Gazze'nin moral lideri Halid Nabhan
Gazze’de çocukların ve annelerin durmaksızın öldürüldüğü günlerden bir gündü. Tam olarak 21 Kasım 2023. Küçücük bedenleriyle, daha hayatın başlangıcındaki çocukların cansız bedenleri kucaklarda taşınıp morglara, oradan da defnedilmek için mezarlıklara taşınıyordu. Rutin soykırım günlerinden bir gündü. Hastane çevresinde şehitlere vedalar sürerken kameralar bir dede ile toruna takıldı. Henüz 3 yaşında olan torunu Rim’i defnetmeye hazırlanan kişi onun dedesi olan Şeyh Halid Nabhan idi. Dede, kucağındaki torununa merhamet nazarıyla yaklaşıyor, öpüyor, yüzündeki enkaz kalıntılarını zarif hareketlerle temizliyordu. “Ruhumun ruhu” diyordu kollarındaki torunu için. Ruhumun ruhu. Bu ifade dillere pelesenk olacaktı. İçten bir merhamet, aşkın bir duruş ve katışıksız bir insanlıktı yaşanan. Dedenin torununa düşkünlüğü fakediliyordu ama ondan öte yaratıcıya, kadere olan teslimiyeti hayret verici düzeydeydi.
Şeyh Halid Nebhan, nam-ı diğer Ebu Diaa, torununu defnetti
ve her şey bundan sonra başladı. Halid dedenin torununa vedası sosyal medya
üzerinden dünyaya dağıldı. Sayısız insan göz yaşları ile bu vedaya tanıklık
etti. Olaydan bir hafta sonra sosyal medyada bir video oldukça popüler oldu. Ailesinin
Siyonist olduğunu ifade eden bir kadın, gözyaşları içinde şunları söylemişti: "Yüzümü bu hesaba göstermeyecektim. Sadece anonim tutacaktım.
Çünkü ailemin tamamı Siyonist. Bir adamın küçük bir kızın gözlerini ve saç
topuzunu öptüğü o video. Ben Hıristiyanım, doğru. Müslümanların inancına bakış
açım sonsuza dek değişti. Çok güçlü. Hayal bile edemiyorum…" Gazze’de yaşanan soykırım sürecinde müthiş örneklikler ortaya
çıktı. Ebu Ubeyde bir taraftan, Yahya Sinvar’ın şehadeti bir yandan,
mücahitlerin imkansızlıklar içindeki direnişleri diğer taraftan Batı’da
tarifsiz bir karşılık buldu. Müslüman olanlar, İslam’ı araştırmaya başlayanlar,
Müslümanlara ilişkin ön yargılarını kıranlar… Christopher Meeks de bu dönüşümü
yaşayanlardan biriydi. Meeks, Halid Nabhan’ın görüntülerini izledikten sonra şu
cümleleri kurmuştu: “Bana gerçek imanın ne olduğunu gösterdi. Allah, bu adam
aracılığıyla beni İslam’a yönlendirdi”. Profil fotoğrafına Che Guevera
yerleştiren irinin yeni rol modeli Halid Nebhan idi.
Batı’dan içinde bulunduğumuz coğrafyaya
oryantalistçe bakıldığında yıllar boyunca sarıklıların, uzun sakallıların,
şalvarlı insanların teröre teşne, kaba, nobran oldukları sevgiden, anlayıştan
ve merhametten yoksun oldukları algısını bir video kaydı yerle bir etti tek
başında. Halid Nebhan ile Rim’in ilişkisini resmeden karikatürler, resimler
çizildi. İrlanda’da sokak aralarında bu muhabbetin grafiti çizimlerini gördü
insanlar. Tertemiz bir sevgi. Dipsiz bir merhamet. Her şeyin sahibine tam ve
koşulsuz teslimiyet.
Torununu kaybeden Halid Dede, büyük bir popülariteye ulaştı.
Bu da bir imtihandı onun için. Bir yolunu bulup Gazze’den çıkabilir, nerede
isterse yaşayabilirdi. Gazze’de kaldı. Torunu Rim’den geriye kalan küpeyi
gömleğinin yakasına takıp yardım çalışmalarına başladı. Kâh yemek dağıtıyor,
kâh çocuklara elbise giydiriyordu. Hastanelerde yaralılara moral verirken de
görebiliyordunuz onu, kedileri beslerken de çocuklarla top oynarken de.
Annesine gül uzatırken hayırlı bir evlat oluşuna tanıklık ediyor, kendisini
izleyen milyonlara rehberlik ediyordu. Mikrofonlar uzatıldığında “Buradan
çıkmayacağız. Allah bize yaşamayı yazdıysa merhaba hayata; yok eğer ölümü
yazdıysa, merhaba ölüme. Merhaba Allah ile buluşmaya.” Diyerek teslimiyetin
en saf örneğini veriyordu.
Gazze direnişi bir okula dönüştü, insanlığı sıralara oturttu
ve ders vermeye başladı. Bu derslerde kimi zaman sınıfa Ebu Ubeyde girdi kimi
zaman Yahya Sinvar. Halid Nebhan da derslerde bulundu ismini bilmediğimiz
anneler de çocuklar da. Fevç fevç İslam dairesine giriyor insanlar. Soykırımın
ve hidayetin orta yerinde Halid Nebhan, bozulmamış fıtratıyla rol model olmaya
devam ediyordu.
Halid Nebhan’ın bir torunu daha dünyaya geldi; Rucat. Torunu
sevebiliyor, insanlara dokunuyor, “gördüklerime dağ bile dayanmaz” dediği
katlimların yaralarını sarmaya çalışıyordu. 16 Aralık 2024 günü İşgalci İsrail
topçu bataryaları Nusayrat Mülteci Kampı’na yoğun saldırı başlattı. Bu
saldırılarda Halid Nebhan şehit düştü. 2023’te Rim şehit olmuş geride Halid
Dede kalmıştı. Bugün ise Halid Dede şehit oldu ve geride torunu Rucat kaldı. Haberi
alan tüm Gazze, tüm yeryüzü göz yaşlarına boğuldu. İsmail Heniyye nasıl siyasi
liderse, Yahya Sinvar nasıl askeri lider ise Halid Nebhan da Gazze’nin moral
lideriydi. Şimdi üçü de hayatta değil. 15 ayı geçen soykırım süresince
yeryüzünün en barbar ordularıyla baş başa bırakılan Gazze, direne direne ayakta
kalıyor, öle öle insanlığı uyandırıyor ve oluşturduğu tsunami ile rejimleri
sallıyor.
Halid Nebhan, şehit edildikten sonra Sırbistan’ın Novi Pazar
ilçesindeki Müslümanlar, kale burçlarına dede torunun dev resmi ile birlikte “The
soul of our soul” (Ruhumun ruhu) ifadelerini astılar. Gazze direnişi, insanlığa
ilham olmaya devam ediyor.