Rusya Ukrayna'da Ne Yapacak?
Dünya bir kıvılcımla
tutuşacak gerginlikler yaşıyor. Sadece Ukrayna Rusya değil, bütün Avrupa’nın
yüreği ağzında. Ayrıca soykırımcı İsrail’in 14 aydır Gazze’de sergilediği
vahşete seyirci kalan dünya Gazze sonrası sürece dair de endişeli çünkü İsrail
vahşetini Lübnan ve Suriye topraklarına da taşımaktan çekinmedi.
Dünya böyle endişeli iken
aynı zamanda Çin-ABD arasında yaşanan gerginliği de çaresiz bir şekilde
seyrediyor.
Dünya hiç bu kadar
alternatifsiz kalmamıştı.
Geçen yüz yıllarda
dünyanın farklı güçleri denge politikasına hizmet edecek inisiyatiflere sahipti
ancak bu yüzyılın ilk çeyreği biterken dünya ABD gibi vahşeti devlet
politikasına çeviren bir büyük haydutun ayakları altında eziliyor.
ABD’nin özellikle Almanya
ve Fransa’yı hizaya getirmek için çıkardığı Rusya Ukrayna savaşı bininci gününü
geride bıraktı. 22 Şubat 2022’de başlayan bu savaşın sonucu meraktan öte
endişeye sebebiyet veriyor çünkü bölgede artık nükleer silahlar mı patlayacak
yoksa üçüncü dünya savaşı mı çıkacak soruları soruluyor.
ABD ve İngilizlerin
istediği bu savaş AB’nin gücünü törpülemeye yönelikti. Zira Almanya ve Fransa
AB’yi ekonomik birliktelikten sonra NATO’nun yerini alacak olan bir askeri pakt
olarak da hazırlıyordu. Bunun emareleri bizzat iki ülkenin yetkilileri
tarafından dile getirilmişti. ABD de kendi hegemonyasına tehdit olarak
algıladığı Almanya ve Fransa’nın bu uğraşını akamete uğratmak için iki ülkeye
Rus tehdidini hatırlatmalıydı.
İşte Ukrayna ABD’nin bu
amacına kurban seçildi.
ABD bu savaşın
yayılmasından, üçüncü dünya savaşına evrilmesinden çekinmiyor ve kıtayı ateşe
atmaktan geri durmuyor. Bunun içindir ki sen günlerdeki uygulamaları ile Biden
seçimi kaybettiği halde savaşı tırmandırıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dediği
gibi “Biden savaşı körüklüyor.” Oysa giderayak ülkesinin ve sair ülkelerin
başını ağrıtacak böyle kararlar alması seçimi kazanan başkana da
saygısızlıktır. Zira Biden son imzasıyla, “seçilirsem savaşı bitireceğim” diyen
Trump’ın kucağına daha da alevlenen bir savaş bırakmış oldu.
Bildiğiniz gibi Biden
daha önce “Rusya topraklarında kullanmaması” şartıyla Ukrayna’ya ATACMS
füzeleri vermişti. Ancak Biden 3 gün önce geceyarısı imzasıyla Ukrayna’ya
(aslında Ukrayna demek yerine Zelenski demek daha isabetli) bu füzeleri Rusya
topraklarında kullanabileceğini (zımnen “kullan” emrini) duyurdu. Zelenski de
bu fırsatı kaçırmayarak savaşı ABD’nin isteği doğrultusunda tırmandırma
görevini yerine getirdi. ATACMS füzelerini kullanan Zelenski aklı ermediği için
ABD başkan adayı olması uygun görülmeyen Biden’ın (doğrusu küreselciler güçlerin)
kurduğu pis tuzağa düştü.
Rusya oyunu biliyor.
İstihbaratın her kademesinde görev alan Putin ABD’nin bölgede ne yapmak
istediğini biliyor. Savaşı yaymak istemeyen Putin, üstüme gelirseniz ne yapacağımı
bilirsiniz, diyerek de nükleer gücünü hatırlatıyor.
Doğrusu Rusya’nın bu
“hatırlatması” ABD ve ortakları tarafından dikkate alınmalı. Çünkü onlar da
bilirler ki Rusya savaşı kaybetmez. Ancak Rusya’nın savaşı kaybetmesi için ABD
büyük riskler alarak savaşı farklı bir noktaya taşırsa Rusya kendisi ile
birlikte dünyayı ama evvela ABD ve İngiltere’yi patlatmaktan çekinmez.
Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic’in dediği gibi “Putin tehdit hissederse nükleer
silah kullanır.”
Peki, Sırbistan’dan
görünen bu tehlikeli tablo İngiltere’den Almanya’dan ve bilhassa ABD’den
görünmüyor mu?
Bakınız,
Bu yazıyı hazırladığım
dakikalarda (Salı günü sabah 11.30) Rusya’nın Ukrayna’ya kıtalararası balistik
füze attığı iddia edildi. Haber doğrulanırsa savaşın seyri tamamen değişecek. Savaş
daha vahim boyutlara tırmanacak.
Galiba dünya Trump’ın başkanlık
görevini devralacağı 20 Ocak 2025’i bekliyor ve savaş yanlısı olmadığı
zannedilen Trump’ın Putin ile görüştüğü iddiası onu umuda dönüştürüyor.