Kemalettin Tuğcu, ülkemizde en çok kitap yazan, en çok kitabı yayımlanan ve çocuklar tarafından kitapları en çok okunan seçkin yazarlarımızdandır. 94 yıllık ömrünün 81 yılını yazı yazarak geçiren  başarılı bir yazarımızdır.

Yazdığı öyküleri, okuyanların gönüllerine dokunan, zor bir hayatın içinden başarılı bir yazar olarak çıkan Kemalettin Tuğcu 27 Aralık 1902 tarihinde Çengelköy’de doğdu. Ayak tabanları doğuştan içe dönüktü bir haftalıkken bir çıkıkçı tarafından ayakları tahtalara sarıldı ve bir ay sonra düzeleceği söylendi. Fakat bebeğin ağlamalarına dayanamayan babası Galip Bey sargıları açtı. Bir ay sonra bu olay tekrarlandı ve o zamandan sonra yazar sakat kaldı. Kemalettin Tuğcu, altı yaşındayken 2. Meşrutiyet ilan edilir. Dedenin ölümünden sonra aile iyice yoksullaşır. 31 Mart Olayı’nda yedi yaşındaydı. Savaş yıllarında aile, köşkün bir bölümünü Nevfer Mektebi’ne kiraya verdi. Yazar ayaklarında açılan yaralar nedeniyle bu okula devam edemedi, okuldan gelen sesleri bir ağacın altına saklanıp dinledi. Babası Galip Tuğcu, Balkan Savaşı çıkınca, Çanakkale’de 27.Alay 3.Tabur 4.Bölük kumandanlığına atandı. Çanakkale’de Saat Mahallesinde bir evde oturdu. Daha sonra Tuğcu 13 yaşındayken İstanbul’a döndüler.

İLK ROMANINI 13 YAŞINDA YAZDI

En Çok Yazan

İlk romanı 1915 yılında 13 yaşında iken yazdı. Fakat bu ilk romanı havuzda yaktı. Daha sonra yazdığı Fazilet Tacı isimli romanını, yayınlatmak için Cumhuriyet Gazetesine götürdü. Ertesi gün “ben iyi düşünmeden size bir defter getirdim. Onu yırtın kağıt sepetine atın. Cüretimi mazur görün” diye gazeteye mektup yazdı ve onu da yayımlamadı. Üç Aylıklar romanının elindeki tek nüshasını, Tahsin Demiray’a verdi ama sonrasında bu roman da kaybolup gitti.

GALATASARAY MEKTEBİNE GİTTİ

Gençliği

Galatasaray Mektebi’ne bir müddet devam ettikten sonra ayrılmak zorunda kaldı. Dayısından Fransızca öğrendi. Okuduğu kitaplarla Fransızcasını geliştirdi. 20 yaşındayken Kasımpaşa Deniz Hastanesi’nde, ameliyatla bir ayağı düzeltildi. Kemalettin Tuğcu, 21 yaşında iken Cumhuriyet ilan edildi. İstanbul’un işgalini de, kurtuluşunu da gördü.

KİTAP ÇEVİRİSİ YAPTI VE BİRÇOK İŞTE GÖREV ALDI

919’da Sultan Ahmet’te, Camlı Köşk denilen bir kimya enstitüsünde, Ligor Bey adlı bir Rum’un, Kimyayı Hayati isimli kitabını, yeni harflere çevirdi. Vezneciler’de Şamlı Selim’in yerinde gramofon tamirciliği yaptı. 1928 yılında, Ankara-Çankırı demir yolunun yapımında, ambar memuru olarak çalışırken Sıtma hastalığına yakalanınca İstanbul’da Tedavi gördükten sonra Beylerbeyi Sıhhiye Deposu’nda marangozluk yaptı.

YENİ HARFLERİ HALKA ÖĞRETME SEFERBERLİĞİNE KATILDI

1928 yılında Harf Devrimi’yle yeni harfleri halka öğretme seferberliğine, bir fırında ders vererek katıldı. 1932 yılında Tahsin Demiray’ın matbaasında çalışmaya başladı sonra, 1934’te idarecilik görevini üstlendi. Burada, Tahsin Demiray’la birlikte “Çocuk Edebiyatının Tükenmez Kalemi”, Yavrutürk Mecmuası’nı çıkarmaya başladı. Yazarlığı süresince, Mehmet Yaman ve Feriha Demiray gibi müstearlar kullandı.

YAZILARIYLA GENÇ KIZLARI VE KADINLARI BİLGİLENDİRDİ

Yazılarıyla

1937 yılında, ilk kitabı Dişi Kuş serisinden, Kocanızı Nasıl Muhafaza Edebilirsiniz? Adlı eseri yayımlandı. Daha sondra İğfal Edebiyatı, İffet Düşmanları, Görenek ve Tesirleri, Seviye Meselesi ve Saadet Nedir? Gibi yazılarla genç kızları ve kadınları aydınlatmış, hayat hakkında bilgilendirdi. Yine 1937 yılında, Yavrutürk’te, fabl türündeki uzun hikâyesi; Çiftlikten Kaçanlar yayınlandı. Türkiye Yayınevi, Ev-İş adlı aylık derginin yöneticisi görevine getirildi. 1939 yılında dergi yüksek tirajlara ulaştı. İkinci Dünya Savaşı’nın başlarında, üst üste romanlar yazmaya ve yayımlamaya başladı.

ÇEVİRİLER YAPTI VE HİKÂYELER YAZDI

Çeviriler

1939’da, Büyükler İçin Evin Romanları dizisinden beş kitabı çıktı. Gençlere hitap eden 1001 Roman isimli haftalık yayına, hikâyeler ve tefrikalar yazdı. Çocuklar için, Çırak Uçman, İzci Korkut, İzciler Kralı, Araba ile Dünya Turu gibi kitap çevirileri yaptı. Tuğcu, yazarlığının yanı sıra, Doğan Kardeş Mecmuası’nda yöneticilik, daha sonra, arşiv ve kütüphanede görev aldı. Bu arada, Hayat dergisinin yayın müdürü Şevket Rado ile çalışmaya başladı.

VERGİ İNDİRİMİNDEN YARARLANMAYI REDDETTİ

Kemalettin Tuğcu4

Kemalettin Tuğcu, hayatı boyunca, engellilerin vergi indiriminden yararlanmamıştır. Kendisine, yararlanması gerektiği söylendiğinde; “Ben evimden çıkıp, 56 numaralı otobüse binmek için yürüyerek, durağa kadar gidebiliyorum, çalışıyorum ve para kazanıyorum. Sakatlığım yaşamama, para kazanmama engel olmadığına göre, böyle bir indirimden yararlanmam da gereksiz” diyerek vergi indiriminden yararlanmadı.

ROMANLARI TELEVİZYON DİZİSİNE İLHAM OLDU

Ayşecik

1941 yılının baharında, Beyhan Hanım’la evlendi. 1960'lı yıllarda Kemalettin Tuğcu'nun kısa romanları çok sayıda okura ulaştı. Okurları çoğunlukla çocuklardan ve gençlerden oluşan Tuğcu'nun 300'den fazla romanı yayımlandı. 1974 yılında, emekli olan Kemalettin Tuğcu, bundan sonra da kızıyla birlikte, haftanın birkaç günü, danışman olarak, Hayat Mecmuasında çalışmalarını sürdürdü. 1990 yılında, katarakt ameliyatı oldu yine de gözleri iyi göremedi. Kemalettin Tuğcu 18 Ekim 1996’da İstanbul’da vefat etti. Çengelköy Mezarlığı’nda toprağa verildi. Kemalettin Tuğcu’nun Edebiyat dünyasında, sinema dünyasında birçok ödülü vardır. 1960’lı yıllarda Türk sinemasında çocuk karakterlerin öne çıktığı filmlerin öncüsü olan Ayşecik filmlerinin esin kaynağı da Kemalettin Tuğcu romanlarıdır. Kemalettin Tuğcu’yu saygıyla anıyoruz

Mezar 1