Dolar (USD)
34.49
Euro (EUR)
36.36
Gram Altın
2874.23
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
18 Kasım 2024

​Külünkoğlu Ailesi

Geçen hafta Anadolu’nun köklü ve saygın ailelerinden biri olan Külünkoğlu ailesinin düzenlediği ‘akşam yemeği’ buluşmasına katıldım.

Bu elbette sıradan bir akşam yemeği değildi.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin başta olmak üzere ülkenin hemen her ilinden gelen saygın insanların bir araya toplandığı çok anlamlı bir gece oldu.

Program, İstiklal Marşı ve Kur’an-ı Kerim’in okunmasıyla başladı. Ve ayrıca tüm şehitlerimize dua edildi. Külünkoğlu ailesinden tam 18 şehit sayabildim.

Metin Külünk her zaman olduğu gibi akıcı üslubuyla ve hitabetiyle önemli bir konuşma yaptı. Detaylarını birazdan anlatacağım.

Metin Külünk konuşurken, Nihad Sami Banarlı’nın “Türkçe’nin Sırları” adlı kitabında da yer verdiği bir hatıra aklıma geldi.

Sultan Aziz devrinin sadrazamı ve hariciye nazırı Keçezizade Fuat Paşa’ya, Avrupa’da düzenlenen bir diplomatlar toplantısında şöyle sual edilir.

Zamanımızın en kuvvetli devleti hangisidir?

Fuat Paşa düşünmeden “Osmanlı İmparatorluğu” der.

“Nasıl olur?” dediler…

Fuat Paşa, ” Çünkü” dedi. “Siz dışarıdan biz içeriden var gücümüzle yıkmaya çalıştığımız halde, o hala dimdik ayakta.”

Fuat Paşa “biz” derken kastettiği, yine o emperyalist devletlerin içeriden satın aldığı kesimlerdi.

Külünkoğlu ailesi de ülkemizi hem dışarıdan hem de içeriden yıkmaya çalışan Amerikan emperyalizmine karşı var güçleriyle mücadele ediyor.

Nasıl mı?

Öncelikle yayınladıkları videolarda da görüldüğü gibi, Evangelist, Siyonist, küreselci düzenin projeleriyle nasıl mücadele edileceğinin farkındalar.

Aile kurumunun ve değerlerinin yeniden inşası noktasında büyük çaba gösteriyorlar. Zira aile çökerse toplum yozlaşır ve helak olur. Yani çürüyüp, yok olur.

Bu anlamda Milli Eğitim Bakanı’nın da orada olması çok önemliydi.

Zira bu inşanın yolu; temeli, tarihimize, kadim kültürümüze ve medeniyetimize yaslanan, özgün, köklü, buraya ait yeni bir eğitim sistemiyle mümkün olabilecektir.

Yusuf Tekin’in bu anlamda ortaya koyduğu tavır ve çaba ortada. Kaldı ki kendisi de yaptığı konuşmada bunun altını çizdi.

Düşünün, bir taraftan ülkenin köklü ve saygın bir sülalesi elini taşın altına koyarken diğer taraftan da ülkenin köklü bir kurumu olan milli eğitim, aynı amaç doğrultusunda çalışıyor.

Bu o kadar önemli ki.

Külünkoğlu ailesinin düzenlediği akşam yemeğinde beni en çok gururlandıran sahne ne oldu biliyor musunuz?

Ailenin gelecek vaat eden pırıl pırıl gençleri…

Yapay zekâ konusunda çok özel çalışmaları olan Sümeyye kardeşimiz, “dünyada adaletsizlik dönemi sona ermiştir” sloganıyla daha adil bir dünya için çabalayan Atilla Fatih kardeşimiz, insan enerjisi üzerine çalışmalar yapan Muhammet kardeşimiz gibi gençleri var ailenin…

Size bunun sıradan bir akşam yemeği olmadığını söylemiştim değil mi?

Ülkemizde Külünkoğlu gibi saygın ailelerin küreselci politikalara karşı verdiği mücadele desteklenmeyi hak ediyor.

Doğrusuna doğru, yanlışına yanlış diyerek” dimdik mücadele eden Metin Külünk’ün içerideki Amerikancılar tarafından neden sevilmediğini umarım şimdi daha iyi anlamışsınızdır.

Ben davetlerinden ötürü kendilerine bir kez daha teşekkür ediyorum. Geleneği diri tutan ailenin tüm yaşlı fertlerine de hürmetle selamlıyorum.