Kırım'dan Doğu Türkistan'a!..
TÜRK coğrafyası,
Kırım’dan Doğu Türkistan’a esaret zincirlerini kırma mücadelesi veriyor.
Kırım’da Rus, Doğu Türkistan’da Çin’in fiili işgali altındaki Türk toprakları,
hergün zulmün biniyle imtihan edilirken, diğer yanda sınırları fiili işgalden
kurtulmuş ama ruhuna geçirilmiş prangalarla boynu eğik Türk toprakları ise
esaretten kurtulma çabasıyla çırpınıyor adeta…
Doğu Türkistan’da,
Uygur Türkleri Çin işgali altında adeta soykırım ile yok ediliyor. Milyonlarca
Müslüman Uygur Türkü esir kamplarında işkenceyle ölümden beter şekilde esir,
milyonlarcası köle gibi çalıştırılıyor, Uygur çocukları esir kampı kreşlerinde
Çin Komünist Partisi ideolojisine göre yetiştiriliyor, aileler dağıtılıyor,
İslam’a dair her şey yasak, Türk kültürüne dair her şey yasak, akla hayale
gelmeyecek işkenceler ile milyonlarca insan yok edilmek isteniyor.
***
Son elli yıldır,
İslâm Dünyasında sayı olarak en çok Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz Uygur
Türkleri katledildi. Çin sistematik şekilde Uygur Türklerini akıl almaz işkence
yöntemleriyle asimile etmeye uğraştı, bunu gerçekleştiremediğini gördüğünde ise
koca bir halkı soykırımla yok etmeye çalışıyor… Ve maalesef dünyanın gözü
önünde yapılan bu soykırımı engelleyemiyoruz, sesimizi duyurmakta zorlanıyor, zulmü
durduramıyoruz. Çünkü ne dünya devletlerinin ne de İslam Dünyasının öncelikli
kurtarılacaklar listesinde Doğu Türkistan var…
Reel politik
denilen heyula, paraya dayalı politika, haklının ve mazlumun değil, güçlünün ve
zalimin yanında durmayı öğütlüyor güç sahiplerine… Oysa bu onların ahiretlerini
zaten yok ediyor da, dünyaları da berbat oluyor farkında değiller…
***
Kırım’da, Kırım
Tatar Türkleri de Rus cenderesi altında her yeni güne yeni bir baskınla
uyanıyor. Geçtiğimiz hafta Kırım Tatar Türklerinin önemli isimlerinden Kırım
Tatar Milli Meclisi üyelerinden Nariman Celal, işgalci Rusya Federasyonu gizli
servisi FSB tarafından gözaltına alındı. Rusya, Kırım Tatar Milli Meclisi’ni
(KTMM) yasaklamış, birçok üyesini hapse atmış veya ülkeden sürgün etmişti.
Kırım’da kalan az sayıdaki meclis üyelerinden birisi olan, politikacı,
öğretmen, siyaset bilimci ve gazeteci, 2013 yılından beri de Kırım Tatar Milli
Meclisi Başkan yardımcısı olan Nariman Celal ve 5 kişi, adeta bir kaçırma
operasyonuyla gözaltına alındı. Uzun uğraşlar sonunda Avukat Emine Avamila,
Nariman Celal’in dünden beri, kafasına çuval geçirilmiş, elleri kelepçeli, ağır
psikolojik ve fiziksel baskı altında FSB Kırım merkezinde bodrumda bir hücrede
tutulduğunu, çok bitkin olduğunu öğrenebildi.
Kırım Tatar
Türkleri, 1944’te o dönem SSCB lideri olan Stalin’in emriyle yapılan bir gece
yarısı saldırısıyla evlerinden topraklarından vatanlarından kopartılarak
Sibirya’ya sürgüne/ölüme yollanmıştı. Yüzbinler o yolda hayatını kaybetti,
kalanların çoğu ise Sibirya’da… O zamandan beri Rusya, sistematik zulmüne devam
etti.
Rusya fiili durum
oluşturarak işgal ettiği 2014 yılından beri Tatar Türklerine karşı her geçen
gün artan baskıyla zulmetmekte. Birçok gazeteci, aktivist, halkını ve haklarını
savunmak isteyen Tatar Türkü “ortadan kaybetme” yöntemiyle şehit edildi ve
üstelik terörist yaftası vurularak yapıldı bu zulümler.
Rusya’nın,
benzerini Kafkasya’da yaptığı “terörist ilan ederek” tasfiye etme operasyonuna
maruz bırakılıyor Kırım Türkleri. Siyasi harekete mensup insanlar, sivil toplum
mensupları, gazeteciler, öğrenciler önce gözaltına alınıyor, uzun bir süre
işkenceden geçirilip ya göstermelik mahkemelerde terör suçlamasıyla ağır
cezalar veriliyor yahut “terör çatışmasında öldürüldü” diye lanse edilerek infaz
ediliyor.
Rus FSB güçleri,
Kırım Tatar Milli Meclisi Başkan yardımcısı olan Nariman Celal ve
arkadaşlarının gözaltına alınmasına tepki gösteren ve soydaşlarının akıbetini
merak eden Kırım Tatar Türkü 40 kişiyi daha gözaltına aldı. Bu insanlara
uyduruk suçlamalar ile ağır cezalar verileceği ortada.
***
Rusya genel politik
çizgisi itibariyle sadece gücün karşısında geri adım atan bir ülke. Gerekli
kamuoyu tepkisi gösterilip baskı kurulamazsa bu zulümleri artıracağına hiç
şüphe yok.
Türkiye’nin
güvenliği güneyde Kudüs’ten başlıyorsa Doğu’da Kaşgar’dan, Kuzeyde
Bahçesaray’dan Batı’da Sarayeva’dan başlar. Bu hassasiyetle, hem ülkemizin, hem
soydaşlarımızın güvenliği için devlet olarak gerekli adımların atılmasını
bekliyoruz.
Kırım, Kırım Tatar
Türklerinin vatanıdır. Ve biz işgal altında da olsa vatanımızdan
vazgeçmeyeceğiz. Doğu Türkistan’dan Kırım’a, fiilen veya ruhen esaret altındaki
Türk yurtları özgürlüğüne kavuşana kadar mücadeleyi sürdürmeye kararlıyız.