Okul ve cami sayısı
Önce bir kadın doktor yazdı: Türkiye’deki doktor sayısı ile imam sayısını kıyasladı. Sanki din görevlisi miktarı ile ilgisi varmış gibi sordu; “İmam yerine doktor yetiştirsek?” diye.
Sonra bir takım dinsiz olduğu belli olan bazı kişilerin sol medyada yazılarına rastladım. Bu tipler de okul sayısı ile cami sayısını karşılaştırmaktalar. Akılları sıra bir kısmı atalarımızdan beri kullanılan, bir kısmı da milletimizin kendi imkânları ile inşa ettiği, yaygınlaştırdığı camilerin gereksiz olduğunu ima ediyorlar.
Hâlbuki hangi ülkeye giderlerse gitsinler muhakkak ibadethaneler mevcuttur. Daha yeni Küba’dan geldim ve orada da çok sayıda kilisenin olduğunu gördüm. Hatta bir yerden kalabalığın ibadet yaptığına dair ses gelince baktım ki Kübalıların toplu halde ilahiler söyleyerek ayin yapıyorlar.
Çünkü ibadethaneler insanların dünyaya gelmeye ve yaşamaya anlam verdikleri yerlerdir. Düzenli ibadetini yapan insanların yapmayana oranla daha sağlıklı ve mutlu olduklarını, evliliklerini daha düzenli sürdürdüklerini, suç işleme ve uyuşturucu kullanma oranlarının daha düşük olduğunu, alkolden kaçındıklarını, kumar ve kötülüklerden daha uzak olduklarını istatistikler göstermektedir.
Şu da var: Camiler okulların rakibi veya imamlar doktorların alternatifi değildir ki! Cami sayısının artması okulların sayısının azaltmaz veya kimse ‘Doktor yerine din görevlisi yetiştirelim’ demiyor ki…
Biri diğerinin yerini doldurmaz veya başka bir deyimle biri ile diğerinin sayısını kıyaslamak elmalarla armutları toplamaktan daha gülünç ve vahimdir.
Bu mantık çarpıktır ve daha doğrusu mantıksızlık demektir. Bunu söyleyenler ya muhakeme bozukluğu içindedirler veya kötü niyetlidirler.