Maraş'tan bir haber geldi: Yitik Söz

Yaşadığımız zamanlar zorlu zamanlar. Soğukkanlı olmaya çalışsak da küresel salgın tüm yaşantımızı etkiliyor. Siyaseti, ekonomiyi ve tüm hayatı etkileyerek yaşam şartlarındaki dengeleri alt üst ediyor adeta. Her şeye rağmen umudumuzu yitirmemeye çalışıyoruz. Ölüm haberleri düşüyor ekranlara ama tüm bunların bir gün geçeceğine olan inancımızı diri tutarak, çocuklarımıza umut aşılamaya, yarınlarımıza ümitle yürümeye çalışıyoruz. Başka bir çaremiz yoktur çünkü.

Tüm bunlarla birlikte kültür – sanat ortamları da sekteye uğramış durumda. Salgından dolayı sanatsal faaliyetler eski yoğunluğunda yapılamıyor. Her şeye rağmen yayıncıların, yazarların, kalem erbabı olanların yoğun gayretleri ve ümitvar halleriyle çabalamalar sürüyor. Hepimiz yazarlar ve sanatçılar olarak bu günlerin geçeceğini umuyor ve yazıyla aramıza mesafe koyamamaya çalışıyoruz. Evde kalmayı avantaja çevirerek daha çok üretenler, yeni eserleri ortaya koyanlar çoğunlukta hamdolsun.

Son dönemde çıkan edebiyat dergileri bu günlerimize adeta bir muştu güzelliğiyle geldi. Edebiyat dergileri kuşakları yetiştirmiştir. Her edebiyat dergisi kendi muhitinde, oluşturduğu ortamlarla adeta yıllardır okul görevi görmektedir. Bu anlamlı çaba çok değerlidir. Medeniyet tasavvuru olarak olaya baktığımızda geriye sel gidecek, kum kalacaktır. Ve bu toprağın sesi olan has edebiyatçıların meskeni olmuş dergiler, oralara yolu düşmüş gençler gerçek edebiyatın mayasını çalacaklardır vatan toprağına. Geçmişten günümüze bu böyledir. Büyük merkez dergiler, Mavera, Diriliş, Büyük Doğu, Hareket, Hamle ve Türk Dili gibi pek çok derginin arkasından yürümüştür nice dergi, nice emektar yazar, has edebiyat okuru. Bu halkaya eklendi tüm dergiler, şimdi ise onlardan birisi; Yitik Söz geldi…

YİTİK SÖZ

“Her başlangıç bir umuttur insan için. Bir silkiniş, bir tazeleniştir. Çürümelere karşı varoluşunu koruyucu zırha bürünmektir. Yitiksöz, Anadolu’dan hız alan bir yürüyüşün karşılığıdır. Bugüne ve yarına bir mektup gönderme arayışıdır. Yola çıkanları, yolda katılanlarıyla birlikte topluca bir umudu büyütmenin adresidir. Yitiksöz, Necip Fazıl’ın Büyük Doğu aşısıyla üstlendiği bir okuma biçiminin yankılanışı olarak toprağa düşer. Diriliş göklerinden süzülerek bugünlere uzanan ışığı yakalamaya çalışır. Edebiyat güzergâhına eklenmeyi seçen tutumuyla Mavera ülkesinden Hece’ye, Yedi İklim’e sevdalar bitirmek için sayfalarını açar. Şiirin, öykünün, denemenin, eleştirinin özgün örneklerine odaklar dikkatini. Yitiksöz, Nuri Pakdil’in Hamle’sinden bugünlere şavkı düşen genç yetenekleri keşfetme girişiminin adresi olmayı umuyor. Okumayı, yazmayı, düşünmeyi, özgün yaşantılar biriktirmeyi seçenlere ses veriyor şimdi. Topluca dokunsun yüreklerde: çağı anlamaya, kavramaya, yorumlamaya harlanan şiirden hayatlar.”

Giriş yazısında okura böylesine anlamlı seslenir YİTİK SÖZ.

İlk sayı oldukça göz dolduran bir hacimde ve aynı zamanda pek çok değerli şair ve yazarın buluşma noktası gibi Ressam Bünyamin K.’nın şehrin görseli olarak suluboya muhteşem, kadim dokunuşlu bir kapakla sizi karşılar. Kuşkusuz derginin çıkmasında emeği büyük olan, yazı işleri müdürü, edebiyat emektarı Duran Boz hocamızın adeta bu toprakların has edebiyatını ortaya koymaya çalışan yazar ve şairleri bir araya getirmede büyük mahareti, gayreti vardır.

Derginin yayın kurulundaki isimler: Mehmet Narlı, Mehmet Özger, Selim Somuncu, Erdoğan Aydoğan, Mustafa Köçenoğlu, İnci Okumuş gibi daha çok akademik kariyeriyle birlikte eserler ortaya koyan seçkin edebiyatçı ve akademisyenler oluşturmakta.

İlk sayı oldukça dolu dolu bir sayı olarak karşımıza çıkıyor. Maraşın münbit adebiyat ırmağından akıp gelen gür ve coşkun bir edebiyat ırmağının ilhamıyla sağlam bir akışla geldiği derginin kapağındaki isimlerden de belli oluyor.

“rüzgârın bedelini ödedim

yağmurun da

sırtın sırtımdaydı

ruhun ruhumda

kapanmaz aşkın defteri

kederleri güneşe serdik”

“Acının Ağacı” şiiriyle ilk selamlamayı umutla, aşkın ve sade bir dille yapar usta şair Arif Ay…

Mehmet Narlı; Tek Göz, Mehmet Aycı; Az Buçuk Çok Tam, Mustafa Köneçoğlu; Reklam Arası, Mustafa Aydoğan; Böyle Olsun, Kenan Çağan; Ortaçağda Bıraktığım Son İzlerim, Cengizhan Konuş; Ve Şimdi Çok Uzakta, Yunus Emre Altuntaş; Şevk Acısı, Bünyamin K.; Kırılma Yerleri, İbrahim Gökburun; Sabotaj, Ahmet Tepe; Hüzün Fenerleri, Yalçın Yücel; Şimdiden, Vural Kaya; Tükenmişler Parkında Bir Müzik, Ömer Yalçınova; Gençliğimi, İnci Okumuş; Bilmem Ki, Mehmet Aycı; Ben Onun Küçük Kızı, Tayyip Atmaca; Dönerken, Yasin Mortaş; Islak Toz, Hüseyin Gök; Ağır Yük eserleri ile dergide yer almakta.

Camianın büyüklerinden ve önemli isimlerinden Üstat İsmail Kıllıoğlu, “Sanat Ve Metafizik” konulu, derinlikli, oldukça ufuk açıcı ve aydınlatıcı bir makalesi ilk sayıda yer alıyor. Yine edebiyatın önemli isimlerinden ve emektarlarından, akademisyen Hilmi Uçan hocamız, “Edebiyat ve Davet” adlı yazısıyla katkı sunuyor.

“Şiirlerdeki İnanç ve İnançsızlık”, Hayrettin Orhanoğlu’nun Sezai Karakoç’tan, Cemal Süreya’ya, Ece Ayhan’dan, Bahattin Karakoç’a, Hilmi Yavuz’dan, Metin Önem Mengüşoğluna kadar şairlerin şiirlerini incelediği dikkat çekici, okunası, donanımlı yazısı okurunu bekliyor.

Dergideki diğer yazılar ise şöyle: Mehmet Sümer; Şair ve Memleket Meselesi, Ruveyda Durmaz Kılıç; Eylem ve Tavır Adamı Olarak Nuri Pakdil, Abdullah Harmancı; Soytarının Zor Ânları, Emin Gürdamur; Şeytanın Maskeleri ya da Siyah Pelerinli Adam, Yaşar Ercan; Anlamın Ölümü Edebi Metinleri Nasıl Etkiler? Reşit Güngör Kalkan; O Yalancı Aynalarda Silinirken Çocukluğumuz, Âtıf Bedir; Karabağ Şikestesi, Suavi Kemal Yazgıç; Bir Mısra Ne Kadar Parçalanabilir, Nadir Aşçı; Boş Çerçeve, Mustafa Uçurum; Hikâyenin Yerli Sesi Ömer Seyfettin gibi hepsi birbirinden değerli yazıları ve incelemeleri ile ilk sayıya anlamı bir katkı sunuyorlar.

Yitik Söz’ün ilk sayısındaki hikâyeler:

Selvigül K. Şahin; Senden Daha Güzeli Yok, Mukadder Gemici; Denize Dökülenler, Merve Büyükçapar; Şarkının Sözleri, Şule Köklü; Fate’nin İmtihanı, Eyyüp Akyüz; Dua, Ali Necip Erdoğan; Avlanıyorum, Şule Merve Yılmaz; Gönül Eczanesi, Recep Şükrü Güngör: Can.

İlk sayı ile büyük bir özveri ve emeğin mihmandarlığında, Anadolu’nun mümbit edebiyat toprağında yeşeren Yitik Söz umarız ki söze ve edebiyata, güzelliğe ve duaya dair yitirdiğimiz ne kadar kıymetlimiz varsa geri getirmeye vesile olacak çalışmalara kapı aralar. Ömrü uzun, kadim dergilerin izinden her daim yolu açık olsun… Nice sayılara, hoş geldin YİTİK SÖZ.