ayaklar altına alan Ekrem’i aldık ama sizde akıllı ve uslu duracak bu ülkede adam gibi muhalefetinizi yapacaksınız.” mesajını verdi.
Ertesi gün yüzünden gülücükler okunur bir halde meydanlara çıkan Özel düne nispetle son derece sakin ve itidal ile hareket ediyordu.
CHP bir çıban başından kurtulmuş olmanın sessiz sevincini yaşıyordu içten içe…
Böyle olmasına karşın CHP ve yandaşları asla ortada bir suç olduğunu kabullenmiyor ve dillendirmiyordu.
Ama bizim adalet timsali yandaşlarımız hakikatin peşinde koşar görünürken hata yaptığının farkına varmıyordu bile…
Diline pelesenk ettiği; “iyi de kardeşim yanlışa yanlış demeyelim mi? Haksızlığı nasıl destekleriz…”
Heyhat!
Kim size yanlışa doğru deyin diyor? Kim size zalimi savunun diyor?
Erdoğan bir insan. Hata yapar mı? Yapar…
Ancak bilerek ve isteyerek hiçbir yanlışa, hiçbir zulme onay vermez…
O yüzden “ama”, “fakat” diyerek değil, hırsızlığı aşikâr olduğu halde hırsızını iktidara yedirmek istemeyen seçmeni kendine örnek al…
Terörden neden tutuklamadılar, böyle olur mu? Deme…
Çok akılcı bir hareket de…
İmamoğlu’nu terörden tutuklayıp kayyum atamayarak CHP’lileri sokağa dökmedi.
Yemlerini ellerinden alarak hırçınlaştırmadı.
Ve halkın eline mağdur edebiyatının okunmasına fırsat vermedi!
De ve duruşunu tereddütsüz ortaya koy!
Kim bilir belki yarın tutuklar terörden… Hiç şaşmam…