Türkiye'yi öldürmek istiyorlar
Türkiye, kırk yılı aşkındır bölücü terör örgütü PKK’ya karşı bir ölüm kalım mücadelesi veriyor. Nerdeyse her evden bir şehidimiz var, her haneye kor ateş düşüyor!
Aklınıza şu sorunun geldiğini tahmin ediyorum. Neden
terör örgütü bir türlü yok edilemiyor?
Bu sorunun cevabını Sayın Erdoğan’ın ağzından verelim:
“Bölücü terör örgütünü kaç kez yok ettik fakat hala ortada. Çünkü bazı güçler
ülkemizin kalıcı istikrara kavuşmasını ve güçlenmesini istemiyor.”
Biz de şu soruyu soralım, Türkiye’nin kalıcı istikrara
kavuşmasını istemeyen güçler kim? Gece olunca kurtla bir olup kınalı
kuzularımıza saldıranlar, sabah olunca da yayınladıkları taziye bildirileriyle
bizimle yas tuttuğunun izlemimini vermeye çalışanlar. Yani Amerika. Dün
cinayetin meçhul failiydi, bugün kimliğini gizleme gereğini bile duymuyor.
Şu soruyu defalarca sorduk, bir kez daha soralım.
Amerika’nın bize karşı terörü kullanmaktaki amacı ne?
Türkiye’nin güçlü bir ülke olmasını istemiyor. Zayıf,
sürekli kendi sorunları ve dertleriyle boğuşan bir Türkiye istiyor. Osmanlı’yı
düşürdükleri gibi Türkiye’nin de ‘hasta adam’ olması isteniyor. Böylece
Türkiye, uluslarası operasyonlara açık hale gelecek ve
yanıbaşımızda bir ‘terör devletini’ kolaylıkla kurmuş olacaklar. Plan bu, arzu
edilen bu…
ABD ve Batının Türkiye ile ilgili bu niyeti belliyken
ve bölgemizde çizilmek istenen harita ortadayken Amerikayla dostluk ve
müttefiklik ilişkisinin artık ciddi ciddi gözden geçirilmesi gerektiğini
düşünüyorum. Artık bıçak gelip Türkiye’nin kemiğine kadar dayanmıştır.
ABD terörle mücadele adı altında Irak ve Libya’yı
düşürdü olmadı. Afganistan ve Suriye paramparça etti yetinmedi. Bölgemizi ateş
topuna çevirerek
Türkiye’ye mesaj veriyorlar aslında. ‘Düşüre düşüre,
yaka yıka sıra sana geliyor’ demek istiyorlar.
Bölgemiz savaş, istila ve acılarla boğuşurken ve tam
da bu zevahirde İran, İsrail’e değilde Pakistan’a saldırıyor. Bu saldırı ile
İran kimin yanında ve kimin dostu olduğunu bir kez daha göstermiş oldu.
Evet, ABD Türkiye’yi düşürmek ve bölgemizi ateş topuna
çevirmek için her yolu deniyor.
İçimizdeki adamlarını ve gizli hücrelerini harekete geçirip
Türkiye’nin sinir uçlarına dokunmayı sürdürüyor.
Sürekli PKK’nın siyasi uzantısı DEM ve bölücü terör örgütünün saldırıları
üzerinden mesaj veriyor.
İçerde bu da olmaz ki denilen şeylere şahit oluyoruz...
Gelen şehit haberleriyle milletimizin acı ve
duygusallığının tavan yaptığı bugünlerde, CHP’nin teröre karşı sezsiz kalması
ve bir tepki vermemesi tabiri caiz ise DEM’le balayı yaşaması milletimizde
yüksek gerilime sebep oluyor. Acep diyorum, CHP bu tavrıyla kimin yanında
olduğunun mesajını mı vermek istiyor?
Ben bugünkü CHP’de dümenin yanlış sulara kırıldığını
düşünüyorum. Buna bir eksen kayması diyorsanız evet bu bir eksen kaymasıdır.
Eksen kayması derken şunu kastediyorum..
CHP’nin siyasi üslup ve tavrının ve ideolojik
çizgisinin gittikçe DEM’e benzediği görülüyor. Bu durumdan işkillenmemek elde
değil. Acaba diyorum, aralarında sadece kendilerinin bildiği bir pazarlık ve
gizli bir anlaşma mı var?
Milletimizi tahrik eden ve üzen bir görüntü ekranlara
düşüyor..
DEM partinin CHP’ye bir ziyareti oluyor. Bu ziyaret
sair günlerde normal karşılanabilir. Normal olmayan şey, şehit haberlerinin
geldiği günlerde bu ziyaretin olması, DEM’li heyetin kırmızı halı üzerinde ve
adeta bir zafer havası içinde karşılanmasıdır. Ben bu görüntülerden bazı
CHP’lilerin de rahatsız olduğunu düşünüyorum.
Yazımızı bir uyarıyla bitirelim.
Türkiye’de mesele, artık bir hak arama meselesi
olmaktan çıkmıştır. Görünen o ki, hak aramaktan kasıt özerklik daha ötesi
Türkiye’nin bölünmesi çabasıdır. Aklı ve gözü olan herkes bu saçmalığı görüyor.