Eğitimi düşünmek
Eğitim, günümüzde insanlığın en önemli faaliyeti haline gelmiş durumdadır. İnsana dair her şey, hemen eğitim konusu haline getirilmekte ve sistematik bir şekilde öğretilmesi için organizasyonlar yapılmaktadır. Bugün eğitim dışında kalan hiçbir faaliyetin olmadığını söyleyebiliriz. Eğitim demek, hayatın her alanını kontrol etmek ve düzenlemek demek değildir. Eğitim totaliteryanizmi, aslında eğitimi ortadan kaldıran en tehlikeli yoldur. İnsana dair her şeyin eğitim konusu haline gelmesi, eğitimde özgürlüğün ve çoğulculuğun esas alınmasını gerekli kılmaktadır. Eğitim totaliteryanizmi, insanı ve hayatı inkar etmektir. Eğitimin totaliteryanizmin aracı haline getirmek yerine eğitimi, insanı özgürleştiren, zenginleştiren ve farklılaştıran yaratıcı ve dinamik bir süreç haline getirme şeklinde çetin bir meydan okumayla karşı karşıya bulunmaktayız.
İnsan, tabiatı gereği değişen bir varlıktır. Değişmeyen tek
şeyin değişim olduğu ifadesi, insana dair asli bir gerçekliği ifade etmektedir.
İnsanın her zaman ve her yerde sürekli değişme içinde olması, bozulma anlamına
gelmemektedir. İnsani değişimleri, insanın bozulması, sapması ve yoldan çıkması
olarak algılamak, büyük bir yanılgıdır. Asıl bozulma, insanın değişimini
engellemek için dayatmalarda, zorlamalarda ve müdahalelerde bulunmaktır.
Eğitimin görevi, insanın sürekli olarak değişmesini sağlayacak imkanlar ve
kaynaklar oluşturmaktır. İyi bir eğitim, insanın özgürce değişmesine,
gelişmesine, olgunlaşmasına ve özgürleşmesine imkan veren eğitimdir.
Eğitim, hayata ve tabiata dair konularda insanın derinlik kazanmasının
aracıdır. İnsan bir konuda derinlik kazandığı zaman, o konuyu özümsediği gibi,
o konuda değişim yapmak için motive olmalıdır. Eğitim, değişiminin motivasyon
kaynağı olmalıdır. Sahici eğitim, değişim odaklıdır.
Eğitim, ideal insan inşa etme şeklinde dayatmacı ütopyaların
aracı haline getirilemez. Belirli değerler doğrultusunda insan imal etmenin
mümkün olduğundan hareketle eğitimin araçsallaştırması halinde ortaya ucube bir
varlığın çıkacağını söyleyebiliriz. Doğru olduğu mutlak olarak kabul edilen değerler
çerçevesinde insan imal etmeye kalkan faaliyetlerin sonucunda ortaya çıkan
bilgisiz, değersiz, sanatsız, kültürsüz, kaba, düşüncesiz ve akılsız
nesneleştirimiş varlıklardır. Sahici anlamda eğitimin amacı, insanın
düşüncesini, aklını, değerini, bilgisini ve birikimini faal hale getirmektir. İnsanı
faal haline getirmeyen hiçbir faaliyet, sahici anlamda eğitim olarak
nitelenmeyi hak etmemektedir.
Eğitimin görevi, bir inanca, ideolojiye veya felsefeye göre
insan imal etmek değildir. İnsanın kendi varoluşunu gerçekleştirmesi, kişinin
kendi görevidir. Kişinin, kendisinin ne olacağına karar vermesi ve buna göre bir
hayat tasarlaması, kendi sorumluluğudur. Eğitim, kişiyi kendine bırakmalıdır.
Kişi, farklı eğitim imkanlarından yararlanarak kendisine uygun bilgiyi ve
birikimi elde etmeye çalışmalıdır.
Eğitim, akla, bilime ve felsefeye dayalı bir faaliyettir.
Hurafeler ve yanılsamalar ışığında bir eğitim olamaz. Hurafeler ve
yanılsamalar, insanı bölmekte, kısırlaştırmakta, dondurmakta ve çürütmektedir.
Daha önceki yüzyılların uygulamalarını ve değerlerini günümüz dünyasına ideal
eğitim modeli olarak taşımak, insanı işlevsizleştirmekten, köreltmekten ve körleştirmekten
başka bir işe yaramayacaktır. Eğitim, geçmişe değil, şu ana ve geleceğe bakan
bir süreçtir.
Eğitim, bireyin ve toplumun taleplerine ve ihtiyaçlarına
göre şekillenmeli ve değişmelidir. Birey ve toplumu görmezlikten gelerek
gerçekleştirilen tepeden inmeci eğitim uygulamalarının, birey ve toplum
hayatında bir karşılığı, değeri ve işlevi bulunmamaktadır. Ben bilirimci
şeklindeki tepeden inmeci yaklaşımlar yerine herkesin bilgi ve birikimini
değerli gören katılımcı, paylaşımcı, kapsayıcı ve eşitlikçi eğitim
uygulamalarının gerçekleştirilmesine çok ihtiyaç vardır.