Fetih Ve İşgalci Zihniyet !
İstanbul'un Fethi'nin 563. yılı dolayısıyla Yenikapı Miting Alanı'nda devlet erkanının katıldığı coşkulu bir "Fetih Şöleni" düzenlendi.
Şölende bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın egemen emperyalist güçlerin "Bölücü terör örgütünü koç başı gibi kullanarak Fethin intikamını almak istediklerini" vurguladığı bölüm dikkatinizi çekmiştir.
Evet, haçlılar 563 yıldır 'Müslüman Türk'den intikam almak için yüzlerce yıl fırsat kolladı. Yıkılana kadar bunu başaramadılar ama içerdeki uzantılarıyla çökerttikleri Osmanlı'dan kalan her karış toprak parçasında, seneler süren katliam ve soykırımın yanında, milletin birliğini ve dirliğini bozan, ruhu işgal edilmiş bir çok 'koç başıyla' bu millet bir daha ayağa kalkamasın, tekrar mazlum milletlerin ümidi olamasın diye her yolu denediler.
Hamdolsun, diriliş çabamızın da gösterdiği gibi bunu tam olarak gerçekleştiremediler. Fakat sömürü düzenini devam ettirmek için 'bizden' görünse de, inancımıza, tarihimize, ve bu topraklara aidiyeti kalmamış işgalci zihniyete sahip belirli bir kesimi yetiştirmeyi de başardılar maalesef.
İşte bu zihniyetin ayaklanmasıydı "Gezi olayları" ve en akılda kalan sloganı: "Zulüm 1453'te başladı" Olmuştu.
Aynı dönemlerde Gezicilerin imamı İ.Eliaçık:
"Ayasofyanın cami yapılması tarihi bir hatadır. Bırakın açılmayı, müze olarak da kalmamalı, tekrar kiliseye çevrilmelidir, Yunan İzmir'e, İngiliz İstanbul'a, Rus Kars'a, Fransız Maraş'a girince işgal, Türk İstanbul'a girince 'fetih'oluyor öyle mi? Demişti.
Dün ise Gezicilerin yönetmeni Mustafa Altıoklar:
"İki dandik takayı Haliç'in uysal sularından geçirip, topu topu avcılar kadar bir üvey kasabayı gasp etmeyi fetih diye kutlayan aptalu2026" yazarak, ecdada gaspçı, fetih kutlamalarında konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan şahsında bütün Anadolu insanına 'aptal' diyerek hakaret etme hakkını kendisinde görebildi.
İnanç ve değerlerine yabancı olmanın yanında milletin isteğine de saygısı olmayan bu zihniyetin en büyük destekçisi, 'Gezicilerin politikacısı' K.Kılıçdaroğlu ise, aynı gün Başkanlık sistemi bahanesiyle "Bizim bedenimizi çiğnemeden, bizim kanımızı akıtmadan, bizi yok etmeden amacına ulaşamayacaktır" diyerek ısrarla kan akıtıp sokağa dökülmekten bahsediyordu tv ekranlarından.
Terör örgütüyle başaramadıkları iç savaş senaryosunu işin sonunun nereye varacağını düşünemeyen bu zihniyetle mi gerçekleştirmek istiyorlar acaba diye düşünmeden edemiyor insan.
Biz, elimizden zorla alınmak istenen vatanımızın, inancımızın, yaşam tarzı ve milli değerlerimizin yeniden ihya ve inşası için mücadele ediyoruz. Ülkemiz başta olmak üzere, coğrafyamızda süren savaşların ana sebebinin bu olduğunun da idrakindeyiz.
Bu noktada şunu vurgulamak gerek: Fethin manası, fethin sembolüyle anlaşılır.
İstanbul'un fetih sembolü esaret altındaki Ayasofya'dır. Bu işgalci zihniyete fethin gerçek manası ancak Ayasofya'nın tekrar ibadete açılmasıyla gösterilebilir.
Bu adım, bağımsızlık mücadelesi veren Anadolunun ruhuna geçirilmiş esaret zincirini mana olarak kırmak demektir.
Cumhurbaşkanımızın şahsında bütün Anadolu insanına yapılan saldırılara en güzel cevap da bu olacaktır vesselam.