OMÜ'de neler oluyor!
OMÜ Tıp
Fakültesi, Ruh Sağlığı Hastalıkları Anabilim Dalı Üyesi Prof. Dr. Ömer Böke’nin
erkeklikten kadınlığa, kadınlıktan
erkekliğe geçmek isteyenlerin cinsiyet iptali operasyonlarını mahkeme aşamasına
kadar yürüttüğünü banagelen ihbar
mesajlarından, şikâyetlerden öğrendim.
Operasyonu
durdurabilmek ümidiyle OMÜ Tıp Fakültesi Dekanıyla görüşen aileler vardı.
Dekan
onlara, “Rektörümüz yeni atandı. İmam
hatip kökenli… O sizi daha iyi anlayacaktır” diyerek makama çıkmasını
tavsiye etmişti.
Evet,
Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü Dermatolog Prof. Dr. Fatma Aydın’ın
özgeçmişinde İzmir İmam Hatip Lisesi
mezunu yazıyordu.
Rektör
adaylığı aşamasında özgeçmişine eklediği kimliği rektör atanmasında epey işine
yaramıştı.
Eşiyle
birlikte OMÜ Rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın’la görüşen baba anlatıyor;
“Bizimle ayakta, kapının
kolunu tutarak konuştu. Operasyonu durdurmasını, ameliyatlara son vermesini rica
ettiğimde, müdahaleyi yapan Prof. Dr. Ömer Böke’nin işinin uzmanı, tecrübeli doktor
olduğunu anlattı. “Sizi şikâyet edeceğim…” dediğimde “Buyurun nereye isterseniz
şikâyet edebilirsiniz. Dekanlığa şikâyet dilekçesi yazıp verebilirsiniz.”
diyerek bizi dışarı çıkardı.
Yazdığı
dilekçeyi aynı zamanda CİMER’e
göndermiş.
“OMÜ’de Cinsiyet
Değiştirme Ameliyatlarına Hayır!” haberimizi çaresiz babanın sesini duyurabilmek
üzere yaptık.
Haberde eşcinsellik
felaketinin, devlet tarafından her yönüyle ele alması, Türkiye’de temelde bütün
cinsiyetsizleştirme politikalarına, özellikle cinsiyet değiştirme
ameliyatlarına son verilmesi gerektiği belirttik.
Prof. Dr. Böke’yi,
Prof. Dr. Zeki Bayraktar’ın “Transseksüellerdeki
ruhsal sorunların cerrahiyle tedavi edilebildiğini gösteren kesin kanıt yok. Cinsiyet
iptali maksadıyla yapılan ameliyatların genellikle genetik veyahut anatomik
hastalıkları tedavi etmek üzere değil, cinsiyet hoşnutsuzluğu, ruhsal sorunların
tedavisi maksadıyla uygulandığı...” görüşleriyle uyardık.
OMÜ’nün
cinsiyet değiştirme ameliyatlarıyla anılmasının bir kara leke olduğunu
vurgulayarak, Böke’nin trans ameliyatları sürecini hızlandırmak üzere
başvuranları endokrin ilaçlarıyla geri dönüşü olmayan yola sürüklemesine son
vermesini istedik.
Zira Baba, Prof.
Dr. Ömer Böke’nin ameliyatları oldubittiye getirerek uygulamaya koyduğu ifade
ediyordu.
Uyarılarımız
OMÜ rektörlüğü tarafından görmezlikten gelinince, Prof. Dr. Ömer Böke’nin Samsun Rotary Kulübüyle projeler yürüttüğü yazdık.
Böke aynı
zamanda 1998’de kurulan CETAD - Cinsel Eğitim Tedavi Araştırma Derneği
üyesiydi.
CETAD, Cinsel
Tedaviler eğitimi veriyordu.
Sonra ne oldu?
Samsun
Büyük Aile Platformu’nun gayretleriyle haberlerimiz, Samsun Milletvekilleri
kuzuların sessizliğini oynarken, AK Parti önceki dönem Milletvekili Metin
Külünk’ün dikkati çekti.
Külünk, "Rektörlük cevap vermek zorundadır!"
diye seslendi;
“Bu milletin,
Allah’ın yarattığı Âdem’in çocukları olma kimliğiyle oynama hakkı kimseye ait
olamaz. Milletimizi bu konuda duyarlılıklarını en yüksek seviyeye çıkarmaya
davet ediyoruz."
Rektörlük
fazla sessiz kalamadı;
Cinsiyet
değiştirme şartları Türk Medeni Kanunu’nun 40. maddesinde düzenlendiğini, cinsiyet
değiştirmek isteyen kimse mahkemeye şahsen başvuru yapmak zorunda olduğunu, Mahkemece
başvuru sahibine iznin verilebilmesi için istem sahibinin 18 yaşını doldurması,
evli olmaması gerektiğini,
Şartların
gerçekleşmesi halinde mahkemenin vereceği iznin akabinde, verilen iznin
amacına, tıbbi yöntemlere uygun cinsiyet değiştirme ameliyatı
gerçekleştirilebileceğini belirten açıklama yaptı.
OMÜ’nün
açıklamasına, “Omü Topu Taca Atıyor!”
başlığıyla cevap verdik;
“Ülkemizde
maalesef “cinsiyet değiştirme ameliyatı” adı altında, aralarında OMÜ’nün olduğu
üniversitelerin eğitim araştırma hastanelerinde, Türk aile yapısını tahrip etmeye yeminli küresel LGBTİ oluşumların
saldırılarıyla her yıl yüzlerce, binlerce gencimize, çocuğumuza hoyratça cinsiyet
iptali operasyonlarının yapıldığı gerçeği halkımızı tedirgin etmektedir.
Mahkeme
tarafından, tıbbî yöntemlere uygun cinsiyet değiştirme ameliyatı
gerçekleştirildiğinin resmî sağlık kurulu raporuyla doğrulanması hâlinde,
mahkemece nüfus sicilinde gerekli düzeltmenin yapılmasına karar verilir.
Açıklamanın
aksine, geçtiğimiz 8-10 yıllık süre zarfında anatomik, fiziki, genetik problemi
olmayan, yalnızca cinsiyet hoşnutsuzluğu yaşayanların cinsiyet değişikliği
talebine bağlı, hastanenin psikiyatri servisine başvurulduğu, başvuran cinsiyet
değişikliğine hazırlandığı, Prof. Dr. Ömer Böke tarafından heyete sevk
edildiği, heyetin Endokrin Servisine yönlendirdiği, Endokrin Servisi tarafından
karşı cinse ait hormon verilmesine başlanılarak, geri dönüşü imkânsız sürece
girildiği inkar edilse dahi Böke
hakkında CİMER’e yapılan şikayetler durumun vahametini ortaya koymaktadır.
Mahkemenin
vermiş olduğu onay, hastanın cerrahi müdahaleyle cinsiyet iptalini, nihayet
yeni kimlik kartı alabilmesini sağlamaktadır.
Böke’nin
başlattığı süreç sonunda mahkemenin heyet raporlarına göre verdiği kararla
hasta her hangi hastanede cinsiyet iptali ameliyatı olabilmektedir…”
OMÜ’ye
verdiğimiz cevap Gazeteci Yazar Erem Şentürk’ün dikkatini çekti.
Canlı
yayında konuyu enine boyuna ele aldı.
Programdan
sonra OMÜ Rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın Ankara’ya çağrıldı.
Ankara’ya
giderken OMÜ’de Cinsiyet İptali Ameliyatının ikinci evresindeki vakanın endokrin
randevusu vardı.
Bütün olup
bitenlere rağmen OMÜ’deki Cinsiyet İptali Ameliyatları hususunda irade ortaya
koymamıştı.
Operasyonlar
tam gaz devamdı…
Yeni
Akit’ten Zekeriya Say, Prof. Dr. Ömer Böke’yle görüştü.
Böke, başvuran
herkese cinsiyet değiştirme kararı verilmediğini, Uygun olanların sürecini
uygun şekilde takip ettiklerini, Mahkeme kararına ihtiyaç olduğunu belirterek;
“Tek başıma bu
hizmeti veriyor değilim. 25 tane asistan var. Bu tanı psikiyatrik bir tanı. Burada bu
konuyu takip etmezsek asıl görevimizi yapmamış oluruz.
Ayrıca
biliyorsunuz SGK’nın mahkeme kararından sonra
ücretleri ödeme durumu var.
Bu süreçte
ailelerin görüşleri alınıyor. İlk aşamada olabildiğince ailelerin görüşünü,
onayını alınana kadar uzun süre bekliyoruz.
2024 yılı içinde 3
tane hastaya cinsiyet geçiş kararı almışız” dedi.
Dikkat
ederseniz, “Ailelerin görüşünü
alıyoruz…” diyerek yalan konuşuyor…
Elimizde ‘OMÜ’de
İlaç Yolsuzluğu Dosyası’ olduğunu belirterek son sözümüz;
Prof. Dr.
Ömer Böke görevden el çektirilene kadar…
Yapamıyorlarsa;
Anadolu
insanının kartopu misali büyüyen post modern ıstırabına sırtını dönen, gerçekleri
aksettirmeyen açıklamalarıyla topu taca atan; fıtrata uygun, insani çareler yerine,
medeni kanuna, mevzuatlara sığınan Başhekimin, Dekan’ın, Rektör’ün istifasına
kadar meseleyi gündemde tutacağız…