Kılık kıyafet yönetmeliği bize ne söylüyor?
MEB’e bağlı okullarda okuyan öğrencilerin kılık ve
kıyafetlerine dair yönetmelikte değişiklik yapılması ile ilgili bir yönetmelik
yayınlandı geçtiğimiz günlerde. Bu yönetmelik sonrası her zaman olduğu gibi
sosyal medyada hızlı bir şekilde paylaşımlar yapıldı. Amacı üzüm yemek olmayıp
bağcıyı dövmek olan bazı insanlar MEB’i ve Bakan Yusuf Tekin’i hedef almaya
başladı. “Militarist sistemin ürünü olan tek tip kıyafet uygulaması MEB’e de
geliyor” diyerek algı operasyonu oluşturmaya çalıştılar. Bu yazıyı yazmadan
önce yayımlanan yönetmeliği baştan sona kadar her harfini okudum. Doğrusu
militarizme dair herhangi bir vurgu, ima, izah görmedim. Ama ne yazık ki
yönetmeliği eline alıp okumadan sosyal medyadan ahkam kesen, eleştiren kişiler
arasında eğitimci kimliği olan bazı kişilerin de olduğunu gördüm ve üzüldüm.
Yönetmelik “İlkokul,
ortaokul ve liselerde öğrenciler için okul kıyafeti; okul aile birliği yönetim
kurulunun ve ikinci dönem başında yapılacak öğretmenler kurulunda öğretmenlerin
de görüşü alınarak özel işaret, baskı ve desen gibi kısıtlayıcı ayrıntılara yer
verilmeden okul müdürlüğünce belirlenir. Belirlenen okul kıyafeti görseli
okulun internet sayfasında yayımlanır” diyor.
İşte bu kısmı alıntılayıp paylaşarak “Eyvah eyvah,
tek tip kıyafet geliyor!”, “tek tipleşme militarist bir anlayıştır”, “ilerici
değil, gerici bir anlayış” diyerek algı oluşturmaya çalıştılar. Öncelikle şunu
belirtelim ya yanlış yorumlanıyor ya da bilerek hedef saptırıp algı
oluşturulmaya çalışılıyor. Çünkü yönetmelikte bahsedilen “tek tip kıyafet” uygulaması değil; çünkü Türkiye geneli tüm
MEB okulları aynı model kıyafet giyecek denilmiyor yönetmelikte. Hangi okulun hangi
modelde kıyafet giyeceği tercihini (öğretmenlerin ve okul aile birliğinin
görüşünü alarak) okul idaresine bırakıyor. Yani bir ildeki okul ile bir başka
ildeki okul aynı kıyafeti giymeyeceği hatta aynı ildeki iki farklı okul dahi
aynı kıyafeti giymeyeceği için tek tiplilik söz konusu değil.
Ayrıca şöyle bir bakalım devasa, global şirketlere.
Kendi çalışanlarına tek tip önlük mü giydiriyor yoksa serbest kıyafet
uygulaması mı var? Belli bir düzen, nizam, temizlik ve kurumun dışarıya karşı
bırakacağı intibah adına tek tip önlük uygulaması var değil mi? Böyle bir
uygulama olmazsa bu şirketlerde dışarıdan girenler elini kolunu sallaya sallaya
suç işleme potansiyeli artmaz mı? Gasp, hırsızlık, kapkaççılık gibi sorunlar
alıp başını gider bu devasa şirketlerde. İşte bunun önüne geçmek için tek tip
kıyafet uygulaması ile yetinmemişler bir de parmak izi ya da kart okuyucu ile
şirkete kimin ne zaman girdiği ve ne zaman çıktığını tespit edip hafızaya
kaydeden bir dijital sistemi de uyguluyorlar. Bence bu uygulama MEB için de
gelmeli. Ve MEB’i kılık kıyafet üzerinden eleştirenleri daha çok rahatsız
etmeliyiz! Hem böyle bir uygulama okul kapılarına yapılır ise, okula hangi
öğrencinin hangi gün gelip hangi gün gelmediği hangi gün saat kaçta okuldan
ayrıldığı, suç işlemiş ise okulda olup olmadığı gibi ayrıntılar daha rahat
tespit edilmez mi? Çok zor değil; vaktiyle akıllı tahtalara ayrılan bütçenin
onda biri bile bütün okullara dijital kimlik tespit uygulamasının kurulmasına
yeterli olur.
MEB’in yayınladığı kılık kıyafet yönetmeliğine dair
yapılan militarist sistem ürünü eleştirilerin temeli boş ve anlamsız olmasını
bir kenara bırakalım bu yönetmeliğin ayrı bir güzelliği var o da şu; eskiden
okulda bahçede görülen şahsın öğrenci olup olmadığı nöbetçi öğretmen tarafından
bilinmiyordu. Dışarıdan okul bahçesine giren veya koridorda elini kolunu
sallayarak üzerinde delici/kesici alet ile gezen yabancı kişiler artık okul
sınırları içerisinde hemen fark edilebilecek.
Bunun dışında başka bir sorun daha ortadan kalkmış
olacak. Malum günümüz çocukları her gün farklı bir kıyafet ile okula gitmek,
şık giyinmek, arkadaşlarını özendirmek gibi bir dertleri var. Bu konuda aile
içi sorunlar ortaya çıkabiliyor. Ekonomik sınıf farklılıkları kılık kıyafet
üzerinden öğrencilerin psikolojini olumsuz etkileyebiliyor. Yeni yönetmelik ile
birlikte aileler de her gün çocuğuna farklı kıyafet giydirme sorunsalından
kurtulmuş olacak.
Her gün bahçede bıçaklanan, darp edilen, öğrenciymiş
görünüp öğrenci olmayanların okula, eğitimcilere, yöneticilere verdiği zararın
ve riskin önüne geçen, disiplini sağlamaya yönelik katkı sunacağına inandığım
kılık kıyafet yönetmeliğini eleştirenlere biraz nefes alıp kenara çekilip gözlem
yapmalarını tavsiye ederim.
MEB bu yönetmelikten asla geri adım atmamalı ve
hatta eğitim öğretimine dair daha caydırıcı, daha disipline eden radikal
kararlar almaya devam etmeli.