Abdülhamit Han üzerinden Erdoğan'ı dövmek!
Ömer Faruk Uysal
Hemen
belirtelimki,Erdoğan bir hanedana mensubiyet itibariyle Cumhurbaşkanı
olmadı.Fakir bir denizcinin evladı olarak,defalarca,açık ara seçim
galibiyetleri üzerine bu makamlara geldi.Çokca engellendi,Başkanken okuduğu
şiir sebebiyle zindana atıldı,yasaklandı,hakir görüldü.Ama aziz
milletin,güvenini ve rızasını hep kazandı.Ulusal ve küresel vesayetleri,muhtıra
ve darbeleri ezdi,millet hakimiyeti üzerindeki takyidatı kırdı.Bugün,Her
fırsatta,Mustafa Kemal’in askerleriyiz diye bağıranlar,hala,Sultana
söyledikleri,”Kahrolsun istibdat,yaşasın hürriyet”sloganları ile faşizan bir
operasyon çekmekten hicap duymuyorlar. Sanırsınızki Abdülhamit Han,istibdadın
mucidi ve ilk tatbikatçısı.Herkes istibdadı ondan öğrendi!Dünyada ve İslam
aleminde başka otoriter yok!Halbuki,Hitler,Stalin, Musollini,Franko,Salazar,Pol
Pot,CHP tek parti şeflik dönemi,ebedi ve milli şefler vs vs pek
taze,modern,şiddetli diktatörlüklerdir.
Şöyle bir
indirgeme yapılıyor ;Sultan müstebiddi ve dahi başka da bir şey de değildi!Ne
kadar haksız,ölçüsüz kindar bir itham.Halbuki Sultan bir yönüyle de tarihimizde
ilk anayasayı taa 1876 da ilan eden,mutlak monarşiden,meşrutiyete
geçen,vazettiği anayasayla kendi iradesini kendi sınırlayan,iki meclisi kabul
eden,çok parti,dernek ve fikir kulüplerinin önünü açan,idam,siyasi cinayet ve
sistematik işkencelere tevessül etmeyen şefkatli bir mümindi.
İçten ve
dıştan kuşatılmış,boğulmak istenen,zor durumdaki devleti 33 yıl dirayetle
yöneten,koruyan,ömrünü uzatan,zeki,bilgili,kurnaz bir siyasi deha idi.Kendisini
deviren, beceriksiz, haris, ittihatçılar bile, ne zaman başları sıkışsa akıl
danışırlardı. Zamanına göre çok ileri görüşlü bir vizyonerdi.Modern tıp,
mühendislik,eczacılık,harp,teknolojileri,fabrikalar,sosyal yapı ıslahı, ile
ilgili ciddi adımları attı.120 yıl önce İstanbul Boğaz köprüsü ve Marmara’ya
tekabül eden tünel projeleri yaptırdı.1970’e kadar birdaha kimsenin aklına
Boğaz köprüsü gelmedi!Çanakkale harbini çok önceden öngörerek top bataryalarını
onarttı ve yenilerini yaptırarak Çanakkale zaferine katkı sundu.Ve muazzam bir
Hicaz Demiryolu projesinin tahakkukunu sağladı.
Ecnebilerin
şiddetli desiselerine ve kuvvetlerine karşı,şiddetli sebat gösterdi. Erdoğan,Abdülhamit
Han’a benzetilecekse işte bu müspet yönleriyle,vizyonerliği ve emperyalizme karşı
sebatıyla benzetilebilir. Sultan Abdülhamid’in bir beşer olarak elbette birçok
hatası,yanlışı olabilir,fakat kendisi hakkında adil bir karar verebilmek
için,hata ve yanlışları kadar,sevap ve doğruları da tartılmalıdır.Bu
yapıldığında görülecektirki,sevap ve doğruları ağır basmaktadır.Kendi devrinde
değerlendirildiğinde muhalif veya mütereddit olanlar,post Abdülhamid dönemde
onun ferasetini,haklılığını,dehasını,kıymetini,anladılar!Çünkü post Abdülhamid
dönem bir yıkılış,dağılış,kaos ve mağlubiyetler devridir.Kendisinden
sonra,İttihadçılar ve tek parti döneminde, hiçbirşey daha iyi olmamış, daha
kötü olmuştur.En fazla istibdadıyla eleştirilir ancak,İttihad ve Terakki ve
müteakip tek parti dönemi tam bir zulüm,katliam,cinayetler ve büyük inkirazlar
dönemidir.
Sultanın
döneminde,1915 Ermeni tehciri,CHP devrinde 1937 Dersim katliamı,İstiklal
Mahkememeleri,şapka giymediği için başına şapka çivilenilenler veya buna benzer
zulümler asla olmamıştır.Zira Sultanın itikadı ve takvası böyle zulümlerden
beridir.
Abdülhamid
Han’a İngiliz,Fransız,Rus,masonlar,dönmeler,Selanikliler,gayr-ı müslimler ve
bir kısım Müslümanlar,hatta hocalar muhalif ve dahası düşmandılar. Devrildiğinde
hepsi sevindi,ancak Müslümanlar ve hocalar ,İttihadcı beceriksizliğini ve
zulümlerini görünce büyük pişmanlık duymaya başladılar.Tek parti döneminde
ise,tarihimizin en dehşetli zulmünü yaşadılar.
Sultan,
bin yılların örfi hukuku ve 1876 tarihli ilk anayasasamızın, dokunulmazlık
teminatlarına rağmen haksız ve hukuksuz olarak düşürülmüştür.Hiçbir şekilde
İslam Kamu Hukukunda yer almayan, fetva emininin imzalamaktan haya ettiği
dandik gerekçeli bir fetva üzerine hal’ edilmiştir.Halbuki binlerce hoca,hükmü
farklı binlerce fetva verebilir.Nitekim fetvayı yazan otuz yaşlarındaki genç
hoca, sonradan bundan büyük pişmanlık duyduğunu ifade etmiştir.Dahası İslam
kamu hukukunda fetva ile devlet başkanı azli diye bir kanun,usul yoktur!Her ne
kadar fetva, Meclis’in onayına sunulmuş ve onaylanmış olsa dahi, bu cebren
yapılmıştır ve dahi o da hukuk dışıdır.Dahası bütün bu süreçleri 31 Mart
darbecileri,İngiliz istihbaratının desteği ve İngiliz menfaatlerine göre yapmışlardır.Böylelikle,anayasa
ve örfi hukuka göre,meşru bir Halife ve Hükümdar, gayrimeşru bir şekilde ve
onursuzca devrilmiştir.Kendisi tahttan feragate hazır olduğu halde,buna da izin
verilmemiş,feragat edemezsin,biz deviririz metazorisine maruz kalmıştır.Darbeci
hareket Ordusunun komutanı,ceberut Mahmut Şefket Paşanın şahsi tasarrufu
ile,Sultanın İstanbul’da ikamet hak ve tercihini’de ihlal ederek bir suç
müeyyidesi olan sürgüne göndermiştir. Aslında ev hapsinde
tutulmuştur.Darbecilerin yuvası , dönme, mason, Yahudi,diyarı
Selanik’e!Selanikte de bir Yahudi kalantorun sahib olduğu,Alatini köşküne!(Yahudinin,kafirin,hıncını
alırken gösterdiği sembolik özen!) Görüldüğü gibi Abdülhamid Han,göstermelik ve
talimat altında bir mahkemede olsun yargılanmamıştır.Hakkındaki hal’ fetvası
iddiaları,mücerretdir, sözle olsun delillendirilmemiştir.Koca Sultana savunma ve
söz hakkı verilmemiş,şahitler ve belgelerine bakılmamıştır.İstinaf ve Temyiz
ise hak getire!Fetva’da 31 Mart vakasına sebeb olmakla suçlanmaktadır ki,bu
zaten onu devirmeye gelen darbecilerin marifetidir .Diğeri,dini bazı kitapları
yaktırmaktır ki,en çok dini kitap onun devrinde basılmıştır.Bir diğeri , ise
Hazine israfı ki,tutumlu müttaki bir insandır ve pek çok kamu harcamasını,şahsi
servetinden yapmıştır.Zalim denmiştir ama koca İmparator-lukta suç işleyenlere
bile idam cezası uygulatmayacak kadar şefkatlidir.Sultan zalim değildi,ama
zalimlerin çok zulmüne maruz kalmıştır.
İttihadcılar
Sultanın elinden iktidarı aldılar,peki kime devrettiler? Sultan Reşad’a değil
elbette,onu bir kukla yaptılar.Sultanın iktidarını tabiki kendileri kullandılar.Zorbalık
yaptılar,muhalifleri çatır çatır öldürttüler,birbiriyle çatıştılar,kaos çıkardılar,istibdadın
alasını yaptılar.8/10 yılda bir Cihan İmparatorluğunu yiyip bitirdiler!
Bütün
bunları;”Kahrolsun istibdat yaşasın hürriyet “diye diye yaptılar!