Para balyaları ortaya çıkınca merak etmiştim, bu işin devamı ne zaman gelecek diye? Geldi, hem de çok güçlü geldi… Çünkü savcılığın tespitlerine göre taa Beylikdüzü’nde başlayan çeteleşme İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde de devam etmiş. Resmen İstanbul’un ümüğüne çökmüşler. Sürekli İmamoğlu İnşaat’a akan bir kanal oluşturmuşlar. İşte bir örnek:

Masak Raporu’na göre para kuleleri ile kamuoyunda tanınan İmamoğlu’nun gizli kasaları Ahmet ve Hüseyin Köksal’ın hesabına Murat Kapki ihale karşılığı 180 milyon TL gönderiyor. Onlar da 50 milyon TL’yi anında İmamoğlu İnşaat’a gönderiyor. Bu Masak Raporları’na yansıyan bir olay. Sistem böyle kurulmuş. Halkın parası İmamoğlu’nun kesesine böyle akıyor.

Sosyal medyada en fazla dolaşan cümleler şunlar: Organize eden Ekrem İmamoğlu, ihbar eden CHP’li, tanıklık eden CHP’li, itirafçı olan CHP’li, yurt dışına kaçan CHP’li. Neden böyle oluyor diye tepki gösterenler yine CHP’liler… Ortada 560 milyar liralık bir soygun var. Beşiktaş eski belediye Başkanı Rıza Akpolat, itirafçı olup 40 sayfa itiraf yazmış, onlar hâlâ “Her şey çok güzel olacak” diyor.

***

İmamoğlu’nu sabah polisler almaya geliyor, o giyinirken video çekiyor: “Milletimizin iradesini gaspetmeye çalışan bir avuç akıl…” diye konuşmaya başlıyor. Pişkinlik diz boyu… FETÖ bile bu kadar ileri gitmemişti. 19 Mart bir bakıma CHP’nin kara Çarşambası oldu. Kemal Kılıçdaroğlu onu bulup öne çıkardığında bu kadar ileri giderek sırtından bıçaklanacağını düşünememişti.

Siyasi tarihimiz âdeta yeni bir kırılmaya sahne oluyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, çıkar amaçlı suç örgütü kurucusu olma ve terör örgütüne yardım ve yataklık suçlamalarıyla gözaltına alınıp sorgulanması Türk siyasi hayatında yeni değişikliklere sebep olacaktır. Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeni bir parti kuracağı söylentileri de bunu güçlendiriyor.

İmamoğlu’nun usulsüz olarak aldığı diploma iptal edildikten sonra iki ayrı suçtan sorgulanması, beraberinde yüzün üzerinde kişinin de göz altına alınması ve bir kısmının mallarına el konulması sıradan bir olay değildir. Bu olayların zamanlaması da çok iyi. “Batı olaya nasıl bakar?” diye merak edenere verilecek cevap şu: Bu sıradan bir belediye başkanının yolsuzluk soruşturması…

***

Asıl içimizdekilerin şu düşüncesi daha tehlikeli. Ekrem İmamoğlu, bu olaylardan güçlenerek çıkar ve çok daha güçlü şekilde geri döner. Bu çok sakat bir düşünce. Milleti isyana teşvik eden Selahattin Demirtaş katili için de doğal lider tanımlaması yapıp benzer şeyler söyleniyordu. O şimdi cezasını çekiyor. İmamoğlu da suç işlemişse hukukta bunun karşılığı olacaktır. Cezasını çekecektir.

Soruşturma ve gözaltı sürecine esas bilgi, belge ve tanıklıkları bizzat Ekrem Bey ve çalışma arkadaşlarının en yakınındaki kişiler tarafından başsavcılığa iletildiğini öğrendiklerinde sanırım en büyük şoku yaşamışlardır. Savcının özel ekip kurup aylarca çalışsa ulaşamayacağı delilleri bir zamanlar Ergün Göknel olayında olduğu gibi bizzat CHP içi hesaplar adalete teslim ettiler.

CHP ve CHP’liler ömrü hayatında böyle bir şok yaşamamıştır. İmamoğlu uyandı, erken davranmak istedi ama terör ve yolsuzluğa bulaşmıştı bir kere. “Kent Uzlaşısı” onun başını yakan ve siyasi kariyerini bitiren olay oldu. Terör örgütüyle işbirliği ve talimatla ‘para kuleleri’ yapılması iddiaları öyle hafife alınacak şeyler değil... Sonrası mı, Türkiye’nin geleceğinde CHP de olmayacak!