İtaat edilmeyecekler
İtaat edilmesi gerekenleri, insanı yoktan var eden, varlığından haberdar eden, tüm alemi onun emrine veren, doğruyu ve yanlışı gösteren, doğruya ödül olarak cenneti vadeden, yanlışı ceza olarak cehennemle uyaran Yüce Allah, peygamberler, Müslüman toplumun değerlerini paylaşan yöneticiler, ana ile baba ve aile reisliği yetki ve sorumluluğunu koyduğu ahlâk ve adalet ilkeleri çerçevesinde erkeğe vermesi münasebetiyle kadının kocasına olmak üzere beş başlıkta toplamıştık.
Allah’a isyan noktasında kula
itaat yoktur. Bununla birlikte Kur’ân-ı Kerîm’de itaat edilmemesi istenen kişi
ya da gruplardan da söz edildiği görülür. Kur’an’a göre bunları şu şekilde
sıralamak mümkündür.
Kâfirler ve münafıklar. “Kâfirlere
ve münafıklara itaat etme! Onların eziyetlerine aldırma ve Allah’a tevekkül et.
Vekil olarak Allah yeter.” (Ahzâb;
48) Allah’ı inkâr eden veya hayatını münafıkça yaşayan kişiler kim olursa olsun
onlara itaat yoktur. Kafirleri sözlerinden ve fiillerinden tanırız da
münafıkları nasıl tanıyacağız. EbûHüreyre radıyallahuanh’den rivayet
edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:“Münâfığın
alâmeti üçtür: Konuşunca yalan söyler. Söz verince sözünde durmaz. Kendisine
bir şey emanet edilince hiyanet eder.” (Buhârî)
İslam’a karşı ısrarlı direnişleri
ve inatları olan ve bu yüzden kalpleri Allah’ı anmaktan alıkonulmuş olanlara da
itaat edilmez. İtaat noktasında birinci kaide imandır. İman olmadığında gerisinin
Allah katında bir değeri yoktur. Haliyle insanlar nezdinde de bir değeri
olmamalıdır.
Nefsânî arzularına uyup işlerinde
aşırıya gidenler. “Sabah akşam Rablerine, O’nun rızasını dileyerek dua
edenlerle birlikte ol. Dünya hayatının zînetini arzu edip de gözlerini onlardan
ayırma. Kalbini bizi anmaktan gafil kıldığımız, boş arzularına uymuş ve işi hep
aşırılık olmuş kimselere boyun eğme.”
(Kehf; 28)
Kötü ahlâklılar ve günahkârlar “Yemin
edip duran, aşağılık, daima kusur arayıp kınayan, durmadan söz taşıyan, iyiliği
hep engelleyen, saldırgan, günaha dadanmış, kaba saba; bütün bunların ötesinde
bir de soysuz olan kimseye mal ve oğulları vardır diye, sakın boyun eğme”(Kalem;
10-14)
Allah’ın koyduğu sınırları
aşanlar. “Yeryüzünde ıslaha çalışmayıp fesat çıkaran haddi aşmışların emrine
itaat etmeyin.” (Şuarâ; 151-152)
Yönetimleri altında bulunan
kimseleri Allah yolundan uzaklaştıran gruplar. “Şüphesiz Allah kâfirlere
lanet etmiş ve onlara alevli bir ateş hazırlamıştır. Onlar, orada ebedi olarak
kalacaklardır. Hiçbir dost, hiçbir yardımcı bulamayacaklardır. Yüzlerinin
ateşte bir yandan bir yana döndürüleceği gün, ‘Keşke Allah'a ve Resül'e itaat
edeydik’ diyecekler. Yine şöyle
diyecekler: ‘Ey Rabbimiz! Biz önderlerimize ve büyüklerimize itaat ettik de
bizi yoldan saptırdılar.’ Ey Rabbimiz! Onlara iki kat azap ver ve onları büyük
bir lanete uğrat.” (Ahzâb; 64)
Kur’an bunlara itaati doğrudan
bir inanç meselesi olarak ele almakta ve bu hususta yapılan uyarıyı dikkate
almayanların durumunu Allah yolundan bir kopuş olarak değerlendirmektedir.