İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, PKK’nın sivil uzantısı olan DEM Parti ile değil, doğrudan terör örgütünün meclisi olarak kurulan HDK ile “Kent Uzlaşısı” adı altında anlaşma yaptı. DEM parti adayını geri çekti, o sayede İmamoğlu İBB Başkanı seçildi. Buna karşı tercilli PKK’lılara İstanbul Büşükşehir Belediyesi ile İstanbul’un ilçe belediyelerinde başkan yardımcılığı ve önemli idari görevler verildi.
Tabi siz kalkıp terör örgütü ile anlaşma yaparsanız onunla mücadele eden devlet kurumları boş durur mu? Para kuleleri de işin içine girince rüşvet, iltimas ve yolsuzluktan dolayı İmamoğlu’nun ipi çekildi. Terör örgütü ile işbirliği yapmaktan dolayı soruşturma devam ediyor. Ancak İmamoğlu “yüz kızartısı suçlardan” dolayı tutuklanıp cezaevine gönderildi.
Ekrem İmamoğlu, savcılık soruşturması tamamlanınca iddaname hazırlanıp hakim karşısına çıkarılacak. Terör örgütü ile işbirliği yapmak belki ceza olarak daha ağır basabilir ama eğer kamunun parasını zimmetine geçirdiği mahkeme kararı ile tercillenir ve bundan dolayı ceza alırsa toplum önünde lanetlenir. Yüz kızartıcı suçlardan dolayı lekelendiği için bırakın Cumhurbaşkanlığını CHP’ye başkan bile olamaz!
***
İmamoğlu yüz kızartıcı suçlardan yani hırsızlıktan dolayı tutuklandı. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nın tespitlerine göre devletin parasını dolambaçlı yollarla doğrudan kendi şirketinin hesabına geçirmiş. O kadar da pervasızca hareket etmişler ki, birçok şeyi alenen, kör göze parmak sokarcasına yapmışlar. Herhalde Atatürk’ün arkasına sığınınca kimse bize soruşturma da açamaz, hesap da soramaz diye düşündüler.
İmamoğlu soruşturmasında öne çıkan bazı konular var ki hepsi ayrı ayrı birer yazı konusu. Detayları gezetelerde okuyorsunuz. Ama zaman içinde bunların püf noktalarını da bire bir yazacağım. Çünkü ben İstanbul’da yaşıyorum. “İstanbul Senin” uygulamasını telefonuma indirmiştim. Meğer o uygulama sadece bizi takip etmeye, bilgilerimizi çalmaya yarıyormuş.
Uygulamayı indirince metrobüste ücretsiz internet kullanabileceğiniz söyleniyor. 60 GB limit koymuşlar. Ak Parti döneminde tek şifre ile doğrudan internete bağlanıp kullanabiliyordum. Ama İmamoğlu geldikten sonra her seferinde denediğim halde şimdiye kadar İstanbul Senin üzerinden tek bir sefer bile internete bağlanamadım.
***
Kent uzlaşısının yanı sıra İmamoğlu ve çevresi tam bir soygun çetesi gibi hareket ederek belediyede kara düzen kurmuşlar. Kara para aklama faaliyeti, çete/soygun birliği yapıp devletin parasını, milletin vergilerini cebellezi etmişler. Yetmemiş iş yerlerini haraca bağlamışlar. Kişisel bilgilerin çalınarak siyasi amaçlarla kullanımı ayrı bir fecaat.
Yerli ve milli markalara boykota gelince bu açık açık “vatan hainliği”dir. CHP’nin Genel Başkanı Özgür Özel bir gün Türk ordusuna, bir gün azgın azınlık olarak kendileri dışında kalan Türk milletine, bir gün yerli ve milli Türk mallarına saldırıyor. CHP zaten yüz yıldır nefret biriktiriyordu. Şimdi milletin gözünde bu nefret birikimi daha belirgin hale geldi.
Belediye otobüslerinin yanması ve arızalanmasına ise Avukat Gökhan Taşkapan açıklık getirdi. Para balyalarının sayıldığı ofisin sahibi olan Taşkapan, alınan tamir ve bakım ihalelerinin resmiyette olan ama fiiliyatta olmayan şirketlere aktarılarak para aklandığını tanık olarak anlattı. Şimdi hırsızlığı kılıfına uyduran İmamoğlu paçayı kurtarsın bakalım.