Dolar (USD)
35.16
Euro (EUR)
36.75
Gram Altın
2964.08
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Mektep Olan Edebiyat Dergileri, Yedi İklim ve Ali Haydar Hocam


Her Cuma bir meclis kurulur Yedi İklim’ de, kimler gelir kimler geçer. Onlar bizim büyüklerimizdir. Öncülerimizdir. Gençler etrafını kuşatır, Ali Haydar Haksal, Hasan Aycın, Recep Yumuk, Mete Çamdereli, Osman Bayraktar, Nurettin Durman, Adem Turan, Mustafa Özel ve şu an aklıma gelen gelmeyen üstatlarımızın etrafında Edebiyata ve okumaya meraklı öğrenciler, genç öğretmenler her daim Yedi İklim Dergisi’nin müdavimleridir.

Böylesine sıcak, kitap kokuları ile kadim bir semtin adeta gizemli sokaklarının arkalarında bulursunuz Yedi İklim’i, size her daim umut, her daim yeni diriliş soluğu aşılar.

Geçen Cuma akşamı Üsküdar’ın, deniz esintili, sonbaharın gazelleriyle kuşanmış manevi atmosferini soluyarak Yedi İklim Dergisi’ne uğradım. Yedi İklim Dergisi’ne neredeyse elimden geldiğince 25 yıldır uğruyorum. Ne kadar zaman geçmiş ve nasıl geçmiş bu yıllar… Dergi ’de Ali Haydar Hocamı göremedim, Osman Bayraktar Hocam ve gençlerle sosyal medya üzerine, çağın gençlerle muhataplığı üzerine anlamlı bir sohbetimiz oldu. Çok uzaklardan Şakir hoca, Gökhan Serter’i davet etmişti, onun getirdiği üzümlerden, bademlerden yedik. Tertemiz çehresiyle, sanki başka zamanlardan tebessümler yüklenmiş duruşuyla genç Musab çaylarımızı tazeledi.

Ali Haydar Hocam rahatsızlığı dolayısıyla yoktu dergide, hüzünlendim, bizim ne değerli kıymetlerimiz var onu düşündüm. Onun yokluğu, dergide nasıl da büyük bir boşluk oluşturmuştu. Gençlere yakınlığı, onlara her daim umut ve ümit aşılaması manidardır. Hiç çekinmeden yeni yazmaya başlayan bir genci Ali Haydar Hocama gönderebilirsiniz. Onun mütevazılığı, kuşatıcı kimliği ve amatör ruha verdiği eşsiz destek çok değerlidir ve sizi hiç yanıltmaz, düşkırıklığına uğramazsınız bir usta ile karşılaştığınızda. Dergiye gelen, sohbete dâhil olan her hoca büyük bir kıymettir ve Ömer Lekesiz ’in bir kitap beyi olarak tanımladığı Recep Yumuk hocamın sessiz, sakin duruşundan bile ilham alırsınız, çekinirsiniz… Her bir hocamızın gençlere, arkadan gelenlere kattığı değerleri düşünüyorum ve dergilerin ne denli önemli olduğunu anlıyorum… Hasan Aycın Hocam, zamane dervişlerinden bir derviş gibi tane tane akıtır yüreğinize kelimeleri. Soluksuz dinlersiniz. Mete Çamdereli, entelektüel eşsiz birikiminin vakur duruşunu, samimiyetiyle ve mütevazılığıyla öylesine örter ki, bu samimiyet ve vakar sizi adeta erdemli duruşlara, gerçek bilgeliğe yöneltir. Osman Bayraktar tıpkı yazdıkları gibi, derin, donanımlı, kalıcı olana talip sessiz akan ırmaklar gibi arada bir suskunluğunu bozar ve tane tane konuşur gençlerle… Nurettin Durman coşkun yüreği, hiçbir zaman eskimeyen şiiriyle kucaklar gençleri…

Dergiler böyledir, özellikle edebiyat dergilerinde edebi öğrenir ve yaşarsınız. Büyüklerin karşısında duruşunuzu, oturuşunuzu terbiye edersiniz adeta. Hangi dergi olursa olsun Ustalar her daim gençlerin ruhlarına dokunur, onları yarınların edebiyatına doğru inşa ederler adeta. Bu doğal bir süreçtir

Bir Nokta, tıpkı Hz. Ali’nin sözü gibi, “İlim bir nokta idi onu cahiller çoğalttı” ifadesine has bir sadelik ve durulukta Usta şair Mürsel Sönmez’in mihmandarlığında gençlerle buluşur yıllardır. Şiirinin naifliğini, ağabeyliğe, sohbetin ve sözün sıcaklığına taşımış ender şairlerimizdendir Mürsel Sönmez Hocamız. Her bir derginin kendi mahallesi, kendi cemaati vardır. Ve olmalıdır mutlaka. Ankara’ya gittiğinizde Hece Dergisi’nin Kızılay’ın kalabalık caddelerini geçerek kapısını çalarsınız. Sıcak ve samimi bir ortamdır sizi karşılayan. Yazmanın ve okumanın erdemli ve onurlu duraklarında buluşursunuz. Ali Karaçalı, Hayriye Ünal ve diğer üstatlarla, Ankara’nın resmi ortamına meydan okuyan bir sıcak sohbetle sizleri karşılarlar adeta.Dergâh Dergisi’nin kapısını da çalalı neredeyse 25 yıl oldu. Mustafa Kutlu hocam sen buraya geleli ne kadar oldu diye sorduğunda yılların nasıl da hızla geçtiğini anladım. Yazma serüvenimde başlangıç noktasında beni yüreklendiren üstat nice yazarlara da mihmandarlık yapmıştır.

Dergiler bizim dönemimizdeki kadar yazarı kuşatma noktasında yeteri kadar atmosfer oluşturmasa da yine de yazar adayları buralardan geçiyor. İletişim çağı ve sosyal medya ile son dönemdeki internet bağlantıları, sanal âlemdeki yazınsal metinler edebiyat dergilerine olan ilgiyi azalttı diyebilirim. Ama merkez edebiyat dergileri; Dergâh gibi; kapısını çaldığınızda Ali Ayçil karşılar sizi tabi şansınız varsa bir Perşembe günü Mustafa Kutlu üstada rastlarsınız. Yediiklim Üsküdar esenlik zamanları gibi size her daim kucak açar Ali Haydar Haksal hocamız ve Cuma günü birçok değerli yazarı bir arada görebileceğiniz bir ortam sizi kuşatır. Sonra Ankara’da Hece Dergisi’nde Ali Karaçalı, Hayriye Ünal’ı ve diğer Üstatları kolaylıkla ziyaret edebilirsiniz. Bir Nokta Dergisi sakin ve mütevekkil her daim sizi bekler, Üstad Mürsel Sönmez’in eşsiz sohbeti oradadır gençleri kuşatır. Sultan Ahmet’te Türk Edebiyatı Dergisi yıllardır bir kale gibi okurlarını ve yazarlarını ağırlar, Bahtiyar Aslan Hoca’ya bir cumartesi rastlarsınız bir edebiyat meclisi kurulmuştur siz de nasibinizi alırsınız… Yine Ay Vakti Dergisi yirmi yıldır direniyor gençlere kapılarını açıyor Şeref Akbaba her daim orada dergide bekliyor gelenleri. Pek çok dergi var yayın hayatında, bu güzel bir durumdur edebiyat adına. Muhayyel Edebiyat Dergisi, Şiar Dergisi, Postöykü, Aydos, Temmuz, Butimar, Hayal Bilgisi, Ihlamur Dergisi ve daha pek çok dergimiz var gençlere yol açan, yol olan…

Edebiyat Dergileri varolsun önden yürüyen, öncü olan, yollar açan üstatlarımıza Rabbim hayırlı uzun ömürler versin.