Cumhurbaşkanı Erdoğan, üç ülkeyi kapsayan Uzak Doğu gezisine üç uçakla çıktı. Heyette bakanlar, bürokratlar, işadamları vardı. Gezilerde kullanılacak araçlar da Türkiye’den götürülmüştü. Güvenlik önemliydi. Hamas’ın lideri İsmail Haniye, İran’da şehit edilmişti. Üç ülkeye de hazırlıklı gitti Türkiye heyeti. Malezya, Endonezya ve Pakistan ile onlarca antlaşma imzalandı.
Peki bu geziyi gittiği ülkelerin liderleri ile Türkiye’deki muhalifler nasıl gördü? Muhalefetin mantığı hep aynı. Sözcü gazetesi “4 günlük geziye 3 uçak” diye manşet attı. Mantıkları bu, ufukları bu kadar. Keşke Cumhurbaşkanı bir uçak daha ilave edip daha fazla işadamı götürseydi diyemiyorlar.
Enver İbrahim, Malezya Başbakanı. Kimi ağırladığının farkındaydı. “Dünya Müslüman aleminin lideri, adaletin ve insan haklarının savunucusu bir lideri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ağırlıyoruz, şanslıyız” diyordu. Gündemdeki Gazze meselesine de değinerek, “Gazze konusunda Türkiye önemli bir liderlik ortaya koydu. İnsani yardım konusunda bildiğim başka hiçbir ülke Türkiye kadarını yapamadı” dedi.
***
Cumhurbaşkanı Türkiye’nin ihracatını nasıl artırırım diye Uzak Doğu’da çabalarını sürdürürken bu geziden uzak kalan Tüsiad üyeleri derneğin genel kurul toplantısını yapıyorlardı. İktidara verip veriştirdiler. Dernek başkanı ile istişare organı başkanı “Kent Uzlaşısı” kapsamında tutuklanan PKK’lıları da savundu, Gezi olaylarına katılıp bozgunculuk yapanları da…
Bolu’daki otel yangınını eleştirdiler ama yangın denetimi yapması gereken CHP’li belediyeye tek laf etmedi Tüsiad derneği yetkilileri. Irkçılığı bayraklaştıran bir parti başkanının tutuklanmasını yerip, emirleri dinlemeyip disiplinsiz davranan yeni mezun subayların da arkasında durdular.
Anlaşılan Tüsiad derneği, gazete ilanı ile hükûmet devirdiği, bulanık suda balık avladığı günleri özlemiş. Vesayet özlemleri bir hayli depreşmiş. İslam düşmanlığı adeta iliklerine işlemiş Tüsiad derneğinin üyeleri, Ak Parti iktidarında unttuğumuz siyasi mühendislik faaliyetlerine yeniden başladılar. Bu da gösteriyor ki, iktidar icraatında doğru yolda.
***
Erdoğan’ın ziyaret ettiği ve karşılıklı ticari ilişkileri geliştirmek için antlaşmalar imzaladığı üç ülkenin nüfusu 550 milyon. Aradaki mesafeden dolayı ticaretimiz yeterli değil. Ancak yoğun olarak ticaret yaptığımız Avrupa ülkelerinin toplam nüfusunun 440 milyon olduğu dikkate alınırsa Malezya, Endonezya ve Pakistan bizim için çok büyük önem taşıyor.
Türkiye’nin son 20 yılda eksen değiştirdinin farkında değiller. Uydu olmaktan çıkıp liderliğe soyunan ülkenin yüzünü başka yönlere çevirmesini de sindiremiyorlar. Çünkü Türkiye’de artık “irtica” düşmanlığı adı altında İslam düşmanlığı yapanlar değil, inançlı işadamları gözde. Onların önü açılıyor. Tüsiad’ın çekemediği bu işte. Avrupa ve ABD’nin uşaklığını yapan montajcıların gücü azalıyor, teknolojiyi kullanan imalatçıların ise önü açılıyor.
Ne diyordu Enver İbrahim: “Çağımızda çok az devlet adamı Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi metanet ve kararlılık göstermiştir. Erdoğan, 20 yılı aşkındır iktidarda. Türkiye’de olağanüstü bir dönüşüm gerçekleştirdi. Onun amaç ve inancı nadir görülen ve imrenilecek bir şey. Türk devlet politikasının hatlarını yeniden şekillendirdi. Ulusal gururu yeniledi ve güçlendirdi. Türkiye’yi küresel sahnede vazgeçilmez bir oyuncu hâline getirdi.”
Bu konular Uzak Doğu’dan görülüyor da Türkiye’den görülemiyor.