Ülkemizdeki en geçerli maskedir. Atatürkçülük maskesi takınca her şeyi yapmak serbesttir. İş o kadar ileri seviyeye götürüldü ki, karısını döven sanatçılar bile Atatürkçü kartını ileri sürerek savunma yaptı bu topraklarda. Yolsuzluğu, arsızlığı ortaya çıkan, yapması gereken görevi yapmayan, yapmaması gerekeni yaptığı için soruşturma açılan politikacısı, askeri, bürokratı, oyuncusu yazarı çizeri akademisyeni… Sıkışınca hemen Atatürk temalı bir fotoğraf, Atatürkçüyüz imajlı bir açıklama yapınca aklandı gitti.
Uğur Mumcu’nun: “Bu ülkede banka soyarken kar maskesi, ülke soyarken Atatürk maskesi takılır" sözü hala geçerli bir akçedir..
Kimse sana bir şey diyemez. Dediği anda “Atatürkçülere saldırıyorlar” diye feveran edecek bir kitle arkanda hemen hazırdır. Bu çok bilinçli bir psikolojik harp yöntemidir aslında. Dokunulmaz, sorgulanamaz, eleştirilemez kılınan ve sonra da onun arkasına saklananların bu maskeyle yıllarca ülkemizin enerjisini heba ettiğini göremiyor musunuz?
Komutanlarının üstelik birkaç kez “yapılmayacak” diye emir verdiği eylemi yapan ve emre itaatsizlikten ordudan ihraç edilen Teğmenleri “Atatürkçüler TSK’dan atılıyor” diye verenler bahsettiğimiz durumun en son örneklerindendir.
Bu kitle için Atatürkçülük gerçekten sadece bir maske. Yani gerçekte samimi olarak Atatürk’ü savunma gibi bir dertleri de yok. Paraları kesilir korkusuyla Atatürk filmine engel olan bir platforma tek laf edemeyecek kadar çapsız, kendilerine Atatürk’ün it*eri diyen politikacılarla ittifak yapacak kadar omurgasız, TSK’yı kimyasal silah iftirasıyla zan altında bırakan kişileri savunacak kadar da söyleminin tersine hareket eden kişiler. Millete her on yılda bir darbe yapanları Atatürkçülük maskesi taktığı için destekleyenler de bunlardı.
Kemalizm bir fikir, bir sistem bir ideoloji değil. Sadece İslam’a ve bu milletin değerlerine karşı oluşta şahsiyet bulan değişik bir psikoloji.
Ülkemizde İslam’a düşman Kemalist maskelilerin çoğu,milleti küçümseyen, diplomalı da olsa okumamış kendisini geliştirmemiş cahil, gerçeklere kulağı tıkalı ve kesinlikle yobaz, takıntılı tipler. Bazen mesele konuşmamız gerekiyor, adamlara belge koyuyorsun, delil getiriyorsun yine de ikna olmuyor. Üstelik koyduğun belgeler bu zihniyetin referans kaynaklarından olsa bile. Sosyal medyadan okuduğu kadar bilgi sahibi ama kendisini her meselenin profesörü zannedecek kadar cahil. “Ben ikna olmam” diye şartlandırılmış bir kafa yapısına ne söylenebilir ki?
Yıllarca Müslümanları “yobaz, gerici, bilimden uzak dogmacı” diye itham ettiler, son yirmi yıldır ülkede her şeyi gerici dedikleri inançlı millet üretince öyle bir şirazeleri kaydı ki, üretilen bir ürünü gösteriyorsun “hayır bu yok” diye inkar ediyorlar.
Geçenlerde sosyal medyada “sen daha gözünün önündeki arabayı, İHA-SİHA, silah, füze roketi bile kabul etmiyorsun sana görmediğin Allah’ı nasıl anlatayım” diye yazmış birisi. Gerçekten aynen bu psikolojideler.
Ak Parti iktidarını gericilik ve ülkeyi geri götürmekle itham eden Kemalizm maskesi takanlara şunu sormak isterim. Son yirmi yılı çıkın. Bürokrasinin her kademesinden orduya, akademinin her kademesinden iş dünyasına, sanat camiasından medyaya ülkenin her köşebaşında iktidar olduğunuz seksen senede ürettiğiniz bir tabanca, bir tüfek bir uçak, araba, füze, makine, teknolojik bir alet bir keşif ülkemizi içerde ve dışarda güçlü kılacak bir icadınız var mı?
Seksen sene boyunca bir tane tabanca bile üretmemiş ve hatta silah üretenleri yok etmiş uçak fabrikasını soba fabrikası yapmış bir zihniyetin, savunma sanayiini yüzde 85 bağımsız hale getiren, birçok alanda yerli üretim yolunu açan bir iktidarı ve iktidar üzerinden Müslüman milleti itham etmesi ne kadar saçmadır farkında mısınız? Bilimci, ilerici modern maskenizin bilimle alakalı değil, sadece dans edip içki içmeye, Batı hayranlığıyla Doğu’ya düşmanlık etmeye endeksli olduğunun herkes farkında artık.
Bir ülke her şeyden ünce ordusu ve savunma sanayisi- silahıyla üretimiyle güçlü ve bağımsızdır. Siz 80 sene boyunca içerde milletin dini, örtüsü, namazı ibadetiyle, dışarda da Batının çıkarlarına uygun politika üreterek zaman geçirmekten başka ne yaptınız? Ülkenin menfaatini savunacak hangi adımı attınız? Buna verebilecekleri bir cevap yok.
Tarihini doğru kaynaklarla doğru şekilde öğrenemeyen, tarihçilerin de “yasa izin vermiyor” diyerek tarihi gerçekleri anlatamadığı bir ülkeyiz. Atatürk’ü koruma kanunu olan 5816 sayılı kanun, sadece tarihin gerçeklerini öğrenmemizi engellemiyor.
Bu yasa artık, devlete, millete veya kendisi gibi düşünmeyenlere karşı istediği her şeyi yapmayı kendisine hak gören Atatürk maskesini takan zihniyeti de koruyor. Bu maskeli zihniyet yasayı çiğniyor, insanlara iftira atıyor, itibar suikastı yapıyor, insanları işinden okulundan attırıyor, provokasyonla kitleleri sokağa döküyor, ülkenin çıkarına olan hamleleri manipülatif şekilde engellemeye çalışıyor, Müslüman milletin inancına hakaret ediyor ama Atatürkçülük maskesini gösterince adeta cezadan muaf tutuluyor. Yaptığı hukuki ahlaki veya vicdani suç, bir anda meşru oluveriyor.
Mustafa Kemal’de dahil tarihimizdeki hiçbir insana hakaret edilmemeli sövgüde bulunulmamalı. Ama tarihin gerçeklerini doğru şekilde ortaya koyabilmek de yasayla engellenmemeli. Bu durum Mustafa Kemal’in şahsiyetini korumaktan öte, Kemalizm maskesiyle ülkeye zarar verenleri koruyor milletin arasına da tefrika sokuyor.
Dünyanın hızla savaşa doğru gittiği bir zamanda millet olarak birbirimize kenetlenemeye ihtiyacımız var.