Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.27
Gram Altın
2998.32
BIST 100
9354.21
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

İstanbul Sözleşmesi hortlatılamaz

Milletimizin aile yapısına, inanç ve değerlerine ters düşen İstanbul Sözleşmesi (Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlığı döneminde onu gayreti ile imzalanmıştı) çıkardığı problemler yüzünden Sayın Cumhurbaşkanımızca bir kararla iptal edilmişti.

Ancak DEVA Partisi Kadın Politikaları Başkanlığı, “Bu hukuksuzluğun, yok hükmündeki çekilme kararının düzeltilmesi için Danıştay’a davamızı açıyoruz. ‘Bahaneleri bırakın! Şiddete uğrayan kadınların yardım çığlıklarını duyun!’ diyoruz” demiş.

DEVA Partisi Kadın Politikaları Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verilmiş:

“İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı hukuka aykırıdır. İstanbul Sözleşmesi’ne yeniden taraf olacağız. 6284 sayılı Kanun’un kadını koruyacak şekilde etkin uygulanması sağlayacağız.”

Hâlbuki savundukları bu sözleşmenin mahzurları büyüktür:

İstanbul Sözleşmesi ile din, ayet, sünnet, iman, namus, edep, hayâ, terbiye, nikâh, inanç, örf ve adet gibi bütün kavramlar yok sayılmış ve “kökü kazınacak” unsurlar arasında saymıştır. Kadın-erkek şeklinde normal evlilik ve aile düzeni yetersiz görülmüştür. Nikâhsız zina birliktelikleri, cinsel kimlik ve cinsel yönelim özgürlüğü bahanesiyle her türlü sapkın ilişki partnerlik adıyla normal ve aile yapısıyla eşdeğer gösterilmiştir. Sözleşmenin 4. 36. 46. 59 maddeleri bu ifadelerle doludur.

Bu sözleşme ve bağlı yasalar ile “kadına şiddet” sınıfına sokulamayacak hiçbir söz veya davranış kalmamıştır! Kadının beyanı esas alınarak erkeklerin aile düzenlerini sağlama ve koruma yetkisi iptal edilmiş, namus ve şerefi kuru bir beyanla yok edilebilir hale gelmiştir.

İstanbul Sözleşmesi ve onun uzantısı olan 6284 sayılı yasa ve yönetmeliğinin yürürlük tarihinden itibaren;

*Evlilikler hızla azalmış ve boşanmalar belirgin olarak artmıştır. Aile içi ve kadına yönelik şiddet artmıştır. Evlilik yaşı yükselmiştir. Bunun sonucu olarak nüfus artışı durma noktasına gelmiş ve hatta gerilemektedir.

*6284 sayılı yasa ve İstanbul Sözleşmesi ev içi kavramını getirmektedir. Toplumsal Cinsiyet eşitliği dayatması ile birlikte LGTBİ bireyleri ve evlilik dışı ilişkiler özendirilmekte ve koruma altına alınmaktadır. Ceza mevzuatımızda da fuhuş yapmak suç olarak tanımlanmadığından ahlaki bozulma/erozyon artmaktadır.

*6284 sayılı yasanın dünyada eşi ve benzeri yoktur. Bu yasanın uygulama sonuçları izlenmektedir. Bir kısım alan çalışmaları yapıldığı bilinmektedir.

*Bu yasayla sadece 9 yılda 553 bin 200 erkek (eş, baba veya başka biri) evden uzaklaştırılmıştır.

*Hiçbir hukuk metninde yer almayan, sadece ülkemizde yargıda karşılık bulan “Kadının beyanı esastır” kuralının kabulü de haksızlık ve adaletsizliğe kapı açmaktadır.

*Aile son kaledir. Toplum ayrıştırılmaktadır. Şiddeti artıran yasa ve uygulama sonuçları ortada iken feministlerin talepleri doğrultusunda tüm kurumların harekete geçirilmesi doğru olmayacaktır.

Sayın Cumhurbaşkanımızın milletimize nefes aldıran bu isabetli kararını şimdi Ali Babacan’ın başkanı olduğu parti tekrar yürürlüğe sokmak istemektedir.

Ancak milletimizin her bakımdan yanlış ve hatalı olan bu girişime izin vermeyeceğine inancımız tamdır.