Makron'un Cezayir Ziyareti!

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, bir süredir gergin olan "Fransa-Cezayir" ilişkilerini yeniden rayına oturtmak adı altında Cezayir’e üç günlük bir ziyaret gerçekleştirdi. Aslında Avrupa’nın 3. Büyük gaz tedarikçisi olan Cezayir’den, yaklaşan kış nedeniyle Rusya’dan gelmesi zor olan gaz tedarikini gerçekleştirebilmek ve Afrika ülkeleriyle son dönemde sürekli Fransa aleyhine gelişen ilişkileri düzeltebilmek ümidiyle yaptı bu ziyareti.

Tabi ki yine Türkiye aleyhine konuştu.

Afrika Kıtasının her karışında kan akıtmış olan bu sömürgecinin zihni o kadar iğdiş olmuş ki, bizi Afrika’nın yeni sömürgecisi olarak nitelendirmekten çekinmedi.

“Macron, Cezayirli gençlere seslendiği bir toplantıda, "Bir yanda siyasi İslamcılık, diğer yanda Rusya, Çin ve Türkiye, Fransız düşmanlığı gibi ortak bir ajandaya sahipler. Açık olalım. Birçok siyasal İslam aktivistinin bir düşmanı var: Fransa. Bu ülkeler Cezayir'de yeni sömürgeci ve emperyalist güçler.. Büyükanne ve büyükbabanızın, anne-babanızın kavgası bu olabilir, ancak Afrika'nın her yerinde size saçmalıklar anlatılıyor. Sizleri uzaktan ve el altından muazzam manipüle eden yabancı güçlere kendinizi kaptırmayın. Çünkü sizin geleceğiniz Fransız karşıtlığı değil" diye konuştu.”

Yüz yıldan fazla bir zamandır Afrika’da -Gine -Burkina Faso- Çad- Moritanya- Kamerun- Cibuti- Cezayir- Mali- Orta Afrika Cumhuriyeti gibi birçok ülkeyi sömürge haline getiren, milyonlarca insanı katleden Fransa, tarihinin hiçbir döneminde sömürü ve katliam lekesi bulunmayan Türkiye’yi sömürgecilikle, soykırım yapmakla suçluyor.

Ermeni soykırım meselesinin arkasında bu dürtü vardır. Soykırımla dolu tarihlerini aklamak, en azından bizi de o iğrenç suça ortak etme çabası. Tarihin önünde bizi küçük düşürmek yani. Fransa Cezayir’i 132 yıl işgal altında tuttu. Resmi rakamlara göre bir buçuk milyon Cezayirliyi katletti. O kadar gözleri dönmüştü ki, 1961 yılında Cezayir’in işgalini protesto eden 120 insanı Paris’in göbeğinde katletmekten çekinmedi.

Tarihi katliam ve sömürüyle dolu Batı/Fransa Türkiye’yi Afrika’da yayılmacı ve sömürgeci ilan etmeye kalkıyor.

Çünkü hala devam eden sömürü düzenleri yıkılmak üzere.

Çünkü sömürerek kazandıkları müreffeh yaşam, sömürdükleri ülkeler uyandıkça sarsılmaya başladı. Sadece Fransa’nın Afrika Kıta ülkelerinden hâlihazırda yıllık kazancı milyarlarca dolar.

Düzenleri çökmek üzere olduğunu için panikle saçmalıyorlar. Çünkü sömürülen milletler uyanıyor. Cezayirliler, Macron’u, Cezayir Kurtuluş Savaşı döneminin marşı; “İşgalciye karşı bağımsızlık çağrıları Cezayir dağlarında yankılanıyor.. Vatanı kurtarmak için yankılanan bu sesi duyuyoruz…” sözleriyle yolcu ettiler.

Makron’un “Afrika'da yeniden askeri yapılanmaya gideceğiz” demesi de boş. Zaten silah zoruyla sömürüyorlardı. Bunu yapamayacak halde oldukları için yırtınıyorlar.

Dikkate değer diğer bir nokta ise, Makron’un konuşmasında en önemli düşman diye işaretlediği iki husus: Siyasal İslamcılar ve Türkiye! Bu klişeleri ülkemizde kimler ne amaçla kullanıyor anlayabiliyor musunuz? Hassasiyet sahibi her Müslüman emperyalist sömürüye, bu sömürünün araçlarından olan Batı düşünce ve yaşam tarzına karşı olduğu için, “Müslüman diyemeyip Siyasal İslam” diyenler hangi amaca hizmet ediyor anlıyorsunuz değil mi? Ülkemizdeki emperyalist ajanlarının söylemiyle birebir aynı değil mi?

Türkiye’nin dünyada/Afrika’daki etkinliğinden içerde kim rahatsız oluyorsa arkasında mutlaka bir emperyalist devlet vardır unutmayın. Sahibinin sesi olan kuklalar…

Batı’nın bugünkü noktaya nasıl gediğine dair hiçbir bilgileri olmadığı için o çarkın kırılmasının Batının çöküşü demek olduğunu da anlayamayan, Fanon’un"Sizi sömürgeleştiren yabancıların sizde yarattığı en büyük yıkım, zamanla kendinize onların gözüyle bakmanızı sağlamalarıdır." Sözünü doğrulayan kuklalar…

Emperyalizmin sömürü düzeni çöküyor çünkü bu düzene karşı duran ve bu duruşuyla bütün mazlum milletlere ümit veren bir Türkiye var artık.Türkiye, Sömürgeci emperyalistlere karşı mazlum Afrika'da güçlendikçe emperyalist düzen çatırdıyor.

Avrupa, kendi başlattığı işgal-sömürü ve katliam yangınında yanmadan bitmeyecek bu savaş. İki yüz yıldır kan içerek beslendiği beyni çürümüş, hala sömürge efendisi olmaya çalışan Batı düzeni çökmeden bitmeyecek… Zalimlerin anladığı tek şey güçtür. Türkiye güçlendikçe zalimleri zulüm düzeni yıkılacak inşallah.