Kimsenin Konuşmadıkları...

Değerli okurlarım, MHP Lideri Bahçeli'nin, Mecliste attığı iyi niyet adımı, ülkemizde yeniden süreç konusunun konuşulmasına vesile oldu.


Yazının girişinde diyorum ki, bu süreç, yarım asırlık terör yarasını iyileştirecekse... Sürecin sonunda, bir kısım meslektaşımın yazıp söyledikleri doğru çıkacaksa... Şimdiden konuşulanlara "EVET" diyorum.


Ancak kazın ayağı öyle değil... Çünkü, konu onların dediği yolla, yani çözüme DEM üzerinden gidildiğinde, mesafe alınmıyor. Biliyorsunuz... Bunu on yıl önce deneyerek gördük.


Buradaki en büyük hata: DEM'i Doğulu Kardeşlerimizin tamamınınn temsilcisi olarak kabul etmektir.


Aslına bakarsanız, böyle yaparak, terörü zerre kadar desteklememiş olan Doğulu Kardeşlerimizin gönüllerini de kırmış oluyoruz.


Hiç kusura bakılmasın... DEM'lilerin büyük kısmı, olsa olsa örgütün çoğunluğunun temsilcisi olabilirler. İtiraz edenleri, arşivlere havale ediyorum.


Ayrıca, DEM'i konunun muhatabı yaptığımızda... Yıllardır canımızı acıtan bir örgütün söylem ve eylemlerine haklılık yüklemiş oluyoruz.


Hepsinden önemlisi: Onlara -"Bizim mücadelemizin doğruluğunu gördünüz mü?" deme imkanı sunuyoruz.


Zaten DEM'lilerin taleplerine kulak verdiğinizde... İlk istedikleri: Terör elebaşlarının serbest bırakılması oluyor.


Doğunun Güneşinin Batıyı ısıtması için...


Peki ülkenin Doğu bölgesinde bir süreç başlatılması gerekmiyor mu? Elbette gerekiyor... Hem de acilen...


Ancak... Bu süreç DEM'le şunla bunla değil... Doğulu Kardeşlerimizin bizzat kendisiyle olmalıdır.


İddiayla yazıyorum... Doğunun bazı yörelerindeki geri kalmışlık kaldırıldığında, bölge insanının canını acıtan işsizlik yok edildiğinde, bakın bakalım terörü ağzına alan olacak mı?


Ha bunları yapmak için, öyle büyük paralara da ihtiyaç yoktur. Sadece Bölgenin var olan potansiyellerini açığa çıkarmak yetecektir.


İşte o zaman, Doğunun Güneşi Batıyıda ısıtır.