Dolar (USD)
34.61
Euro (EUR)
36.32
Gram Altın
2973.66
BIST 100
9634.21
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
15 May 2022

Kaç paraya evlenilir?

Sokaktaki vatandaşın gündemiyle siyasetin ve medyanın gündemi çok farklı.

Birçok politikacı ve gazeteci ayrı dünyalarda yaşıyor; hiç alış veriş yapmıyor, hiç çocuk okutmuyor, evlendirmiyor gibiler.

Kestirmeden geldik işte, çocuk evlendirme meselesine!

Malûm, “plândemi”den dolayı evliliklerin çoğu ileri tarihlere atılmıştı.

Şimdilerde, o tarihler geldi gibi.

Birçok genç evlenmeye hazırlanıyor, birçok aile de bu işin altından nasıl kalkacağını düşünüyor.

Birkaç günlüğüne kafa dinlemek için geldiğimiz Kastamonu’da, “taze emekli” olduğunu söyleyen bir Beyefendi,

“Üç evlât var ellerinizden öperler!” dedi.

“İki kız, bir erkek.”

Allah bağışlasın.

*

Üçü de evlilik çağındaymış.

“Peş peşe giderler artık. Bakalım altından nasıl kalkacağız?” diye iç çekti.

Hesabını şöyle yapmış:

“Bugün erkek evlât evlendirmek en az 300 bin lira. Kız evlât evlendirmek ise en az 100 bin lira. Bizimkiler evlenene kadar bu rakamlar nereye varır! Borçlanalım desek, bu devirde kimden borç alınır? Alınsa da altından nasıl kalkılır?”

Doğrusu, biz “elde avuçta ne varsa” onunla girmiştik dünya evine.

Büyük masraflar yapmamıştık.

Takılar bize kalmıştı.

Ama şimdi, farklı bir dünyadayız.

Taze Emekli Beyefendi’ye, “Durumunuza göre bir şeyler yapsanız, bu kadar açılmasanız olmaz mı?” diye sormak ayıp olur mu, olmaz mı?

Göze alarak sordum.

“Olmaz!” dedi,

“Olur mu hiç! Oğlanın, kızın, dünürün her dediğini yapmazsan dert olur!”

*

“Kaç paraya evlenilir?” sorusuna nasıl cevap verilebilir bilemiyorum.

Evlenecekler ayrı şehirlerde mi, aynı şehirde mi?

Ayrı şehirdelerse mesafe kısa mı, uzun mu?

Ziyaretler, geliş gidişler kaç kere…

Aileler ne kadar anlayışlı?

Gençler, ne kadar anlayışlı?

Ev aradın, buldun, bugünkü şartlarla kirayı, depoziti, emlâkçı parasını ödedin, evin içini yaptırdın, döşedin, dayadın…

Söz, nişan, kına, düğün..

Gittin geldin, salon tuttun, sonradan görmelerin gözlerini doyurdun, "El âlem ne der!" kafasını rahatlattın filan derken...

Olabiliyor, yani, “Her şey tam, tekmil olsun, ellerin ağzı kapansın, şan olsun, gösteriş olsun, sonradan görmelik olsun” dersen 300 bin lira da, 500 bin lira da yetmiyor icabında.

*

Taze emeklimize, “Ne yapmayı düşünüyorsunuz?” diye sordum.

“Birikmişim var biraz” dedi.

“Ne kadar?” diye sormadım.

Kendiliğinden söyledi:

“Kızlardan birinin evlenme parasını karşılar!”

Gerisi…

“Allah kerim.”

*

Amenna.

*

Bir de “tedbir-tevekkül” meselesi var.

Çok açılma, boğulursun!

*

“Olmuyor ki gazetecim!” dedi.

“Şimdiki aileler de gençler de halden anlamıyor ki!”

*

Bu işin bir orta yolu olmalı.

Makûl çözüm.

Aileleri üzmeden, gençleri süzmeden…

Bütçeleri perişan etmeden!

*

Kimileri bankadan evlilik kredisi çekiyormuş!

Hayır, olmaz.

Faiz pisliğine bulaşılmaz!

Hele hele, böylesine güzel bir adımı atarken…

Asla!

Bir kapta bir damla necaset görülse, abdest alınmaz.

Böyle evlilik olmaz!..

Böyle yalnız yaşanmaz!

Peki nasıl olacak?

Birçok mesaj geliyor bendenize, “Yaz, Allah aşkına yaz!”

Ne yazayım?

Aslında aklı başında olan her insanın rahatlıkla idrak edebileceği meseleler.

Giderek dikleşiyor hayat yokuşu ve sen oluyorsun

gençlerin takozu!..

Bir de berbat lâf, dedikodu korkusu:

“Ne yani, kızımız dul gibi mi gitsin!”

Ne berbat bir lâf, her bakımdan!

Allah iyiliğinizi versin!

*

Sosyal medyada şöyle yazdık, epeyce destek buldu:

“Evlenecek gençlere lütfen destek olalım.

‘El âlem ne der!’ zihniyetinden uzak duralım.

Ticarethane değil, yuva kuruyoruz!

Bir de, evlenirken her bir şeyin hazır olması gerekmez.

Olduğu kadar olsun, eksikler tamamlanır.

Yeter ki, ahlâkta eksiklik olmasın!”

*

Çağrımız:

Aileler, “istekleri” sınırlı tutarak yardımcı olsunlar lütfen.

Gençler de, eksikleri yavaş yavaş, zamanla gidermenin hazzını düşünsünler.

İki gönül bir olunca samanlık seyran olmuyor ama, her şeyin tam tekmil olması da, “mutluluğu yakalamak” anlamına gelmiyor.

“Amaaan, canım, bir kere oluyor!” kafası da kafa değil.

Ne yani, bir şeyler eksik olsa, “iki kere” mi olacak?

Bu ne biçim kafadır!..

*

Evlenecek gençlere “devlet desteği”, “belediye desteği”, “sivil toplum” desteği…

Bunları arttırmak lâzım.

“Evlenecek parayı bulamıyorum!” diyen gençleri “kurtaracak” kadar arttırmak.

Amma velâkin…

Hani deniyor ya, “ihtiyaçlar sınırsız, kaynaklar sınırlı!”

“Ayak yorgan uyumu”nu da düşünmek gerek.

Bir de…

Ah yok mu ya;

“Benim param çok arkadaş, düğünün en kralını yapar, takının en kralını takarım” diyenlere de…

“Bölüşmeyi” öğretebilsek.

Ensar Ruhu hani!

*

Şimdi…

Bu yazı kaç kişiye ulaşır bilinmez.

Siz kıymetli okuyucularımdan istirhamım:

Sosyal medya hesaplarından paylaşınız lütfen.

Sağı, solu haberdar ediniz…

Kaç kişi istifade etse kârdır.

Bir de bakmışsınız, işi inada ve gösterişe vurmuş “ailelerden” biri, vazgeçer ısrarından.

Zorlaştırmaz, kolaylaştırır.

Nefret ettirmez, sevdirir!