Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
16 Kasım 2024

Gençlik neden önemli?

Bazı şeyler tesadüfen olmaz. Emek, çaba, uğraş gerektirir. Meyve almanız için önce tohum atıp sulamanız, bakmanız, budamanız, sevgiyle yaklaşmanız gerekir. Eğer bir bahçe ile ilgileniyorsanız, kan kırmızı elmalar, bal damlayan üzüm salkımları, ceviz büyüklüğünde kiraz taneleri ile mutlu olur, huzur bulursunuz.

İnsan da öyledir. Emek ister, uğraştırır, ancak usta ellere düşerse ve hamuru iyi yoğrulursa ortaya mükemmel sonuçlar çıkar. Bunun için çok bilinen bir öğrneğin bilinmeyen bir yönünü anlatacağım size. Recep Tayyip Erdoğan, bir devlet adamı. 2002 yılından Türkiye’yi fiili olarak yönetiyor. 1970’li yılların başında Erdoğan bir gençlik projesinin içindeydi. Projeyi yapan MTTB, yani Milli Türk Talebe Birliği, projenin ismi Sosyal İlimler Enstitüsü’ydü.

Bu projeyi rahmetli Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş ortaya atmış, MTTB çevresindeki ilim adamları olgunlaştırmış, MTTB’nin 50. Dönem Genel Başkanı Ömer Öztürk uzun uğraşlar sonucunda hayata geçirmişti. Bu Enstitü, Türk subaylarına kurmaylık vasfı kazandıran Türk Silahlı Kuvvetler Akademisi’nin sivil versiyonu gibiydi.

***

Sosyal İlimler Enstitüsü, 1971 yılında hayata geçirildi. O dönem Türkiye’nin orta ve yüksek öğrenim kurumlarındaki en büyük öğrenci organizasyonu olan Milli Türk Talebe Birliği, geleceğin büyük Türkiye idealini gerçekleştirecek bu kurumu hayata hayati önemde görüyordu. Meselelerin ilmi temellere oturtulması önemliydi.

MTTB’nin on yıl boyunca uyguladığı devrim niteliğindeki faaliyetlerden birisiydi Sosyal İlimler Enstitüsü. Bildiğiniz tüm branşlardan konular vardı. Dersler üniversite öğrencilerine açıktı. Gündüz üniversitede ders veren ünlü hocalar, akşam da MTTB’nin bu enstitüsünde ders anlatıyordu. Devam mecburiyeti vardı ve mezunlarına dipoma veriliyordu.

Sosyal İlimler Enstitüsü’nün kimliği tartışılırken Ahmet Kabaklı şunları söylemişti: “Enstitü, milli bir doktrinin hazırlanması için gerekli çalışmalara zemin hazırlamalıdır. Milli bir hükümete elemanlar yetiştirmelidir. Enstitüyü bir kadro hazırlama hareketi olarak görmeliyiz. Bu hareket MTTB’nin en başarılı ve tarihi bir hareketidir.”

***

Enstitü’nün nasıl bir eğitim vereceğini açıklayan ön raporda gençliğe seslenilerek şunlar ifade ediliyordu: “Teknik öğrenimde misin, gelip iktisat profesörünün karşısına oturacaksın, dinleyeceksin, not alacaksın, tavsiye ettiği kitabı okuyacaksın. Edebiyatçı mısın, geçeceksin psikoloji profesörünün karşısına insanın içini öğreneceksin. Düşüncelerini rahat ve güzel anlatamıyor musun? Geleceksin hitabet hocasının dersine kendine güven kazanacaksın. Her şeyden evvel çalışacaksın. Ama metotla, sistemli çalışacaksın. Biz de karınca kararınca böyle yetişmek isteyen genç kardeşlerimiz, idealistlerimiz için çalışıyoruz. Birbirimizi sevemezsek ahenk ve dayanışma başka türlü nasıl doğar?”

MTTB Sosyal İlimler Enstitüsü, 1974-75 öğretim yılında aralarında Recep Tayip Erdoğan’ın da bulunduğu 42 kişiyi mezun ediyordu. Erdoğan, o döem MTTB’nin Kültür Müdürlüğü’nü de üstlenmişti. Aradan yarım asır geçtikten sonra şimdi dönüp geriye baktığımızda Recep Tayyip Erdoğan’ın MTTB’den aldığı hızla Türkiye’de nasıl bir çığır açtığını görebiliyoruz. Gençlik işte böyle yetiştirilmelidir.