Türkiye İnsanlığın Umududur
Amerikan seçimleri bitti ama dünyadaki belirsizlikler
artarak devam etmektedir. Geleceğe ilişkin net öngörülerde bulunmak gittikçe zorlaşmaktadır.
Temel insani değerler her gün biraz daha aşınmakta ve mevcut uluslararası sistem,
sorunlara çözüm üretmek konusunda yetersiz kalmaktadır. Dünyanın farklı bölgelerinde
ortaya çıkan ihtilaflar, bütün ülkeler için barış ve istikrarı tehdit
etmektedir. Ancak esas tehlike, Türkiye’nin etrafında cereyan etmektedir.
Türkiye, böyle bir ortamda bir taraftan
tehlikeleri bertaraf etmeye çalışmaktadır diğer taraftan da ‘’Ortadoğu’da’’
barışı sağlamak için yüksek bir diplomasi icra etmeye çalışmaktadır. Zira Türkiye, Osmanlı’dan beri ‘’Orta Doğu'nun’’ tüm halkıyla yakın
tarihi ve kültürel bağlar sürdürmüştür.
Türkiye’yi idare etme iddiasında
bulunan sözde bazı siyasetçilerin ‘’Ortadoğu’da ne işimiz var?’’ dediklerini
hatırlıyorsunuz. Hâlbu ki bu ‘’Ortadoğu’’ Türkiye için sadece coğrafi bir alan
değil, aynı zamanda kaderidir. Bu bölge Türk dış politikasının öncelikli
bölgeleri arasındadır.
Filistin başta olmak üzere İsrail
tüm bölgede büyük bir sorun hâline gelmiştir. Onun için Türkiye,
‘’Ortadoğu’da’’ kalıcı bir barışın sağlanabilmesi için, Filistin’de güçlü bir
devletin kurulmasını desteklemektedir. Zira İsrail'in Filistin’de, Lübnan’da,
Suriye’de işlediği vahşettin ortaya koyduğu tablo tüm bölge ülkeleri için vahimdir!
İsrail’in bu akıl almaz vahşeti
karşısında bölge ülkelerinin artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını anlamaları
gerekir. Dünyadaki güç mücadelelerini dikkatte alarak, devam eden İsrail
sorununa bakılırsa, ‘’ortadoğu’da’’ hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı görülür.
Bütün bu açık gerçeklere rağmen,
Türkiye, Katar ve İran hariç, ne yazık ki bölge ülkelerinin tutumundan sanki
hiçbir şey olmamış gibi, hareket etmektedir. Hâlbuki eski algılarla yeni
olguları anlamak imkânsızdır. Mesela, İsrail’le normalleşme anlaşmasından hâlâ
çekilmediler. Şu ana kadar İsrail’e karşı net bir tutum ortaya koymadılar.
Türkiye’nin bu konudaki tutumu son derece
açıktır. İsrail’in uluslararası hukuka aykırı olan zorbalığını kınamaktadır. Hatta
sadece kınamakla kalmayıp İsrail’e karşı ambargo uygulayarak mazlum Filistin
Halkının kendinisini savunmasını açık bir şekilde desteklemektedir.
Türkiye, İsrail’in bölgede
sürdürdüğü vahşeti, derhal ve koşulsuz terketmesini talep etmekte ve bu görüşünü
her platformda ve her seviyede dile getirmektedir. Çatışmanın tırmanmasını
önlemek ve sivilleri korumak için, kapsamlı çözüm üretmeye çalışmaktadır.
Bu bağlamda Türkiye, Başkenti Doğu
Kudüs olan, 1967 öncesi sınırlar içinde egemen, bağımsız bir Filistin devletinin
kurulmasını savunmaktadır. Türkiye, bu amaç için, Filistin Halkının ortaya
koyduğu onurlu mücadeleyi meşru görmekte ve desteklemektedir.
Çünkü Türkiye, bölgede kalıcı bir
barışın sağlanmasının tek yolunun bağımsız bir Filistin Devleti’den geçtiğine
inanmaktadır. Türkiye’nin bu samimi tutumu,yeryüzünde vicdanı
kirlenmemiş tüm yüreklerde yankı bulmakta ve takdir edilmektedir. Türkiye,
insanlığın umududur, gelin bu umudu hep birlikte büyütelim.