Külünkoğlu Ailesi
Geçen hafta Anadolu’nun köklü ve saygın ailelerinden biri
olan Külünkoğlu ailesinin
düzenlediği ‘akşam yemeği’ buluşmasına katıldım.
Bu elbette sıradan bir akşam yemeği değildi.
Milli Eğitim Bakanı
Yusuf Tekin başta olmak üzere ülkenin hemen her ilinden gelen saygın
insanların bir araya toplandığı çok anlamlı bir gece oldu.
Program, İstiklal Marşı ve Kur’an-ı Kerim’in okunmasıyla
başladı. Ve ayrıca tüm şehitlerimize dua edildi. Külünkoğlu ailesinden tam 18 şehit sayabildim.
Metin Külünk her zaman olduğu gibi akıcı üslubuyla ve
hitabetiyle önemli bir konuşma yaptı. Detaylarını birazdan anlatacağım.
Metin Külünk konuşurken, Nihad Sami Banarlı’nın “Türkçe’nin Sırları” adlı kitabında da yer
verdiği bir hatıra aklıma geldi.
Sultan Aziz devrinin sadrazamı ve hariciye nazırı Keçezizade Fuat Paşa’ya, Avrupa’da
düzenlenen bir diplomatlar toplantısında şöyle sual edilir.
Zamanımızın en
kuvvetli devleti hangisidir?
Fuat Paşa düşünmeden “Osmanlı
İmparatorluğu” der.
“Nasıl olur?”
dediler…
Fuat Paşa, ” Çünkü” dedi. “Siz dışarıdan biz içeriden var gücümüzle yıkmaya çalıştığımız halde, o
hala dimdik ayakta.”
Fuat Paşa “biz” derken kastettiği, yine o emperyalist devletlerin içeriden satın
aldığı kesimlerdi.
Külünkoğlu ailesi de ülkemizi
hem dışarıdan hem de içeriden yıkmaya çalışan Amerikan emperyalizmine karşı var
güçleriyle mücadele ediyor.
Nasıl mı?
Öncelikle yayınladıkları videolarda da görüldüğü gibi, Evangelist, Siyonist, küreselci düzenin
projeleriyle nasıl mücadele edileceğinin farkındalar.
Aile kurumunun ve değerlerinin yeniden inşası noktasında
büyük çaba gösteriyorlar. Zira aile çökerse toplum yozlaşır ve helak olur. Yani
çürüyüp, yok olur.
Bu anlamda Milli Eğitim Bakanı’nın da orada olması çok önemliydi.
Zira bu inşanın yolu; temeli,
tarihimize, kadim kültürümüze ve medeniyetimize yaslanan, özgün, köklü, buraya
ait yeni bir eğitim sistemiyle mümkün olabilecektir.
Yusuf Tekin’in bu anlamda ortaya koyduğu tavır ve çaba
ortada. Kaldı ki kendisi de yaptığı konuşmada bunun altını çizdi.
Düşünün, bir taraftan
ülkenin köklü ve saygın bir sülalesi elini taşın altına koyarken diğer taraftan
da ülkenin köklü bir kurumu olan milli eğitim, aynı amaç doğrultusunda
çalışıyor.
Bu o kadar önemli ki.
Külünkoğlu ailesinin düzenlediği akşam yemeğinde beni en çok
gururlandıran sahne ne oldu biliyor musunuz?
Ailenin gelecek vaat
eden pırıl pırıl gençleri…
Yapay zekâ konusunda çok özel çalışmaları olan Sümeyye kardeşimiz, “dünyada adaletsizlik dönemi sona ermiştir” sloganıyla
daha adil bir dünya için çabalayan Atilla
Fatih kardeşimiz, insan enerjisi üzerine çalışmalar yapan Muhammet kardeşimiz gibi gençleri var
ailenin…
Size bunun sıradan bir akşam yemeği olmadığını söylemiştim
değil mi?
Ülkemizde Külünkoğlu
gibi saygın ailelerin küreselci politikalara karşı verdiği mücadele
desteklenmeyi hak ediyor.
“Doğrusuna doğru,
yanlışına yanlış diyerek” dimdik mücadele eden Metin Külünk’ün içerideki Amerikancılar tarafından neden
sevilmediğini umarım şimdi daha iyi anlamışsınızdır.
Ben davetlerinden ötürü kendilerine bir kez daha teşekkür
ediyorum. Geleneği diri tutan ailenin tüm yaşlı fertlerine de hürmetle
selamlıyorum.