Çocukları sürdüler meydanlara…
Kimi hasta numarasına yatıp kolunda serumla fotoğraf paylaştı, kimi, ‘Gözaltına alınırsam anayasal düzeni değiştirmeye kalkışmaktan tekerrüren28 yıl yatarım’ korkusuyla sokağa çıkmaya cesaret edemedi…
78’liler EYT’den emekli, 68 kuşağı TV yorumcusu;
‘Parsa topla benim için…’
Gözaltına alınan879 kişinin 300 küsurunun öğrenci olduğu söyleniyor.
Şimdi, Özgür Özel’in, “Barikatları, bariyerleri yıkın geçin…” emrine uyan öğrencilerin derslerinden geri kaldıklarını söyleyerek serbest bırakılmasını istiyor, televizyonlarda, sosyal medyada masum numarasına yatıyorlar.
Kızını PKK’ya teslim eden CHP'li Meclis Üyelerinin olduğu ülkede, ihanet vakayı adiyeden…
‘Masun değilsiniz…’
***
Aynı Özgür Özel, kitleleri boykota çağırdı.
Fakat kimse ona, ‘Senin makam araban boykot listesinin üçüncü sırasında yer alan marka…’ diyemedi.
Aynı Özgür Özel’in boykot listesine aldığı televizyon kanallarıCHP kongresinden canlı yayın yaptı.
Salona girebildiklerine göre davetliydiler.
Fakat kimse ona;
‘Madem boykot ediyorsun, neden davet ediyorsun?’ diye sormadı.
‘Azgın demokrat!’
Davet edilen boykotlu kanallar; madem listeye isimleriniz konmuş, cüzzamlı muamelesine maruz kalmışsınız madem, meşrulaşma çabanız nedir, ne işiniz var salonda?
‘Şaşkın teokrat!’
***
Salih Mirzabeyoğlu’nun2001 yılında mahkemede yaptığı savunmasında bahsettiği 3000 aile, hatırlarsanız 2015 yılında MHP Lideri Devlet Bahçeli tarafından;
“…Oyunu MHP’ye vermeyen, HDP’yi Meclis’e taşıyan zavallılar, Türkiye’nin kaymağını yiyenler, Boğaz’da, yalılarda viskisini yudumlayıp oyunu HDP’ye veren şerefsizler…”diyerek gündeme getirilmişti.
Yüz yıldır Türkiye’de hükümetler değişir, yönetim değişir, partiler gelir geçer, 3000 aile menfaatlerini korumaya devam eder.
Dokunul(a)mazlar…
Mirzabeyoğlu’nun tanımıyla; “Türkiye’de yaşayan 3000 aile; hukuk da bunların çıkarına göre, ordu da, polis de... Kendi aralarındaki dalaşmalar bir yana, bunlar hukuk üstü imtiyazlı zümredir! …”
İslâm’a uzak, batıya yakın aileler…
Küresel sermayenin tehdit, baskı, tasfiye, tesfiye mekanizmaları…
Yerli değil montajcı, orijinal değil yan sanayici, alın teri değil faizci;
TÜSİAD’çı, MASON, Rotaryen aileler…
Sıra size geliyor…
***
TRT’nin Teşkilat dizisini, ‘bakayım Aybüke gitmiş mi?’ merakıyla seyrettim.
Hayır gitmemiş.
Hazırda, çekilmiş üç bölüm daha varmış…
Yazı kadrosuna Neslihan’ı gönderme senaryosu;
Altay Teşkilat’a gelir, ‘Neslihan nerede?’ diye sorar. Akif Başkan hışımla odasına çağırmıştır.
Altay tamAkif Başkan’ın kapısı vurup makama girecekken, içeriden gelen konuşmalara kulak kabartır;
Akif Başkan: Kızım sen böyle hatayı nasıl yaparsın, ülkenin aleyhinde, ekonomiyi sabote etmek isteyenlerin başlattığı yerli, milli ürünleri boykot kampanyasına nasıl destek verirsin, Teşkilat personeli, üstelik üst düzey yöneticisisin…
Güya Kraliçe’nin peşindeyiz, Kraliçe içimizdeymiş…
Neslihan: (ağlayarak) Bilmiyordum başkanım, nasıl oldu anlayamadım. Yaptığımın yanlış olduğunu fark eder fark etmez sosyal medya hesabımı kapattım zaten. Lütfen beni affedin…
Akif Başkan: N’ayıırrr… Teşkilat affetmez. Hakkındaki tahkikat bitene kadar görevden uzaklaştırıldın.
Şimdi git, ekibinle vedalaş…