Özcan Ünü ve "Kayıp Şairleri"
Havaların soğuduğu bu günlerde içimizi ısıtan kitaplar ile haşır neşir oluyoruz. İyi ki kitaplar var. İyi ki de kitap yazan dostlarımız var… 2024 yılının son günlerinde dost kalemlerden yeni kitap haberleri almanın sevincine bir de bu kitaplarla buluşmak eklenince mutluluğumuz daha da katlanıyor.
Aslında gündemin sıcaklığı, terörist
İsrail’in katliamlarına seyirci kalarak destek olan Batı dünyasını ve içlerinde
gizledikleri haçlı terörünü gördükçe, mazlumların ahını ve durumlarını
düşündükçe ne tadımız ne de tuzumuz kalıyor, o da ayrı bir mevzu…
Ömrünü şiire ve edebiyata vakfetmiş
güzel insanlardan birisi olan Özcan Ünlü 2024 yılını çok güzel bir kitapla
uğurladı. Çıra yayınlarından çıkan 120 sahifelik bu kitapta, edebiyata şiirle
başlayan ancak şiire devam etmeyen veya şiir yazsa da şiirlerini yayınlamayan D.
Mehmet Doğan, Mustafa Kutlu, Beşir Ayvazoğlu, Ahmet Tezcan, Osman Sarı, Mehmet
Ali Bulut, Bedri Gencer, Hakan Albayrak gibi
isimlerin bulunduğu birbirinden kıymetli 23 edibimiz konu edinilmiş. Aslında bu
isimler dışında Cemil Meriç ve Ahmet Kabaklı gibi üstatların da şair olduğunu
yine bu kitaptan öğreniyoruz.
Kitabın sunuş kısmında;
“Hayatlarının belli bir döneminde yolu şiirden geçen ustalara, yazmaya şiirle
başlayan dostlara bir saygı duruşudur bu kitap... Dergilerde veya kitaplarda
kalmış şiirlerinden tadımlık da olsa örnekler sunmaya çalıştım. Bu isimlerden
bir kısmına 'kayıp şair' demek doğru olmaya- bilir. Şiir yazmıyor ama yaşıyor
olabilirler; bu da anlamlı bir şeydir. Fakat biz okurları olarak onları yeniden
şiire davet ediyoruz. Buna hakkımız var...” denilmekte.
Kitapta adı geçen ediplerimizin hem kısa
bir özgeçmişi hem de edebi yolculukları ve hem de bu ediplerimizin geçmişte
dergilerde veya geçmişte yayımladıkları kitaplarında yer alan ilk şiirlerinden tadımlık
örneklere de yer verilmiş.
Aslına bakılırsa istisnaları olmakla
birlikte edebiyatla iştigal eden ediplerimizin çoğu bu işe şiirle başlamıştır
denilebilir. Ancak zamanla deneme, roman, hikâye gibi farklı türlerde yazmak ve
bu türlerde belirli bir mesafe kat etmek şairleri birazcık şiirden uzaklaştırıyor
gibi.
Özcan Ünlü’nün de belirttiği gibi
ben de şiirden mutlak bir kopmanın da olmayacağını düşünüyorum. Ancak şiirin
değişimi ve dönüşümü o kadar hızlı ki belki bu yeni tarza, edebiyat
dergilerindeki şiir editörlerin kabullendiği akımlara ayak uyduramamak söz
konusu olabilir. Zira post modernliğin hâkim olduğu bu ortamda gelenekçi
şairlerin bu dergilerde yer bulması neredeyse imkânsız. Bu durum günümüzde
ciddi boyutlarda desem abartmış olmam sanırım. Elbette yayınlanacak şiirlerde
kalite unsurları belirleyici olacaktır. Ancak her tarzın da kendisine göre bir
kuralı, tınısı, albenisi ve güzelliği vardır. Keşke editörler bunu da göz ardı
etmeseler. Sonuçta halihazırdaki şiir anlayışı kendisine uymayan anlayışları
ret etmemeli ve onlara da hayat hakkı vermelidir. Mesela günümüzde güçlü hece
ve aruz şairleri vardır ve bu tarzlarda güzel örnekler vermekteler. Yine
serbest şiir yazan ama post modern tavrı benimsemeyen şairlerimiz de mevcuttur.
Bu şairlerimiz de kendi tarzlarında güzel eserler vermektedirler.
Kitaba geri dönecek olursak, kitabı
elime ilk aldığımda öncelikle kapaktaki şairleri hızlıca okudum. Sonrasında
merakla okumaya başladım. Öyle ki kitabı bitirmeden bırakamadım. Sanki bir
araştırma değil de macera romanı okur gibi isimden isime büyük bir heyecanla
okumaya devam ettim. Kitap çok akıcı ve samimi duygularla yazılmış. Şairliği
unutulan ya da kendi şair yönünü unutturan bu ustaların tadımlık şiirleri bile okura
“keşke şiire devam etselerdi” veya “keşke şiir yayınlamaya devam etselerdi”
dedirttiriyor.
Ünlü kitabının önsözünde bu kitabı
yazma amacını şu cümlelerle izah etmiş.
"Benim Kayıp Şairlerim",
kendi dönemlerinin iyi ve sıkı şairlerini hatırlamak üzere kaleme alındı. Kendi
dönemlerinin olduğu kadar çağdaş edebiyatımızın ustalarına bir saygı duruşu
aynı zamanda. Edebiyata veya yazı dünyasına şiir yazarak/ yayımlayarak girmiş,
daha sonraki dönemlerde alanını değiştirmiş veya şiiri tamamen bırakmış olan
isimlerden birçoğu bugün fikirleri, eserleri ve konumları itibariyle önemli
görevler ifa etmektedir. Benim hayatıma da dokunan, bir şekilde yolumun
kesiştiği ustaları hatırlamak ve onlara birer şair olarak sorumluluklarını
hatırlatmak arzıyla kaleme alınmıştır. Kitaptaki yazılar, şairlerimizin doğum
tarihlerine göre sıralanmıştır.”
Yine bu önsözde özellikle yazarın “Şiir
bir hayal kurma, ümit etme melekesidir.” tarifi o kadar yerinde ve güzel ki…
Yine “Başından itibaren şiire sadık
kalan Arif Ay içinse, "Modem şiir diye bir şey yok. Her şiir kendi zamanı
içinde yenidir." Dolayısıyla adları kayıp şaire çıksa da her şiir kendi
çağının modem destanıdır aslında. Ve kendi zamanı içinde yenidir, sonradan
kayıplar atlasına kayıt düşülmüş olsa da...” ifadeleri de…
Ünlü, bu şairlerimizi yeniden şiir
yazmaya ve şiirlerini dergilerde yayınlamaya davet ediyor. Biz de siz
okurlarımızı bu güzel kitabı okumaya davet ediyoruz…