Pelvin Buldan ile benim acım aynı değil!
Dünyada eşi benzeri görülmemiş çok büyük felakete uyandık. Acımız tarifsiz! Böylesi felakette değil siyaset, deprem ve acı dışında konuşulan her konu boş, yersizdir. Ama ne varki ortalığı boş bulup acıyı da kullanıp anında avantaja çevirdiğini sanan kargalar var!.
Deprem bölgesini, Kılıçdaroğlu ile gezen Pelvin Buldan, lafı uzatmadan hemen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a getirdi. Dahası daha lafı siyasete getirmeden önce” hepimizin, halkımızın ortak acısı bu” diye söze başladı, senin bu halkla aynı acıyı hissetmen mümkün olsaydı bugün şehitlerimize biz yanarken sen el ovuşturuyor olmazdın! Hangi ortak acı? Acı duyabiliyor muydunuz? Hangi halk!
Yüzünde alaycı sevinçle “ Cumhurbaşkanı Erdoğan bu seçimlerde deprem gibi göçük altında kalır” mış. Sürekli
sahada araştırmalar anketler yapan biri olarak söylüyorum, evet genel seçimde Ak partili bazı belediyelere halk ders vermeye hazır, öfkesini atacak, lakin Erdoğan meselesi halkın kırmızı çizgisi! İşte orada işler öyle olmuyor.
Devlet neredeymiş?
Bir ilde deprem olduğunda yardıma ilk koşan yakın illerden devletin kurumları, ve halk olur. Burada öyle felaket yaşandı ki 11 komşu il, hepsi yıkıldı, herkes kendi feryadına koştu başka illerden ulaşım aksadı. Eşi benzeri görülmemiş bir afetin afallaması yaşandı. Elbette bunca yıkımın zararın sorumlusu sorumluları bulunup hesap sorulacak! 2 yıl önce yapılmış ve çökmüş bir binanın, siyasetçisi, müteahhiti, mimarı, mühendisi hepsi elbette yargılanacak, hesap sorulacak yakasına yapışılacak! Ama şimdi biraz sakin, acı çok büyük, hala enkaz altından umutla beklediğimiz kardeşlerimiz var.