Bize zaferler yakışır dostlar
Bize zaferler yakışır.
Otağ kurduğumuz bu kutlu coğrafyada geçmişten günümüze yüz
yıllardır kurtuluş ve varolma mücadelesi veren bir millet olarak bize zaferler
yakışır dostlar.
Kutlu Anadolu topraklarına ayak bastığımız Malazgirt
Zaferi’nden bu yana; kahraman ordumuzun, güçlü ve her anlamda birbirine
kenetlenmiş, yüreğine yaslanmış kahraman milletimizin verdiği eşsiz mücadele
şanlı bir tarih olarak yazılmıştır, yaşanmıştır asırlardır.
Yaşadığımız coğrafyada kurduğumuz devletlerle,
oluşturduğumuz medeniyetle hâmi olmuşuz, yetimi korumuş, yoksula yardım etmiş
nice milleti bağrımızda besleyip büyütüp, Efendimizin duasına mazhar olan
kahramanlar yetiştirmişiz.
“Değil mi cephemizin
sinesinde iman bir;
Sevinme bir, acı bir,
gaye aynı, vicdan bir;
Değil mi ortada bir
sine çarpıyor, yılmaz,
Cihan yıkılsa emin ol
bu cephe sarsılmaz!”
Vatan şairimiz Mehmet Akif Ersoy nasıl da yürekten, nasıl da
coşkulu seslenmiş yıllar öncesinden. Bu anlamlı mısralar hala yüreklerimizde
coşkulu bir yankı, derinden bir duyumsama ile bizi sarsar, bize mihmandardır.
Çünkü imanlı, istikamet üzere olan, vatanına milletine gönülden bağlı mümin bir
yüreğin yazdığı coşkun mısralardır onun şiirleri.
Zor zamanlardan geçtik, her dönemde her çağda, ama birbirine
kenetlenmiş bir millet olarak bu zorlukları hep aştık. Savaştık, yendik,
yenildik ama kutlu bir medeniyetin temsilcileri olarak yaşadığımız coğrafyada
verdiğimiz eşsiz Kurtuluş Savaşı ile de destansı bir mücadele verdik.
Kurduğumuz devletlerin devamı olarak şehitlerimizin kanlarıyla sulanmış bu
topraklarda yine yenilmeden, kaybetsek de özgürlüğümüzü koruyarak, manda
olmadan, sömürge olmadan eşsiz kurtuluş mücadelemizi verdik dostlar.
Gençliğimiz, yaşadığımız zor günlerde topraklarımızın
değerini, vatanımızın kutlu davasını, hamasete kapılmadan, gerçekçi ve
hamiyetperver bir yüce gönüllükle, her an yaşanılan içten ve dıştan tehlikelere
karşı göğsünü siper etmesini bilmeliler. Yaşadığımız topraklarda binlerce
şehidin kanı ile sulanmış, soluk alıp verdiğimiz coğrafya her zaman dikkat
çekmiş emperyalistlerin, iştahını kabartmıştır kutlu bir belde gibidir.
Denizleri göl eyleyen bir millet olarak, Tam da dünyanın
merkezinde bir köprü gibi kurulmuş olan Türkiye’miz şimdi bir kurtuluş köprüsü
gibi dimdik ayaktadır.
Son dönemde Ortadoğu’da yaşadığımız savaşlar bize
göstermiştir ki her an her zaman bu savaşlar bize yönelik de olabilir. Ki zaten
son kırk yıldır gözü dönmüş, her daim düşmanlıklarını bileyen bizi parçalamaya
çalışan mezkûr güçler tarafından yaşadığımız bu kutlu topraklarda yıllardır iç
içe yaşadığımız kardeşlerimizle aramıza nifak tohumları atılmakta. Maksat ilerlemekte
olan, dik duran, kendi göbeğini kesen, millet olarak şanlı bir tarihin
temsilcileri olarak hiçbir zaman esareti kabul etmeyen bu milletin gözünü
korkutmak. Yıllardır bu kutlu topraklarda milletler olarak beraber yaşamışız.
Çerkez, Kürt, Arap, Abaza, Boşnak, her milletten, her ırktan olanlarla
kardeşlik hukukumuzu korumuş ortak, kalıcı bir medeniyet oluşturmuşuz.
Bize zaferler yakışır dostlar…
Şehit kanlarıyla sulanmış bu aziz vatanın her karış toprağı
mukaddestir, mübarektir.
Nice savaşlar, nice yıkımlar görmüş Anadolu insanının
yüreğinde derin bir sevda gibi çöreklenmiştir vatan sevgisi vatan aşkı. Bu öyle
bir sevdadır ki uzun ve yoksul günlerin, nice mahrumiyetlerin, yıkıcı
savaşların, toplum olarak yaşanan nice imtihanların yıkamadığı, yüreklerden
atamadığı bir sevdadır.
Dünyanın gelip geçmiş büyük milletlerinden bir millet
olarak, kurduğu imparatorluktan geriye kalan, aşk mayası gibi Anadolu’nun aziz
topraklarına mayalanmış bir güzide millet yaşıyor, kurtuluş adası gibi kalan
ülkemde şimdi. Şimdi Ortadoğu’da çıkan savaşlar, şimdi Amerika’nın, Batının
oyunlarıyla, dengeler uğruna oluşturulan onca düzen. Ve benim ülkem. Kurtuluş
adası gibi, batmayan güneşler gibi, sıcak ve temiz bir imanı yüreğinde
barındıran onca insanın nefes alıp verdiği güzide bir topraktır artık. Artık
yırtıcı atmacalar gibi saldırılara maruz kalan, her taraftan kuşatılmış, maddi
ve manevi saldırılarla hedef tahtası haline gelmiştir. Bunu yaşadığımız
günlerde daha bir anlıyoruz ve ne derin imtihanlarda olduğumuzun şuurunu yaşıyoruz.
Rabbim kurtuluş adası gibi, dünyadaki zalimlerden kaçan
mültecilere, Ortadoğu’nun, Arıkan’ın Filistin’in, Gazze’nin, gariplerine ve
Kudüs’ün yetimlerine sığınak olan, son kale gibi dimdik ayakta durmaya çalışan,
tüm iç ve dış güçlerin saldırılarından kendini korumaya çalışan Anadolu
topraklarına her daim kurtuluş ihsan eylesin... Rabbim düşmanlara fırsat
vermesin. Samimi ve tavizsiz yüreğiyle ve duruşuyla dimdik, teslim olmadan
düşmana meydan okumayı nasip etsin bu millete…
Bize zaferler yakışır dostlar, başka türlüsünü düşünemeyiz…
Azerbeycan, can Azerbeycan’a kurtuluş, zafer diliyorum…
Selvigül Kandoğmuş ŞAHİN