Tarihteki Türkler geri döndü
İslam dünyası olarak asırlardır büyük ve zorlu bir sınav
veriyoruz. İslam coğrafyasının birçok beldesi saldırı altında. Olmadık acılarla
yüzleşmek zorunda kalıyoruz.
Batı, İslam düşmanlığını o kadar ileriye götürüyor ki hiç
bir ahlaki sınır ve kural tanımıyor. Neden mi? Çünkü Emperyalist Batı kendisini
durdurabilecek tek gücün İslam ve müslümanlar olduğunu biliyor. Bu gerçeği
Haçlı seferlerinde tecrübe ettiler.
Dün, Çanakkale üzerinden ülkemizi işgale kalkışanlar bugün
toprak hırsızı İsrail’i ve birçok gözü dönmüş katili saflarına alarak
coğrafyamızı işgale kalkışıyorlar. Bunların kimler olduklarını söylemeye gerek
var mı? Bütün dünya bu vahşi canavarı zaten işlediği korkunç cinayetlerden
tanıyor, biliyor.
Bize göre bu canavarın nihai amacı Türkiye’dir. Türkiye’nin
işgali yani. PKK/PYD gibi terör örgütleri Suriye’de bu amaçla var. ABD’nin
işgal üsleri bunun için var. Allah’tan, Türkiye güçlü de düşmanla baş
edebiliyor. Birçok yerde olduğu gibi düşmanın tuzaklarını tarihin çöp
tenekesine atıyoruz.
Bir soru..
Neden bize karşı bu kadar acımasız ve saldırganlar?
Çünkü Batı, bizimle olan mücadelesini kutsal görüyor. Bize
karşı tahammülleri yoktur. Haçlı saldırılarının önünde duran tek ülke
Osmanlıydı biliyorsunuz. Bugün, güç ve kuvvet ellerindeyken bir an önce sonuç
almak istiyorlar.
Ve, Osmanlı’nın geri dönüşünden çok korkuyorlar. Onlara göre
bu dönüş engellenmez ise mutlak geciktirilmesi gerekiyor. Türkiye’nin sürekli
hedef olmasının bir nedenide işte bu. Görünen o ki, ok yaydan çoktan çıktı ve
geri dönmesi çok zor görünüyor. Bir an önce sonuca varmak istiyorlar.
Her şey deneniyor, her yola ve her tuzağa başvuruyorlar…
Bu nedenle Emperyalizmin içimizde adamları var. Partiler,
siyasiler var. Batı adına çalışan gazeteciler, TV’ler, gazete ve şirketler var.
Ülkemizde birçok vakıf ve dernek, sivil örgütler Batı adına çalışıyor.
Türkiye’nin asıl mücadelesi bu kesimlerle.
Soruyoruz..
Türk askerinin rolünü DEAŞ terör örgütünün rolüne
benzetenler sizce bu toprakların bir parçası olabilirler mi? Bunlar olsa olsa,
topraklarımızı işgal girişiminde bulunan düşmanın bıraktığı döllerdir. Bu kadar
net.
Devam edelim..
Emperyalizm ta başından beri İslam coğrafyasının işgal planını
sağlama almak istiyor. Bu nedenle, Ürdün ve Lübnan gibi millet olamayan kukla
ülkeler icat edildi. Ürdün gibi bir ülkeye millet denebilir mi? Hayır.
Bir şey daha yapıldı..
Esed ailesi gibi bir çok diktatör aile ve Suudi türü
rejimler getirilip müslüman halkların başına bela edildi. Müslüman ülkeler
yağmalansın, halk baskı ve cebirle kontrol altında tutulsun diye…
Şu cümleyi keyifle kurmak istiyorum. Çok uzun bir ayrılıktan
sonra tarihi rollerimize geri dönüyoruz. Türkiye, geçmişinin izinden geleceğini
inşa ediyor. O parlak, o büyük ve güçlü dönemlerimize adım adım ilerliyoruz.
Bütün gayret ve çabamız budur.
Evet, büyük devlet aklıyla, büyük devlet geleneğimize tarihi
rollerimize geri dönüyoruz. Gizlemeye hiç gerek yok. Suriye, Türk devlet
aklıyla özgürleştirilmiştir. Esed diktatörü Suriye’den kovulmuştur.
Şükürler olsun…
Yeniden terketmek zorunda kaldığımız topraklara geri
dönüyoruz ve kardeşlerimizle kucaklaşıyoruz. Tarihteki Türkler geri döndü.