Değerli okurlarım insan aklı ile dalga geçme cüreti gösteren CHP’li belediye başkanlarının sayısı her geçen gün katlanarak artıyor.

Bu hızla gidilirse ki, gidileceğe benziyor, yakın bir zamanda anlı şanlı cumhuriyetimizin kurucu partisinin belediye başkanları sütten çıkmış ak kaşık olmak şöyle dursun, yolsuzluk çamurunda debeleniyor olacaklar.

CHP belediyeciliği dendiğinde hafızlara hizmet gelmiyor. Yolsuzluk, susuzluk, çamur, çukur, çöp dağları, yalan dolan geliyor.

Pandemi günlerinde İstanbul’da gerçekleşen fazilet durağı hadisesini hatırlayalım. İBB Sosyal medyada bir fotoğraf paylaşarak İETT otobüsünde yoğun yolcu kalabalığını göstererek, bu yoğunluğun Fazilet durağından bir anda binen 47 yolcudan kaynaklandığını ve bunun “organize bir kötülük” olduğunu iddia etmiş ve günlerce meseleyi köpürtmüş yalan pazarını harlamıştı.

Ancak, olayın detaylı incelenmesi sonucunda, Fazilet durağından o gün hiç yolcu binmediği ortaya çıktı. İETT otobüs şoförü Ertuğrul Aslan, 29 Mart’ta Fazilet durağından hiç yolcu almadığını ve durağı saatte 29 km hızla geçtiğini belirtti. Ayrıca, Aslan, İBB TV’ye verdiği röportajın kesilerek yayınlandığını ve ifadelerinin tam olarak yansıtılmadığını söylemiş ve bu sözleri onu işinden etmişti.

İçişleri Bakanlığı müfettişleri tarafından yapılan soruşturma kapsamında, İBB yetkililerinin Fazilet durağından 47 yolcu bindiği iddiasının gerçeği yansıtmadığı ve bu iddiayı desteklemek için sahte evrak düzenlendiği tespit edildi. Bu durum, İBB Başkan Danışmanı Murat Ongun’un özür dilemesi ile geçiştirilmişti.

Sonuç olarak, “Fazilet durağı kumpası” olarak adlandırılan bu olayda, İBB’nin iddialarının asılsız olduğu ve kamuoyunu yanıltıcı bilgi verdiği ortaya çıkmıştı ama bu adice yalana inananlar inandıkları ile kalmışlardı.

Benzer bir durumda İzmir körfezi ile ilgili yakın zamanda yaşandı. İzmir büyük şehir belediye başkanı İzmir körfezindeki ölü balıklarla ilgili yaptığı açıklama ile aklımızla dalga geçmişti ama malum zihniyete mensup olanlar bu yalana da sahip çıkmışlardı.

CHP zihniyeti ile ilgili hafızalar yoklandığında ülke ve vatandaş menfaatine olumlu bir bilgiye ulaşmak deveye hendek atlatmak kadar zordur.

Sayısız örnekler var. Geçmişten günümüze unutulması mümkün olmayanlardan ilk akla gelen istiklal mahkemeleri.

İstiklal Mahkemeleri’nde önce asılıp sonra yargılanan masum insanları unutmak ne mümkün.

Merhum Menderes’i asan hakimin sizi buraya tıkan güç böyle istedi sözü gibi yüzlerce hatta binlerce örnekler ne hikmetse malum zihniyet tarafından ülke tarihine kara leke olarak yazılmış, bugünde fırsat bulsalar bu çağda daha beterini bu millete yaşatacakları hususunda şahsen benim ciddi kaygılarım var.

Savaşların katliamların kol gezdiği dünyada ülke gündemimiz şimdide diploma rezaleti.

Bu açık sahtecilik üzerinden kelli felli suretlerin ve hatta hukukçuların ağzından ve kaleminden dökülenlere bakınca, bu kafaların muktedir olmasını hayal etmek bile korkutucu.

Bu güruhun ciddiye alınacak bir tarafı da kalmadı aslında. Öyle zırvalar duyuyorum ki, seçimlerde kimi gazoz kapağına, kimi tuvalet terliğine ve hatta merkep dâhil her şeye oy verebileceklerini söylerken yansıttıkları beden dilleri ile sadece gülünç oluyorlar.

Yerli ve milli olmaya karşı bu inatçı duruşun genetik bir sebebi olduğunu tahmin ediyorum. Yoksa bu kadarına pes doğrusu derim.

Değerli okurlarım yerelde iktidar olan CHP muktedir olduğu belediyelerde daha bir senesi dolmadan lime lime dökülmeye başladı.

Reklam makyajı bir yere kadar vatandaşın gözünü boyasa da lime lime bölünme artan hızla devam edince ortaya çıkan manzara içler acısı.

Kent lokantası ucubesi başlı başına bir utanç manzumesi.

Önceki dönemlerde bu hizmetler on binlerce insana ücretsiz ve daha kaliteli verilirdi.

Açılış ve tanıtımına milyonlar harcanan kent lokantalarında sayısı maksimum dört binlerden fazla olmayan insana uzun kuyrukları marifetmiş gibi göstererek ücretli yemek vermek hangi aklın ürünü bilmem ama nobel ödülünü (!) hak ediyor.

Hangi birini dercesine daha nice örnekleri zaman zaman sizlerle paylaşarak nisyan ile malul hafızaları tazelemeye devam edeceğim.

Sağlık ve mutluluk dileklerimle.