Dolar (USD)
34.74
Euro (EUR)
36.58
Gram Altın
2956.07
BIST 100
9827.23
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
13 Ekim 2024

Ebubekir olan kim?

Şair Şeref Akbaba demişti ki bir şiirinde:

"Sende Muhammedî olan ne var ki benden Ebubekir olmamı istiyorsun."

Günümüzde cari bir söylev oldu.

“Hani sıdk hani selâmet?”

Evet, bu dünyayı Muhammedîler kurtaracaktır. Bütün mazlumların ümidi olacaktır. Yanında-yanlarında Ebubekirler olmak şartıyla.

Hani peygamberlik ilk geldiği zamanlar Hira Mağarasında yalnız başına tefekkür deryasında gark olan kırk yaşında bir Muhammed vardı. Kim ona inanacaktı kim…

“Ebubekir.

Hz. Ebubekir, Hz. Muhammed’in yakın arkadaşı olduğu için Ebu Talib, yeğeninin en yakın arkadaşı ve sırdaşı olması hasebiyle şu sırrı onunla paylaşmıştı.

“Muhammed, amcası Ebu Talib’le birlikte ticaret yolunda bugün Suriye sınırları içinde kalan Busra şehrinde Bahira (Buheyra) adlı bir Rahip’le karşılaşmıştı. Rahip Bahira, Muhammed’i görünce onda peygamberlik alametlerini görmüştü. Amcası Ebu Talib’i uyarmış ve ona kardeşinin oğlunu Şam’a götürme, demişti. Çünkü benim bildiğimi Şam’daki Yahudiler de bilir, demişti.

Yahudiler, son peygamberin geleceğini biliyorlardı ama kendilerinden bir peygamber geleceğini düşünüyorlardı. Son peygamberin sırtında peygamberlik mührü, başında sürekli duran beyaz bulut ve diğer alametler... Rahip Bahira, bu alametler karşısında dudaklarını ısırmış. Hristiyan olmasına rağmen kendi peygamberi Hz. İsa’nın öğretilerini tekrar dünyaya yayacağından dolayı ümitliydi. Bu yüzden Yahudilerin zarar vermemesi için çok çabalamıştı.

Ebubekir; en yakın arkadaşı, kendisine sıdk ile sarılan dostu Muhammed’e peygamberlik gelince ne tesadüf ki ticaret maksadıyla Yemen’e gitmişti. Olan bitenden haberi yoktu. Ebubekir Mekke’ye döndüğünde Ebu Cehil başta olmak üzere diğer Mekke kodamanları onun etrafını sarmıştılar. Peygamberlikle müjdelenen Hz. Muhammed’e bileniyorlardı. Yetim birisine peygamberlik mi gelir, Ebu Talib’in yetimine peygamberlik mi gelir, demişlerdi. Aslında Mekke’nin bu kodamanları, Ebubekir’e sen olmasan biz çoktan onun defterini dürürdük, demek istiyorlardı. Mekkeli kodamanlar Yahudi değildi ama müşrik idiler. Allah’a şirk koşuyorlardı. Yahudilerle ortak özellikleri son peygamberlerin asil ve zengin biri olacağına inanıyorlardı. Yahudilerden farkı ise ırkî anlamda son peygamberin kendilerinden geleceğini düşünüyorlardı.

Ebu Talip’ten sonra Ebubekir’di en çok Hz. Muhammed’i koruyan. O, malum sırrın muhafızı idi. Bu yüzden resulün de en büyük muhafızı olmuştu. Ebubekir, Mekkeli kodamanlardan ayrılınca doğruca yüce peygamberin evinin kapısında soluğu aldı. Kapıyı çaldı, buyur edildi. Hz. Ebû Bekir heyecan içinde Peygamberimizin huzuruna varmıştı.

Peygamberimiz, kapıyı kendisine açtığında tebessüm ediyordu. Çünkü resûl-ı ekrem kendisine inanacak yegâne şahsın Ebû Bekir olacağından emindi. Birbirlerine isimleriyle değil çocuklarının babasıyla hitap ederlerdi. Biri Kasım’ın babası, diğeri Bekir’in babasıydı. İkisi de Kureyşî idi.

Ebubekir, “Ya Ebû Kâsım,”, ey Kasım’ın babası, “peygamberlik iddiasında bulunduğun doğru mu?”

“Evet, Ya Ebû Bekir! Ey Bekir’in babası ben, sana ve bütün insanlara Âlemlerin Rabb’i tarafından gönderilmiş bir elçiyim. İnsanları bir ve tek olan Allah’a inanmaya, putlara tapmaktan vazgeçmeye çağırıyorum.”

Günümüzde dünyanı Muhammedîler kurtaracaktır. Yanında-yanlarında Ebubekirler olmak şartıyla