Dolar (USD)
35.36
Euro (EUR)
36.49
Gram Altın
2984.53
BIST 100
9830.56
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
30 Aralık 2024

​Faiz İndirimi: Ekonomiyi Canlandıracak mı, Yoksa Yeni Riskler mi Doğuracak?

26 Aralık 2024'te Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), politika faizini yüzde 50'den yüzde 47,5'e indirdi. Bu karar, ekonomideki gelişmelerin ve zorlukların bir yansıması olarak dikkat çekiyor. Gelin, bu kararı biraz daha detaylı bir şekilde ele alalım.

Enflasyon ve Faiz İndirimi Merkez Bankası, Kasım ayında enflasyonun pek değişmediğini, Aralık ayında ise bir miktar düşüş işaretleri gördüğünü açıkladı. Hizmet sektöründeki fiyat artışları yavaşlamış, gıda fiyatlarında da nispeten daha sakin bir seyir gözlenmiş. Ancak fiyatlardaki bu iyileşmeye rağmen, enflasyonun genel eğişilimi hâlâ belirsizliklerle dolu.

Faiz indirimi kararı, enflasyonun kontrol altına alınması kadar, ekonomiyi canlandırma hedefini de taşıyor. Merkez Bankası, bu adımla birlikte, vatandaşın cebini rahatlatarak tüketimi ve yatırımları artırmayı hedefliyor. Ancak bu indirimin gerçek etkilerini, piyasalardaki dalgalanmaları ve enflasyon oranlarını takip ederek önümüzdeki aylarda göreceğiz.

Döviz ve Rezervler Döviz kuru ve rezervler konusundaki son veriler, faiz indiriminin ekonomi üzerindeki baskıyı artırabileceğini gösteriyor. 20 Aralık itibarıyla Merkez Bankası toplam rezervleri bir haftada 7 milyar dolar azalarak 156 milyar dolara düştü. Brüt rezervler 92 milyar dolar seviyesine gerilerken, altın rezervleri de yaklaşık 1,5 milyar dolarlık bir düşüş gösterdi. Dolar/TL kuru ise 27 Aralık'ta 35,26 seviyesinde.

Rezervlerdeki bu düşüş, piyasalarda kırılganlık yaratıyor. Dolar talebindeki artış, döviz kurunu daha da yukarılara taşıyabilir. Bu nedenle, faiz indiriminin dövize olan talep üzerindeki etkisini dikkatle izlemek gerekiyor. Eğer kur dalgalanmaları kontrol altına alınamazsa, enflasyon üzerindeki baskılar artabilir.

Küresel Ekonomi ve Türkiye Küresel ekonomik koşullar da Türkiye'nin bu kararlarını etkiliyor. ABD Merkez Bankası (Fed), faizleri sabit tutarken önümüzdeki yıllarda parasal sıkılaşma sürecine devam edeceğinin sinyallerini veriyor. Bu durum, gelişmekte olan ülkeler için dış finansman olanaklarını daraltabilir ve risk primlerini artırabilir.

Türkiye, faiz indirimleriyle içeride ekonomik aktiviteyi canlandırmayı hedeflerken, dışarıdan gelecek sermaye hareketlerinin azalması riskiyle karşı karşıya. Bu dengeyi sağlamak, TCMB için zorlayıcı bir görev olabilir. Özellikle döviz kuru istikrarının sağlanması, ekonomideki güveni korumak açısından kritik.

Rezervlerin Önemi ve Piyasa Güveni Merkez Bankası rezervleri, ekonomi için bir tür güvence mekanizmasıdır. Son dönemde rezervlerde görülen azalma, piyasalarda "acaba bu güvence zayıflıyor mu?" sorularını gündeme getiriyor. Rezervlerin tekrar artışa geçmesi, piyasadaki kırılganlık algısını azaltabilir ve faiz indiriminin olumlu etkilerini destekleyebilir.

Sonuç: Dengeli Politikalar Şart Sonuç olarak, TCMB’nin faiz indirimi, ekonomik büyümeyi ve vatandaşın alım gücünü artırmayı hedefleyen bir adım. Ancak bu adımın başarıya ulaşması, döviz kuru istikrarı, rezerv yönetimi ve piyasa güveninin korunmasına bağlı. Ayrıca, hükümetin mali politikalarıyla Merkez Bankası’nın uyum içinde çalışması da büyük önem taşıyor.

Hepimizin cebini, bütçesini ve gelecek beklentilerini etkileyen bu kararlar, doğru adımlarla desteklenirse ülke ekonomisine olumlu katkı yapabilir. Önümüzdeki dönemde alınacak kararları dikkatle takip etmek gerekiyor. Ekonomik göstergelerdeki her hareketin, vatandaşın günlük hayatına yansıması olacağını unutmamalıyız.