Tasarruf Finans Şirketleri yasal zemine nihayet kavuştu
• “El Birliği” ile faizsiz finansman modeli nihayet TBMM’de kabul edilen yasa tasarısıyla yasal bir zemine kavuştu. Böylece İlk uygulandığı günden bugüne kadar binlerce insanın sadece güvene dayalı olarak katıldığı, özel bir yasal düzenlemeye sahip olmayan ve hatırı sayılır bir ekonomik büyüklüğe erişen bu organizasyonlarda ortaya çıkacak bir krizin hem ekonomiye, hem de topluma zarar vermesi önlenmiş oldu
ÜLKEMİZDE ilk örnekleri 1990 yılların başlarında görülmeye başlanan katılıma dayalı “el birliği” ile faizsiz finansman modeli, aradan geçen yaklaşık 30 yılın sonunda Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilen yasa tasarısı ile yasal bir zemine kavuşarak tasarruf sahipleri açısından daha güvenilir bir yapıya dönüşmüştür.
1990’lı yılların başları ülkemizde yüksek faiz ve hiper enflasyonun yaşandığı
yıllar idi. Bu yıllarda insanların alım gücünün düşük olması ve ekonomik
krizler de eklenince araba ya da ev sahibi olmak, özellikle orta ve düşük
gelirli bireyler açısından neredeyse bir hayal olmaktan öteye gidemiyordu. Buna
dini hassasiyetler nedeniyle faizli kredi kullanmama isteği de eklenince,
Avrupa’da örneği Bausparvertrag (Yapı Tasarruf Mukavelelerinde) olarak görülen
katılıma dayalı “el birliği” ile otomobil ya da ev sahibi olma fikri doğdu.
İlk örnekleri “Emin Otomotiv”, “Fuzul Otomotiv” gibi otomotiv şirketlerinde
görülen ve faiz ödemeden otomobil sahibi olmak isteyen belirli sayıda insanı
bir araya getirerek sırasıyla otomobil sahibi yapmayı hedefleyen bu finansman
modeli başarılı olunca, 2000’li yılların başından itibaren konut sektöründe de
uygulanmaya başlanmıştır. İlk uygulandığı günden bugüne kadar binlerce insanın
sadece güvene dayalı olarak katıldığı, özel bir yasal düzenlemeye sahip olmayan
ve hatırı sayılır bir ekonomik büyüklüğe erişen bu organizasyonlarda ortaya çıkacak
bir krizin hem ekonomiye, hem de topluma zarar vermesi önemli bir risk oluşturuyordu.
6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu ile
Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi 04.03.2021 tarihinde
TBMM tarafından kabul edilerek bu organizasyonlar özel bir yasal statüye kavuşmuş
oldu.
Kabul edilen bu kanun ile sadece güven esasına dayalı olarak faaliyet gösteren
“elbirliği” ile faizsiz finans organizasyonları artık “Tasarruf Finans Şirketleri
(TFŞ)” adı altında kuruluşları, faaliyetleri, denetimleri ve yaptırımları
kanunla düzenlenmiş güvenilir bir yeni faizsiz finansman modeline dönüşmüş
oldu.
Yasa, “Tasarruf Finans Şirketlerini (TFŞ)” denetim altına alarak bireylerin
merdiven altı organizasyonlar nedeniyle mağduriyet yaşanmasının önüne geçilmesi
açısından önemli bir adımdır. Ayrıca ülkemizde faizsiz bankacılık uygulamalarından
sonra, yasal zemine kavuşan ikinci “faizsiz finansman modeli” olması açısından
da önemli bir kilometre taşını oluşturmaktadır.
Kanun, tasarruf finansman şirketleri ve bunların katılımcıları olan
bireyler açısından ne getirmektedir?
1) Tasarruf
Finansman Şirketlerinin Kuruluşu Belirli Şatlara Bağlanmıştır.
Katılıma dayalı “elbirliği” ile faizsiz finansman hizmeti veren şirketler,
ticaret unvanlarını değiştirerek “Tasarruf Finansman Şirketi” ibaresini
ekleyecekler. Böylelikle bu şirketler, finansal kiralama, faktoring ve diğer
finansman şirketlerinden ayrılmış olacaktır.
TFŞ’lerin kuruluşu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK)
iznine tabi kılınmıştır. Yeni bir TFŞ’nin kurulabilmesi için BDDK’nın en az 5 üyesinin
kabul oyu vermesi gerekmektedir. Böylelikle sektörde güven ve istikrarı
bozacak, iyi bir yönetim modeline, yeterli mali güce sahip olmayan ve
denetlenebilir şeffaf bir organizasyon yapısı bulunmayan organizasyonların
piyasaya girişleri denetim altına alınmış olmaktadır.
Yasa, TFŞ’lerin ödenmiş sermayesinin asgari 100 milyon Türk Lirası olmasını
hüküm altına alarak tasarruf sahiplerinin menfaatlerini güvence altına almayı
amaçlamaktadır.
2) TFŞ’lerin
Faaliyet Alanları Sınırlandırılmıştır
TFŞ’ler konut veya taşıt edinimine dayalı olarak doğmayan veya bu
faaliyetlerden doğduğu tevsik edilemeyen borçları finanse edemeyecekler. Müşterilerine
borç para veremeyecekler ve tasarruf finansman sözleşmeleri dışında finansman
sağlayamayacaklar.
Bu şirketler faizsiz banka görünümü verecek ifade, ibareleri ile “katılım”
ifadesini kullanamayacaklar. Böylelikle bankacılık sektöründe faaliyet gösteren
faizsiz bankalar ile karıştırılmaları, bunların faaliyet alanına girmeleri ve böyle
bir izlenim vermelerinin önüne geçilmektedir.
3) Tasarruf
Finansman Faaliyetine İlişkin Yapı ve Süreçler Açıklığa Kavuşturulmuştur
TFŞ’lerin yapılarının ve faaliyetlerinin açıklığa kavuşturulması için “tasarruf
finansman faaliyeti”, “tasarruf fon havuzu”, “organizasyon ücreti” ile “tahsisat”,
gibi kavramlar kanunda tanımlanmıştır. Buna göre;
“Tasarruf finansman faaliyeti”, bir sözleşme kapsamında önceden belirlenen
koşulların gerçekleşmesi şartıyla konut, çatılı iş yeri veya taşıtın edinimi için
faizsiz finansman esaslarına göre belirli bir süre tasarruf edilmesi, müşterilere
finansman kullandırılması ve toplanan tasarrufların yönetimi faaliyetlerini içerir.
Bu tanım ile TFŞ’lerin faaliyetlerinin çerçevesi kalın çizgiler ile belirlenmiş
olmaktadır.
“Tasarruf fon havuzu”, belirli bir dönemde tasarruf finansman şirketi
nezdindeki birikmiş tasarruflar ve finansman geri ödemelerinden oluşan tutarlar
toplamından tahsisat olarak verilmiş tutarlar ile tasarruf geri ödemelerinin düşülmesinden
sonra kalan tutarı ifade eder.
“Organizasyon Ücreti”, müşterilerin tasarruf finansman sözleşmesi kapsamında
tasarruf finansman faaliyeti ve tasarruf fon havuzunun yönetimi karşılığında ödeyecekleri
tutar olarak tanımlanarak, çoğu zaman müşteri ile TFŞ’ler arasında pazarlık
konusu yapılmaya çalışılan bu ücret, yasal bir zemine kavuşmuş oluyor.
“Tahsisat”, tasarruf finansman sözleşmesi uyarınca, tahsisata hak kazanılmasına
ilişkin koşulların yerine gelmesi şartıyla müşterinin tasarruf birikimlerinin
ve sözleşme kapsamında taahhüt edilen finansman tutarının müşterinin, mirasçısının
veya vekilinin konut, çatılı iş yeri veya taşıt edinmesi amacıyla satıcı
konumundaki üçüncü kişilere hesaben ödenmesini ifade eder.
YARIN: Denetim ve gözetim konusundaki yetki BDDK’da olacak