Türkiye köpek terörüne çocuk kurban etmeye devam ediyor. Başıboş köpeklerin toplatılması yönünde karar alınmasına rağmen CHP’li belediyeler bu kararı tanımayacaklarını açıkladı. Ülkenin her şehrinde çete şeklinde gezen ve verilen mamalarla bir danayla yarışacak şekilde semiren köpek ordusu, küçük çocukları parçalayarak öldürüyor. Üstelik bu saldırgan köpeklerin korkusundan kaçarken araç altında kalan onlarca vatandaşımız da hayatını kaybetti. Başıboş köpek terörünün son kurbanı 12 yaşındaki Eslem’in ardından yazılanlar ise akıl alacak gibi değil. Köpekperest ‘mama lobisi askerleri’ ise Eslem’in kurtlar tarafından parçalandığını iddia ederek (ki hiçbir kaynakları yok) gelir kapıları olan köpekleri aklamaya çalışıyorlar.
Köpek değil, para sevgisi
Hindistan’da nasıl ki bazı hayvanların dokunulmazlığı varsa Türkiye’de de aynı durum köpekler için söz konusu. Toplumun kültürüne, örfüne ters her olayda karşımıza çıkan LGBT, feminizm, veganizm şer ittifakı ve siyasi ayağı CHP, mama lobisinin büyük desteğini alan köpekçi güruhla birlikte hareket ediyor. Kafasından ve boğazından ısırılarak vahşice hayatını kaybeden veya ağır yaralanan çocukları görmezden gelen (bana göre sinsice sevinen) bu köpekperest çetenin yaygarasından buzdağının ardındaki nemalarının ne kadar büyük olduğunu tahmin etmek zor değil. Bugün aklı başında birileri insan hayatını açıkça tehdit eden köpeklerin toplatılması yönünde bir açıklamada bulunsa bir elden yönetildiği belli olan hesaplar ve kurdukları köpek dernekleri vasıtasıyla PARA TOPLAYAN dernekler kuduz gibi saldırıyor, FETÖ’cüler gibi akla hayale gelmeyen beddualar ediyorlar hatta şahsa acı şekilde ölmesini, bu takdirde çok mutlu olduklarını yazıyorlar.
Topunuz gelin!
Geçtiğimiz günlerde X’te Türkiye’nin bir şehrinde yolda yürürken köpekler tarafından ısırılan bir kadının videosunu paylaştım. Açıklamaya da ‘bana ya da bir yakınıma köpek saldırırsa telef edeceğimi’ yazdım diye mama lobisi ve bu lobinin kuyruğuna takılıp giden ruh hastası insanlar saldırıya geçti. Bunun nedeni de hiçbir şarkısı bilinmeyen sosyal medya ünlüsü sözde şarkıcı Ceylan Ertem’in kasıtlı olarak köpek saldırısı videosunu kaldırıp benim fotoğrafımı kullanarak tweetimi paylaşması ve başörtüme olumsuz vurgu yapmasıydı. Ve böylece trollerini üzerime saldı. Ardından 90’larda magazin programlarında boy göstermekten başka hiçbir önemi ve hüneri olmayan Seren Serengil de yalan yanlış yönlendirme ve hedef göstererek aynı yolu izledi. Trolleri ‘bu kadının başını taşla ezsinler’, ‘bu kadını yolda görünce ne yapacağınızı biliyorsunuz’ gibi birbirinden iğrenç tehditler yazdılar. Yaptırdığı botoxlar dolayısıyla yüzü tanınmayacak hale gelen Serengil ise daha sonra da ‘dönek Özlem’ şeklinde paylaşımlar yapmaya devam etti. Pazartesi ilk iş olarak adliyeye giderek haklarında suç duyurusunda bulundum. Elbette trollerinin de yanına kar kalmayacak, avukatlarım hepsiyle teker teker ilgileniyor. ‘Özlem Doğan yargılanacaksın’ yazan köpek derneklerine gelince! Bu ülkede para uğruna çocukların ölmesine ses çıkarmayacaksınız, köpeklerin üzerinden milyonlar kazanacaksınız ve sonra da aklıselim insanları tehdit edeceksiniz öyle mi? Bundan sonra attığınız her adım kontrol edilecek, bakalım bu köpek sevginizin(!) altından ne çıkacak?
Kedileri çok severim. Köpek severken de birkaç fotoğrafım var ama sadece seviyorum. Köpekler üstünden para kazanmadığım için mama lobisinin trolleri gibi vicdanımı satılığa çıkarmadım. Önce insan! Önce çocuk!
(Olur olmaz her yere döktükleri köpek mamalarının içinde köpekleri delirten bir madde olduğunu düşünüyorum. Buna da bir çare bulunmalı!)
Vay gidene!
Bolu’daki otel yangınında çoğu çocuk 78 kişi diri diri, cayır cayır yandı, herkes topu birbirine attı, yetkililerden kimse kendisine toz kondurmadı. Çünkü olayların ardı arkasının kesilmediği ülkemizde ve coğrafyamızda birkaç gün, birkaç hafta boyunca konuşulacak bir başka olay gerçekleştiğinde gündemden düşeceklerini ve unutulacaklarını biliyorlar. Bunun örneklerini yazmaya kalksam cilt cilt kitap olur. Bebek çetesi haberlerde ilk boy gösterdiğinde hepimizin kanı donmuş, canavarların isimlerini, çalıştıkları hastaneleri 7/24 konuşur olmuştuk. Şimdi o davanın sonucu ne oldu diye soran bile yok! Şimdi tüm otellerde önlem alınacak belki ama giden gitti!
İhmale gelmeyecek ikaz!
İstanbul hava sahasında pilotların radarlarında tanımlanamayan bir trafik gördükleri ortaya çıktı. Yapılan kontrollerde tanımlanamayan bu trafik nedir? Sabiha Gökçen Havalimanı’nı kullanan pilotların ikazıyla kulenin telsiz konuşmaları basına yansıdı. Bütün uçakların aynı ikazı verdiği ve yetkililere iletildiği belirtilen konuşmadan da anlaşılacağı üzere gayriolağan bir durum söz konusu. Derinlemesine araştırılması gereken bir durum bu! 6 Şubat depreminin de doğal yollardan olmadığını düşünen bir kesim var. Vatandaş ‘boyutlarını bilmediğimiz bir tehditle mi karşı karşıyayız’ sorusunu soruyor. Cevabını bulmak yetkililere düşüyor.