Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
29 Ekim 2024

Barışa gölge düşmesin

23 Ekim 2024 Çarşamba günü saat 15.26 da Ankara’nın Kazan İlçesinde uzay çalışmalarını yürüten ve hava savunması ile ilgili uçak, helikopter ve daha birçok hava aracını üreten Tusaş'a ait devasa fabrikaya bir terör saldırısı yapıldı. Beş kişi inşallah şehit oldu ve yirmibir kişide yaralandı.

Bu saldırıyı gerçekleştiren iki teröristte öldürüldü. Bu teröristler. Kazan ilçesinde ekmek parası kazanmaya çalışan bir şoförün taksisini kiraladılar ve bu zavallı adamı da acımasızca öldürüp yollarına devam edip bu eylemi gerçekleştirdiler.

Anarşi öyle bir beladır ki, hak hukuk tanımaz, bütün insani değerlerden yoksun, ellerinden gelse birçok masum insanın canını bilerek yakmaktan asla geri kalmazlar. BuÜlkede birçok masum insanın hayatı mahvedildi ve çoluk çocukları yetim bırakıldı.

Sayın Reisicumhur Recep Tayyip Erdoğan "Baldıran zehiri bile olsa içeceğim" diye bir açılım sürecini başlattı O tarihte Devlet Bahçeli bile Sayın Erdoğan'a söylemediğini bırakmadı ve Sayın Erdoğan yalnız kaldı,

Başta ABD ve İngiltere olmak üzere İsrail ve bazı batılı ülkeler perde arkasından devreye girerek terör örgütü olan PKK’yi adeta hendeklere gömmek için elinden gelen her türlü melaneti yaptılar ve Diyarbakır’ın Sur ilçesinde çok büyük zarar gördüler.

Eğer batılı ülkeler o tarihte devreye girmeseydi emin olun bu Ülkede insan hakları dahada gelişmiş olacak ve Kürtlerin gasp edilen hakları iade edilecekti.

Nitekim Sayın Recep Tayyip Erdoğan arkadan hançerlendi, kandil sözünde durmadı ve bu ihaneti gören Sayın Erdoğan "Ben diğer kalan her şeyi buzdolabına koydum" diyerek o sayfayı kapatmak zorunda kaldı.

Son günlerde her şeye rağmen ve belkide yapmış oldukları yanlış siyasetin farkına varan Sayın Devlet Bahçeli Kürtlerle ilgili çok anlamlı cümleler kurdu ve bazı teklifler getirdi, Dem Partililerde Bahçeli’nin bu çıkışını olumlu buldular ve bunların müzakere edilmesi için katkı sağlayacaklarını ifade ettiler.

ABD, İngiltere ve İsrail bundan çok rahatsız oldu, ancak ve ancak devlet istihbarat örgütlerinin yapabileceği bir işi PKK’ ye yaptırdılar. Zaten daha evvelde ABD’nin bazı yetkilileri de Türkiye’nin silah sanayisini geliştirmesinden çok rahatsız olduklarını açıkça söylediler.

Tabii bu olayın daha birçok sebepleri vardır. TürklerleKürtleri, Alevilerle Sünnileri karşı karşıya getirmek için batılılar her yolu denediler. Aleviler ve Sünniler aynı dine mensup olduklarından aklı başında olanlar bu melun oyunu görüp batılıların tuzağına düşmediler.

Türklerden belki kırk bin, Kürtlerden de belki yetmiş bin genç silahlı çatışma sebebiyle hayatlarını kaybedip kara toprağın bağrına düştü.

Bir taraftan Cumartesi anneleri, bir taraftan Diyarbakır anneleri aynı ağıtı yaktılar ve hepsinin yüreğine alev alev yanan ve adeta sönmeyen bir kor ateşi düştü. Yalnız anneler mi? Babalar, kardeşler, bacılar, teyzeler, amcalar, dayılar, arkadaş ve dostlarda bu acıyı yüreklerinde hissettiler.

Peki, bu ateşi söndürmenin çaresi nedir, diye sorarsanız?Elbette her musibetin bir çaresi olabilir. Aynı dinin mensupları aynı ülkenin çocukları bin yıl beraber yaşadılar Bir tarafta Anadolu, bir tarafta Kürdistan bir tarafta Arabistan ve daha başkaları da vardı.Taki Yahudiler bu devleti kuruncaya kadar.

Kürtler inkâr edildi ne mutlu Türküm diyerek ırkçılığın daniskası yapıldı, Araplar da en büyük düşman ilan edildi. Kürtleriinkâr edenler bu sefer Kürtlere şunu söylediler, ayağa kalk! Senin hakların gasp edilmiş diyerek sinsi bir şekilde telkinde bulundular.

Söyledikleri doğruydu amma, bunu yapanlar perde arkasında aynı düşmanlardı. Bazıları bu düşmanın farkına varamadı. Bütün bunlara rağmen bu düşmanlar yinede istedikleri şekilde başarılı olamadılar.

Batılılar ikinci cihan harbinde belki birbirlerinden altmış milyon insan öldürdü, kendi yanlışlarını anladılar ve barışı temin ettiler, şimdi ise kol kola geziyorlar.

Bütün bunlar geçmişte kaldı. Hz. Peygamber (a.s.m.) Mekke'nin fethinde Müslümanlara kılıç çekenleri bile affetti. HemTürkler hem Kürtler Müslümandır, bu iki kardeş kendi aralarında geçmişte yapılan hataları düzeltip, asıl harici düşmanlara karşı birlik olmaları gerekir, emin olun o zaman onların sırtını kolay kolay hiç kimse yere getiremez.

Düşmanlıkta felaket, barışta rahmet vardır. Zaten İslam aynı zamanda barış dinidir.

Haydi, kalın sağlıcakla.