Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
03 Kasım 2024

​İslâm'ın kısa bir tarifi- 13

İslâm dininin çok önemli özelliklerinden biri de hiç şüphe yok ki, “iktisad”dır.Yüce dinimiz İslam’a göre “İktisad,” bilinen anlamının yanında güzel bir ahlakî davranış biçimi ve ideal bir yaşam tarzıdır. “İktisad”: Sağlığı, zamanı, parayı, malı ve kısaca sahip olunan bütün imkânları; doğru kullanmak, bir kısmını biriktirmek ve biriktirilen kısmı yatırıma dönüştürerek çoğaltmaktır.

“Herşeyin başı sağlıktır,” diyerek hasta olmamaya çalışan; “vakit nakittir,” anlayışıyla zamanını iyi değerlendiren; “sakla samanı gelir zamanı,” deyip kazancının hepsini harcamayarak bir kısmını biriktiren; “mal canın yongasıdır,” diyerek eşyasını dikkatli kullanan, özetle sahip olduğu imkân ve kaynakları hebâ etmeyen akıllı ve bilinçli insanlara; “muktasid,” yani iktisadlı ve tutumlu kişi, denir.

“Muktasid” insanların, her zaman kenarda bir miktar paraları olur. “Muktasid” kişiler, zor günlerde kendi yağı ile kavrulmayı başarır ve başkalarına muhtaç olmazlar. “Muktasid” insanlar, israf etmezler ancak cimri de değildirler. Çünkü onlar; hayatî, zorunlu ve önemli olan ihtiyaçlar için para ve potansiyellerini harcamaktan asla çekinmezler. Sıkıntılı zamanlarda ihtiyaçlarını kendi potansiyelleri ile karşılayan “muktasid” insanlar, manevî ve psikolojik olarak eşsiz bir haz ve doyum elde eder.

“Muktasid” olmak, bir şeref ve haysiyet kaynağıdır. “İktisat eden, fakirlik çekmez,” (Müsned) hadis-i şerifi, tutumluluğun insan için ne kadar önemli olduğunu bize anlatmaktadır. Çalışkan ve “muktasid” fertlerden oluşan toplumlar, kısa sürede iyi noktalara gelirler. Unutulmamalıdır ki, muhtaçlara yardım elini uzatanlar da yine “muktasid” insanlardır. Çünkü -geliri ne kadar çok olursa olsun- müsriflerin kendilerine yetecek paraları olmaz ki, başkalarını düşünsünler!..

“İktisad”ı dört ana başlık altında özetleyebiliriz:

1- Sağlıkta iktisad: Vücudumuzu yıpratmamak ve hastalıklardan korumakla olur. Sağlığını iyi koruyamayan bir insan, sık sık hastalanır. Böylece hem kendi ailesine hem de topluma yük olur. Evet, “her şeyin başı sağlıktır…” Kanuni Sultan Süleyman, sağlığın önemini çok veciz ve anlamlı bir ifade ile şöyle dile getirmiştir: “Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi/Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.”

2- Parada iktisad: Bu da, elimize geçen parayı dikkatli kullanmak ve bir kısmını tasarruf etmekle olur. Paramızı gereksiz yerlere harcarsak, çok ihtiyaç duyduğumuz durumlarda başkalarına el açmak mecburiyetinde kalırız. Hani; el açınca da ille de verecekler, diye de bir şey yoktur…

3- Malda iktisad: Eşyalarımızı; temiz ve itinalı kullanmakla olur. Elbiselerini çabuk kirleten, ayakkabılarını çabuk yıpratan, eşyalarını hor kullanan, musluklardan gereksiz su akıtan ve lambaları gereksiz açık bırakan kişler, “muktasid” sayılmazlar. Beden enerjimiz de çok önemlidir. Eğer enerjimizi boş şeylere harcarsak; maişetimiz için çalışmaya ve faydalı aktivitelere vakit ve isteğimiz kalmaz.

4- Zamanda iktisad: Zamanı iyi değerlendirmekle olur. Zamanlarını iyi değerlendiren insanlar, rahat ve huzurlu bir hayat yaşarlar. “Zaman parayı, para da malı kazanır,” demişler. Mesela zamanını iyi değerlendirmeyen bir öğrencinin; ders çalışma ve ödev yapmaya isteği kalmaz, sonunda da başarısız oluruz. Bunun için çocuklarımıza da “muktasid” olmanın önemini aşılamamız gerekir.

Toplumun ekonomik düzenini bozan ve “iktisadî” hayatı altüst eden iki temel husus vardır:

a) Birinci husus: Çalışıp üretmemektir. Üretim; insanın bir düşünceyi geliştirip somut bir ürün haline getirmesidir. Üretken insanlar ve toplumlar, ayakları üzerinde durmayı başarır, başkalarına muhtaç olmadıkları gibi, her zaman önde ve gözde olurlar.

b) İkinci husus: Şüphesiz ki, imkânların ihtiyaçlara göre kullanılmamasından doğan israf ve savurganlıktır. Dolayısıyla toplumsal görevlerimizden biri de; herkesin çalışıp Bir şeyler üretmesi ve savurganlıktan şiddetle kaçınmasıdır.

Bilindiği gibi “iktisad”ın zıddı israftır. İsraf; sağlığı, zamanı, parayı, malı ve kısaca sahip olunan bütün imkânları -hiç artırmadan- yanlış, bilinçsiz ve verimsiz bir şekilde kullanmaktır. Müsrifler, daima dışa bağlı ve bağımlı yaşarlar ve hiçbir zaman ekonomik bağımsızlıkları olmaz.

(Devamı haftaya…)