19 Mart’ta basında “memurlara esnek çalışma” veya “memurlara yarı zamanlı çalışma hakkı” benzeri başlıklar ile bir haber yer aldı. Haber içeriğine baktığımda herhangi bir devlet yetkilisinin adı geçmiyordu. Sadece Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın bir çalışma yürüttüğünden ve son hali verildikten sonra hayata geçirileceğinden bahsediliyordu. Haberde “Aile yılı” kapsamında böyle bir çalışma yürütüleceğinden bahsediliyor, 7 yaş altı çocuğu bulunan kadınlar için de yarı zamanlı çalışma söz konusu olacağı söyleniyordu.
Haber içeriği ne kadar doğru bilemiyorum ama herhangi bir yetkilinin adının geçmemesi, isim zikredilerek söylemleri içermemesi nedeni ile habere mesafeli olarak yaklaşsam ve teyide muhtaç olarak görsem de gönlümden bu yönde bir çalışmanın yapılıyor olmasının gerçek olmasını diledim. Bunu kendi adıma değil, daha önce de, yani 11 Şubat’ta kadın ve memurların çalışma koşullarının iyileştirilmesinin bir ihtiyaç olduğuna ve bunu yaparsa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yapabileceğine yönelik gözlemlerimi ve kamuoyu beklentilerini içeren “Erdoğan’dan beklentiler” başlıklı bir yazı yazarak seslerine kulak verdiğim okurlarım adına istiyorum.
Bu satırları devlet yetkililerinin okuyacağından hiç şüphem yok. Danışmanları Sn. Erdoğan’a veriler mi bilemiyorum ama bu yazımı ve 11 Şubat’ta yazdığım yazımı Sn. Erdoğan’ın okumasını veya en azından konu itibari ile Sayın Cumhurbaşkanımıza konuyu arz etmelerini isterim açıkçası. Çünkü pek çok kadın ve memur stresli, gergin, yoğun ve koşuşturma içinde geçen iş hayatı ile aile hayatı arasında bir sıkışmış gibi hissediyorlar kendilerini. Hatta bazıları ya eşini ya da işini tercih etmek durumunda kalıyor. İşte bu nedenle seslerinin duyulması ve sorunun çözümü için oyunu verdikleri, sevdikleri, hürmet ettikleri Sayın Erdoğan’dan iş hayatındaki çalışma koşullarının hafifletilmesini bekliyorlar.
Diyorlar ki “Yoğun çalışma koşullarına sahip kadınların ve memurların haftalık çalışma saatlerinde bir düzenleme yapılacak ise bunu ancak Sn. Erdoğan’ın talimatı ile gerçekleşebilir. Ola ki bu konu gündeme gelmez ve hayat devam eder ise, ilerleyen yıllarda olası iktidar değişikliğinde bu sorunun asla başka siyasetçiler tarafından çözülebileceğine açıkçası pek inanmıyoruz”. Toplumun ihtiyaçlarını en iyi analiz edebilen, kararlığı, duruşu ve çözüm odaklı yaklaşımı ile bu sorunlara el atabilecek en iyi siyasetçi profili kuşkusuz Sn. Erdoğan’dır.
Evli, çocuğu olan kadınların çoğu sosyal hayatlarından, aktivitelerinden vazgeçtikleri ve büyük fedakârlıklarda bulunduklarını görüyoruz, basında okuyoruz. Erdoğan’ın merhameti, kadınlara verdiği önemi, TBMM’deki kadın vekil sayısının artmasından ve bu kadın vekillerin basına verdiği röportajlardan biliyoruz. Bu nedenle bu sorunu çözümüne Sn. Erdoğan’ın el atması, kadınlara izinlerinin artacağı, haftalık çalışma saatlerinin azaltılacağı, esneklik getirileceği yönünde ekibine bir çalışmanın yapılması ve kendisine sunulması yönünde bir talimatın verilmesi, kamuoyunda hem ihtiyaç hem de beklenti olduğunu belirtelim.
Memurlardan da bize çok sık bu konuda serzenişler geliyor. Yoğun iş temposu nedeni ile ailesine, eşine, çoluk çocuklarına vakit ayıramadıkları nedeni ile kendilerini vicdanen kötü hisseden babalar var. Bu nedenle ailedeki sorunların iş hayatına, iş hayatında ki yoğunluktan kaynaklı sorunların aile hayatına nüksettiğini söyleyen ve bundan rahatsızlık duyan anne babalar var. Beklentileri Sn. Erdoğan’ın bu konuyu gündemine alması ve ekibinin bir çalışma başlatması yönünde talimat vermesidir. Kamuoyunda “Sn. Erdoğan isterse bu konuyu birkaç hafta içinde bir yasal düzenleme ile rahatlıkla çözebilir” şeklinde bir beklenti var.
Sn. Erdoğan’ın annesine, Tenzile Teyze’ye düşkünlüğünü bilmeyen yoktur. Keza rahmetli babasını da ne kadar çok sevdiğini hepimiz biliyoruz. Aile kültürüne ne kadar önem verdiğini basında ki demeçlerinden görüyoruz. Bu bağlamda çocukların anne baba ile birlikte, sıcak bir yuvada, güzel bir aile kültürü eşliğinde yetişmesini en çok isteyen siyasetçilerden başında Sn. Erdoğan geldiğini söyleyebiliriz.
Merhamet, vefa, sevgi, samimiyet gibi duyguları oldukça ön plana çıkan Sayın Erdoğan’ın bir insan, bir devlet büyüğü, bir Müslüman, pek çok evsiz barksızın, aç ve susuzun, yoksul ve kimsesizin yardımına koşan, el atan biri olarak bugün veya yarın veya seçimler yaklaştığında bu konu ile ilgili bir adım atacağını düşünüyorum açıkçası. Elçiye zeval olmaz nevinden sıkıntılarını bu köşeden dile getirmiş, sesleri sözleri olmuş olalım.