Eğitim sorununu çözmek için... Köy okulları yeniden açılmalı
• Köy okulları açılmalı ve taşımalı eğitimden vazgeçilmeli. Köyden şehre göç hat safhaya ulaştı. Dolayısı ile ziraatımız ve hayvancılığımız yere çakıldı. Köyde kalabilecek insanlar bile taşımalı eğitim yüzünden köyü terk edip şehre gidiyorlar.
Bir eğitim şurasını daha
geride bıraktık. Eğitim şuraları büyük umutlarla başlıyor ama neticede pek
fazla bir şey çıkmıyor. Eğitimin binlerce sorunları var. Türkiye’nin eğitim
sorununu halledebilmenin temel ölçülerinden birisi belki başta geleni köy
okullarının açılmasıdır. Sadece köy okullarını açmak yetmez, mecburi eğitimi de
ilkokuldan ibaret tutmak gerekiyor.
28 Şubatçılar eğitimi mahvetti
28 Şubat, eğitimi
mahvetti ve zorunlu eğitimi 8 yıla çıkarttı. Bunun yanında köylerde de taşımalı
eğitime geçildi. Aslında yapılması gereken 8 yıllık zorunlu eğitim değildi. İlkokul
zorunlu olmalıydı ve bu ilkokul müfredatını bilhassa köyler için farklı bir biçimde
düşünmek gerekiyordu. Köylerdeki taşımalı eğitimin ortadan kaldırılması
gerekiyor ve köy okullarının yeniden açılması gerekiyordu. Ama maalesef tam
tersi yapıldı. Şimdi acilen köy okulları açılmalı ve taşımalı eğitimden vazgeçilmeli.
Köyden şehre göç hat safhaya ulaştı. Dolayısı ile ziraatımız ve hayvancılığımız
yere çakıldı. Köyde kalabilecek insanlar bile taşımalı eğitim yüzünden köyü
terk edip şehre gidiyorlar. Köyde okullar kapalı kalıyor. Zorunlu eğitim
ilkokuldan ibaret hale getirilmeli. Köydeki İlkokullarda farklı bir müfredat
uygulanmalı. Öncelikle köy ilkokullarında pratik bilgiler sağlanmalı. Köydeki
ziraat ve hayvancılıkla ilgili pratik bilgiler verilmeli. Bu, köyün kalkınmasına,
ziraatin ve hayvancılığın yeniden canlanmasına vesile olacaktır. 4 + 4 + 4
zorunlu eğitimi ile çok büyük sıkıntılar meydana geldi. Daha önce ilkokul
mezunu olup hayata atılıp meslek edinen gençlerimize karşılık, bugün 4 + 4 + 4
eğitim ile liseyi bitiren öğrenci hiçbir becerisi, hiçbir yeteneği olmadan
hayata atılıyor. Lise sondaki bir öğrencinin herhangi bir iş bulması mümkün
olmuyor. Doğal olarak ilkokuldan başlayan öğrenci kendini üniversiteyi
bitirmeye mecbur hissediyor ve üniversite bittiğinde de bir çoğu iş bulamıyor.
Oysa ilkokuldan sonra tahsil hayatına devam etmek istemeyen gençler ister
istemez bir iş bulmak zorunda hissediyor. Kendisine iş seçme şansı da olmuyor.
Bir fabrikasyon gibi ilkokul birden başlıyor üniversite 4. sınıftan çıkıyor.
4+4+4’ün zararları şimdi ortaya çıkıyor
8 yıllık eğitim aslında
sorunlar üretiyordu ama 4 + 4 + 4 daha fazla sorun üretir hale geldi. Başta gençliğin
hayatı öteleniyor. Hayata geç başlıyor. İş kurma ve aile kurmada gecikmiş
olarak hayata başlıyor. Bu da gençliğimiz, milletimiz ve ülkemiz için ciddi bir
tehlike arz ediyor. İş dünyası ciddi bir feryat içerisinde ve feryatlarında da
haklıdırlar. “Ara eleman, teknik eleman bulamıyoruz” diyorlar. Herkes iş yok
diyor ama üretici ve esnaf “eleman bulamıyoruz” diyor. Bunun sebeplerinden
birisi de meslek okullarının yeterli şekilde organize edilmemesidir. Meslek
okulları da günümüz şartlarına adapte olacak şekilde düzenlenmelidir. Geçerliliği
kalmamış meslek gruplarının yerine bugüne ve yarına ait meslek dalları ve
uygulama ön plana çıkarılmalı, meslek okulları çoğaltılmalı. Bu arada imam
hatiplerde meslek okulları statüsünde sayılıyor. Onlar için yapılanlar yeniden
gözden geçirilmeli. Acaba 3 bin tane imam hatip okulu açmak yerine bölgesel
imam hatipler açsak daha doğru olmaz mı? 60’lı, 70’li 80’li yıllarda İmam
hatiplere sınavla giriliyordu. Şimdi ise mahallenin ortaokul ve liseleri imam
hatibe çevrilip mahallenin çocuklarını zorunlu olarak imam hatibe verilmesi sağlanıyor.
Velinin de öğrencinin de isteksizce kaydolduğu bir okul haline geliyor. Bu
durumda istenilen verimi elde etmek mümkün değildir.
100’den fazla ilahiyatın
açılması da zannedildiği gibi çok matah bir şey olmamıştır. Ben bir İlahiyat
mezunu olarak buradan mezun olan hocaların istenilen seviyede olduğuna kani değilim.
İlahiyatların yeniden reorganizasyonuna ihtiyacı vardır. Belki de ilahiyatlar
yerine, Fatih’in Sahn-ı Seman Medresesi, Oxford-Sorbonne model alınarak bir
sentez yapılmalı ve yavaş yavaş İmam Hatip öğretmenleri, imamlar, müezzinler,
din dersi öğretmenleri burada yetiştirilmeli.
Türkiye’nin temel sorunu
eğitimdir. Ama eğitimi düzelteceğiz diye sürekli reform mantığı ve gündemi ile
eğitim içinden çıkılmaz bir hale büründü.